10. 🌙

12.7K 1K 1.7K
                                    

okumadan evvel oy veriyoruz dimiiii🤓
~~

"Maşallah maşallah kız bi içim su oldun" aynadan arkamdaki Elvin'e baktım.

"Etek fazla mı kısa oldu" sağıma soluma dönerek giydiğim dizlerimin bir karış üstündeki eteğe bakıp, çekiştirdim. Biraz kısaydı sanki. Bu şekilde kısa giyerdim ama bugün için rahat edemeyebilirdim.

Elvin hızla yerinden kalkıp çekiştirdiğim eteğimi düzeltti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Elvin hızla yerinden kalkıp çekiştirdiğim eteğimi düzeltti.

"Ay Aysu! Elin kolun rahat dursun. Ayrıca etek hiç de kısa olmadı gören de sanır ki ilk kez kısa giydin."

Gözlerimi devirip aynaya baktım tekrardan. Bu eteği kendi seçtiği için söz söylettirmemesi normaldi.

"İlk kez kısa giymiyorum ama bugün misafirlerin yanında rahat edemem diye demiştim" aslında güzel olmuştu üstümdekiler. Şimdiden kasmıştım kendimi.

Elvin elini havada boşver dercesine salladı. "Aman Aysuş harıl harıl çalışacaksın sanki, gelene hoşgeldin gidene hoşçakalın diyeceksin."

Haklıydı bir şey yapmayacaktım ki gelenlerle ilgilenecektim sadece. Leopar desenli mini eteğimin üstüne beyaz renk kazak giymiştim. Saçlarımı doğal haline bırakmış hiçbir şey yapmamıştım yüzümü hafifçe renklendirmiştim. Ayağıma giydiğim uzun botlarım dizimin üstüne geldiği için aslında etek o kadar da kısa durmuyordu.

Ayağımdaki topuklu botlarımı sağa sola oynattım. Sol bacağımı yavaşça oynattım. Ne zaman topuklu ayakkabı giysem günün sonunda sol bacağım isyan bayrağını çekerdi, bugünlük dayanacaktım. Umarım rahat yürürüm de düşmem.

Bugünde niyeyse eteğin kısalığına takmıştım saçma bi şekilde. Sabahtan beri her şey yolunda gittiği için kendimce aksaklık çıkarıyordum bence.

Stüdyonun açılan kapısıyla annem göründü, ellerinde kendisinin yaptığı ikramlıklar vardı. Dün ben bütün gün kurabiye, pasta, kek yapınca annem de sarma sarmış el yapımı meyve sularından yapmıştı. Her ne kadar ben yaptım zaten boşuna uğraşma dediysemde annem "olmaz öyle şey benimde elim değsin" demişti. Bu sözün üzerine ne diyebilirdim ki canım anneme?

Değsin annem, senin elin değmezse eksik oluruz.

"Kızlar" annem gülümseyerek içeri girdiğinde Elvinle ikimiz hemen yanına gittik. Elindekileri aldığımızda annem ceketini çıkarıp askıya astı.

Üstünde siyah bluzu, altında da bordo rengi kalem eteği vardı. Benimkiyle aynı renkte olan turuncu kahve karışımı saçlarını ensesinde topuz yapmış kulağına da inci küpelerini takmıştı. Yeşil gözleri ise mutlulukla etrafına bakınırken, annemin gördüğüm en güzel kadın olduğuna bir kez daha şahit oldum.

Sizce de anneler dünyadaki en güzel kadınlar değil miydi? Bakışı, duruşu, merhameti, sevgisi, saygısı her şeyiyle en güzel değil miydi annelerimiz?

"AYSU"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin