"AYSU"

27.🌙

Bölüm şarkımız : Yalın ~ Sensiz Olmaz  

Oy vermeden geçmeyelim, keyifli okumalar 🌸

AYSU

Kavanozdaki çerezleri kaselere koyarken geldiğinden beri bitmeyen soruları, dur durak bilmez çenesiyle yormuştu beni. Bütün gün nişan çekimi için fotoğraf çeken, ayakta duran, gelin hanımın türlü isteklerine katlanan ben, Furkan'ı dinleyene kadar anladım ki fiziksel yorgunluk bir şekilde geçiyor arkadaşlar. Beyin yorgunluğu ise en zoru, 20 dakikadır yorulduğumu iliklerime kadar hissediyorum.

Akşam çayına teyzemler gelmişlerdi, abimle Cihangir içeride maç sohbeti yaparken Furkan geldiğinden beri dibimden ayrılmıyordu. Git hem cinslerinle takıl dediysem de "o hırbolar aşktan meşkten anlamıyor Aysuş. Biri yakında evlenecek tuzu kuru, diğeri de tüm kızlara dünya ahiret bacım gözüyle bakıyor. Bana sen lazımsın, sen anlarsın" demişti.

Bu sözlerin pek olmadı Furkicim. Abimle, Cihangir onlara hırbo dediğini duyarsa seni baş aşağı sallandırır bu birincisi. İkincisine gelirsek, ki bence gelmemeliyiz. Benim durumuma bakılınca aşktan meşkten sınıfta kaldığımı hatta çift dikiş bile gidemiyor oluşumu söylemek isterim. Gerçekler acıdır kuzen.

"Ay yeter içim şişti" dedim en sonunda. Geldiğinden beri sorduğu sorular yetmiyormuş gibi cevap vermeme de müsaade etmiyor serseri. Tam söyleceğim "bak Aysu abla olaya şuradan da bak lütfen açıyı değiştir" deyip susturuyor beni.

Olaya git kendin oradan bak Furki ! Olaylara her açıdan bakabilseydin şuan Elçin'le takılıyor olurdunuz demek ki neymiş sende bakamıyormuşsun. Bir gerçek daha.

"Aysu abla sana soru soruyorum artık beni dinler misin lütfen ?" Dediğinde tepem attı. E bu da can yani arkadaşlar. Sabır sabır da bir yere kadar !

Hızlıca yönümü Furkan'a çevirdim. "Oğlum ben ne yapıyorum ? Geldiğinden beri motorun soğumadı. Hem soru soruyorsun hem de cevabımı söylememe müsaade etmeden kendin konuşmaya başlıyorsun. Es ver Furkan!"

Kollarını göğsünde bağlayıp başını salladı. "Es verdim buyur."

"Elçin'i biraz rahat bırak kıza nefes aldır. Her yerden çıkma. Düşünmesine müsaade et. Kırgınlık çabucak geçmez, hele ki çocuklukta kırılmışsa."

Masanın üzerindeki telefonunu eline aldı. "Kızı rahat bırak diyorsun da bak Elçin hanım hikayesine ne atmış."

Gözüme sokarcasına uzattığı telefonu elime aldım. Elçin'in sosyal medya hesabına girmiş yarım saat önce attığı hikayeyi gösteriyordu. Sahnedeki şarkı söyleyen kişiyi çekmişti videoda, telefonun sesini açtığımda yükselen müzik sesiyle gülmemek için kendimi zor tuttum.

"Tanrım kötü kullarını sen affetsen ben affetmem. Bütün zalim olanları sen affetsen ben affetmem."

"Söyleyin bakalım çok bilmiş Aysu Hanım ben bu kızı nasıl rahat bırakırım ?" Hırsla elini masaya vurdu. Hızlı vurmuş olacak ki hemen elinin içini ovuşturdu. Bu haline dayanamayıp gülmeye başladım.

"Kötü kul olmuşum, zalim demiş bana var mı ötesi ? Off."

Gülmemi bastırıp masadaki sudan içtim. Masum, sinirli, ne yapacağını bilmez bakışları bu hali gözüme çok tatlı görünmüştü. Elimi yanağına koyduğumda hemen başını yasladı. Ah Furki 19 yaşımdayım diye ortada gezsen de gözümde hala 5 yaşlarındasın. Ablalık sorunsalı bu olsa gerek.

"Belki sana ithafen atmamıştır o şarkıyı" dememle gözleri kocaman açıldı. "Ne nasıl yani?"

"Niye üzerine alınıyorsun ki ?"