8.🌙

12K 953 982
                                    

Oy vermeden geçmek olmaz😉 keyifli okumalar 🌙

Beyaz gömleğimin açıkta bıraktığı boynuma masanın üstündeki gümüş rengi ince kolyeleri taktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Beyaz gömleğimin açıkta bıraktığı boynuma masanın üstündeki gümüş rengi ince kolyeleri taktım. Düzleştirdiğim saçlarımın uçlarını düzeltip, biraz geri giderek aynadaki görüntüme baktım. Beyaz gömleğimin altına yüksek bel bej rengi dar kotumu giymiştim. Kıyafet renklerim belli başlıydı  beyaz, siyah, gri, toprak tonları. Pembeler kırmızılar nadir giydiğim renklerdi. İçinde kendimi mutlu hissedeceğim renkler tercih ediyordum çoğu zaman.

Kenarda duran orta boy karton kutunun içine stüdyom için ayırdığım eşyalarda bugün benimle geliyordu. Dekoratif mumluklar, kupa bardağım, kahve fincanları, masamın üzerine koymak için çerçeveler.

Dolaptan ceketimi çıkarıp giyerken telefonuma baktım. Saat 7.30'du. Asafla görüşene kadar stüdyomda vakit geçirebilirdim. Çantamın içine telefonumu atıp koliyi alarak odamdan çıktım. Sessizce merdivenlerden indiğimde babam karşımdaydı.

"Geç kaldın kızım, biz senin kuşluk vakti yola koyulmanı bekliyorduk" derken gülüyordu.

Bende gülüp yanağından öptüm. "Uyuyakalmışım ya, yoksa şimdiye çoktan açmıştım dükkanı" dedim gülerek.

Babam elini yanağıma koyarken bende yasladım başımı. Bu huzuru, güvenle başını yaslayabilme durumunun tarifi yoktu.

"Kahvaltı yap öyle git Aysu'm."

"Yok baba, orada yerim bir şeyler. Hem küçük arkadaşımın fırını var hiç aç kalır mıyım?"

"Çok sevimli kerata, büyümüşte küçülmüş sanki" derken güldü babam. Metehan bizim evde herkese kendini sevdirmişti.

"Ben gidiyorum babacım, görüşürüz" bir kez daha öptüm yanağını.

"Aç kalma, kendini de çok yorma" gözlerini gözlerime sabitlemiş söylediklerine onay vermemi bekliyordu.

"Tamamdır merak etme, hadi gittim ben."

"Hayırlı işler" el sallayıp merdivenlerden yukarı çıkarken, bende kenardaki dolaptan ayakkabımı alıp kapıyı açtım.

Hazır olduğumda çantamı düzeltip koliyi elime aldım. Mahallede benim gibi çoğu kişi erkenciydi, hareketlilik başlamıştı şimdiden. Dükkanlar açılmaya başlamış, evlerin kapıları açılıp kapanıyor, çocuklar bakkala taze ekmek almaya yollanmış.

Mahallede aheste aheste yürürken çalan kornayla ve "pişt" sesiyle kafamı çevirdim. Halit ağabey ve Nazenin abla arabanın içinden bana bakıyorlardı. Nazenin ablanın eliyle gel işaretine yanlarına gittim.

"AYSU"Where stories live. Discover now