Bölüm 17

845 117 126
                                    

"If I need a servant in the next life..."

Bölüm 17

Sabah odadaki gürültüyle uyandığında Merlin'i odada oradan oraya koştururken buldu Arthur. Henüz tam olarak açamadığı gözleriyle onu takip etmeye çalıştı.

"Merlin, sabah sabah ne oluyor?"

Merlin olduğu yerde durup Arthur'a baktı. "Demek uyandın," derken sırıtmaya başladı. Sonra pencereye gidip perdeleri açmaya çalıştı.

"Bu ne enerji? Ne bu hareketlilik?"

"Yeni bir gün, yeni umutlar falan işte. Sen de bir an önce kalkıp hazırlan, kahvaltı saati geldi."

Arthur yattığı yerden Merlin'e dik dik bakmaya devam etti. "Fazla neşelisin."

"Öyle miyim?"

"Ayrıca gitmeye hazırsın."

"Harry ile işimiz var-"

"Başladık yine, harika..."

"Ama konuştuk bunu!"

"Bu sefer ne konu?"

"İksir sınıfında olacağız, buradaki iksir işleyişini merak ediyordum."

"Kahvaltıya yetişecek misin?"

Merlin kafasını iki yana salladı. "Harry sınıfa bir şeyler getirecek."

"İyi."

"O zaman ben gidiyorum, sen de geç kalma."

"Aynaya falan baktın mı?"

"Neden?"

Arthur göz devirdi. "Bir şey var şurada," derken anlatmak ister gibi yakasını gösterdi.

"Ne?" derken Merlin yakasını yokladı tek eliyle.

Arthur yattığı yerden elini uzatırken, "Gel buraya," dedi. "Beceriksiz."

Merlin yakasını yoklamaya devam ederken Arthur'un yatağına yaklaştı. "Ne? Yok bir şey işte."

"Şurada," derken uzanıp Merlin'i yakasından yakaladı ve aşağı doğru çekti. Merlin ne olduğunu bile anlayamadan dudakları Arthur'un dudaklarındaydı.

Dudakları ayrıldığında Merlin şaşkınlıktan tepki vermeyi unutmuş olacak ki öylece kalmış, doğrulmayı bile akıl edememişti. "Ne yapıyorsun?" diye fısıldadı sonra.

"Hiçbir şey," derken sırıttı Arthur. "Asıl sen ne yapıyorsun? Gitmiyor musun? Bari burada işten kaytarma."

Merlin ne olduğunu fark edince hemen doğrulup boğazını temizledi. "Gidiyorum."

Arthur başıyla onayladı. Merlin olduğu yerde dikilmeye devam etti.

"Gidiyorum."

"Gitmiyorsun."

Merlin anlık şaşkınlığını geride bırakırken yüzüne yayılan gülümsemeye engel olmaya çalıştı. "Gittim bile."

"Hâlâ buradasın, Merlin."

"Yok, büyüyle gittim ben. Senin beynin buna yetişemeyecek kadar yavaş çalışıyor."

"Gitmek için beş saniyen var, yoksa seni dışarı ben atacağım."

Merlin sırıtmaya başladı.

"Bir."

"Cidden sayıyor musun?"

"İki."

"Hadi ama, komikti!"

"Üç."

"Gittim, gittim!" diye bağırırken kapıya doğru koştu Merlin.

Where Hearts Die | MerthurWhere stories live. Discover now