Bölüm 7

1.7K 240 742
                                    

"You're threatening me with a spoon?"

Bölüm 7

      Arthur'un kılıcına kavuşmasının üzerinden bir iki saat kadar zaman geçmişti. Bu zamanın çoğunda olayın şaşkınlığını atamadıkları için faydalı bir araştırma süreci geçirdikleri söylenemezdi. Özellikle Ron, bir Gryffindor olmaktan gurur duyan ve geldikleri andan beri Arthur'dan haz etmeyen Ron... Bu durumun tam olarak nasıl hissettirmesi gerektiğinden bile emin değildi.

      "Pekâlâ çocuklar," diyerek odadaki sessizliği bozdu Profesör McGonagall, "sanırım artık uyumaya gitseniz iyi olur."

      "Daha devam edebilirdik," dedi Hermione.

      "Elimizdeki kaynaklar yeniden tükendi sayılır," diye açıkladı McGonagall. "Yarın Hogwarts dışında biraz araştırma yapacağım. O zaman devam ederiz."

      McGonagall'ın açıklamasının üzerine Ron, Harry ve Hermione toparlanmaya başladılar. Bir köşede ise 'kılıcını elinden bırakmayan' Arthur bir şey sormak ister gibi görünüyordu.

      Sonunda dayanamayıp, "Hep burada mı olacağız?" diye sordu.

      McGonagall, "Bir sakıncası mı var?" diye sordu. "Rahat değil misiniz? Bir isteğiniz varsa-"

      "Hayır, leydim, o anlamda değil," diye kendini açıklamaya çalıştı Arthur. "Yani burası dışında da bir dünya olduğunu söylemiştiniz. Büyü gücü olmayanların yaşadığı bir dünya... benim dünyam. Yanlış anlamayın, burada olmakla ilgili bir sorunum yok ama en azından bir görsem rahatlarım diye düşünüyorum."

      Merlin, Arthur'un söylediklerinin üzerine McGonagall'a döndü. "Öyle bir şansımız var mı?" diye sordu. "Yasak falan mı yoksa?"

      "Elbette değil," dedi Hermione.

      Harry, "İsterseniz ziyaret edebiliriz," dedi.

      Profesör McGonagall fazla düşünmedi. "Dersiniz olmadığı için gidebilirsiniz sanıyorum," dedi. "Çatlak Kazan'dan Londra'ya geçersiniz. Sabah Diagon Yolu'na geçebilmeniz için bir anahtar ayarlamış olurum."

      "Teşekkürler," dedi Merlin.

      Hiçbir halt anlamamış olan Arthur da aynı şekilde, "Teşekkür ederim," dedi.

      "Harika," dedi Hermione heyecanla. "Size gösterebileceğim bir sürü şey var! Şimdiden planlamalıyım."

      "Sakin ilerlesek daha iyi olur gibi, Hermione," dedi Harry.

      Hermione ise ona cevap vermeden kapıya yönelmişti bile. "İyi geceler! Sabah görüşmek üzere."

      Başlarına gelecekleri az çok tahmin edebilen Ron ve Harry ise derin iç çekişlerin ardından odanın kapısına yöneldiler.

      Çıkmadan önce odaya şöyle bir bakan Ron, "Şimdiden geçmiş olsun," demeyi ihmal etmedi.

      Endişelenmeli miyiz?

      Harry zihnindeki soruya güldü. Yoğun bir gün olması muhtemel diyelim.

      Sabah erkenden anahtar aracılığıyla Diagon Yolu'na geçtiler. Bu süreç özellikle Arthur için pek kolay geçmemişti. Büyünün yapabildiklerini keşfettikçe daha tuhaf hissediyordu. Neyse ki artık kendi türünün arasında olacaktı ve bu ona biraz daha rahat, güvende hissettirebilirdi.

Where Hearts Die | MerthurWhere stories live. Discover now