25.🌙

9K 805 1.5K
                                    

Bölüm şarkısı: Tuğba Yurt ~ Benim O ✨

Oy vermeden geçmeyelim merkez keyifli okumalar ✨

~~

"Hu hu."

Kana kana içtiğim su bardağını masanın üzerine koyup gülümseyerek bana gelen Elvin'e sıkıca sarıldım. Bir anda sarılmamı beklemediği belliydi, ben kollarımı boynuna dolamış başımı da omzuna yaslamışken bedenim sadece saniyeler içinde boş kaldı. Elindeki saklama kabını masanın üzerine atıp kollarını belime sarıp o da benim gibi başını omzuma yasladı.

Canım arkadaşım her zaman böyleydi. Gözümden yaş akar akmaz başımı alır omzuna koyar, çaresiz hissettiğim an elimi güç vermek amacıyla sıkar, en telaşlı anımda gözleriyle gözümün içine bakar ve baş parmağını kaldırıp "her şey yolunda" derdi ya da şimdi ki gibi ne zaman sarılsam ne olduğunu sorgulamadan önce sarmalardı sıkıca. Bende Elvin için öyleydim. Derdimiz dert, mutluluğumuz ortaktı.

Böylesine güzel yakın arkadaşlıkların, dostlukların müptelasıyım.

Bir süre böyle kalınca Elvin kollarıma yavaşça vurarak aramıza mesafe koydu.

"Elvin biraz önce ne oldu biliyor musun ?"

Arkadaşım bilmişçe gülüp başını salladı. "Bilmez olur muyum ?"

Kaşlarım çatıldı. "Nasıl ?"

"Dur konuşmadan önce yapmam gereken bir şey var " deyip bir anda alnımdan sıkıca öptü. "Helal olsun sana bu bünye seninle gurur duyuyor. O cibiliyetsizin ağzının payını ne güzel verdin Aysuşum."

Kaşlarım daha çok çatıldı. Cibiliyetsiz diye Yavuz'dan bahsettiğini anladığımdan beri olayları nasıl bildiğini anlamaya çalışıyordum. Anlamsızca bakan bakışlarıma karşılık verdi sonunda.

"Sana kek getirmiştim yeriz diye tam içeri giriyorken" deyip elini çırptı "bir de ne göreyim, o haysiyetsiz senin karşında. Kendi içimde çok savaştım girip girmemek için. Girsem beni biliyorsun çenem durmaz anında o herifi paketlerim. Tuttum kendimi geçtim pencerenin oradan sizi izledim. Seni de elin herifiyle bir başına bırakamazdım Aysuş."

Yüzümü sıvazlayıp sözlerine güldüm. Yanağından kocaman öptüm. "Deli kızım benim."

"Atarlı hatunum benim" dediğinde yeniden güldük.

"Elvin" deyip karnımı sıvazladım. "Kekin fazla soğumuş olamaz bence" dediğimde gözlerini kıstı. "Çayın varsa her türlü gideri var bacım."

"Olmaz mı hemen geliyorum."

Mutfağa gittiğimde Yavuz gelmeden önce demlediğim çayın suyunu ısıttım. Tepsiye iki tabak iki çatal bıçak ve kupalara doldurduğum çayları koydum. Elvin ben gelene kadar masanın üzerini boşaltmış yer açmıştı. Tabaklarımıza dilimlediği kekten koyunca hemen bir çatal aldım. Damla çikolatalı limonlu keki enfes olmuştu. Bir çatal daha alınca Elvin halime güldü.

"Yavuz'un ağzının payını verecem derken acıktığını anlamadın dimi ? Ye Aysuşum ye hakkındır, yarasın. Bal olsun can olsun kan olsun."

Çayımdan koca bir yudum alınca peçeteyle ağzımı sildim. Elvin olayı biliyor olsa da Yavuz'un ne ara geldiğini görmemişti, bu kısmı anlatmamı bekliyordu.

"Bugün stüdyonun temizliğini yaptım" devam edecekken Elvin sırıtarak sözümü kesti. " Asaf'ın gözü dönünce yer mekan dinlemeden döveceğini, seninde sabahtan beri stüdyoyu temizlemekle uğraştığını ve etrafın batmasını istemediğini söyledin."

"AYSU"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin