Veda

1.7K 82 14
                                    

bölüm başlığından dolayı final sanmayın henüz final değil :) yorumlara cevap veremediğim için üzgünüm :( çok teşekkür ederim güzel yorumlarınız için :* yb bekletmemeye çalışacağım

İyi okumalar.

‘’ Harry.. bekleyemiyorum’’ yutkunup başımı salladım, bende farklı değildim. Ellerim hızla üstündeki kıyafetleri çıkarırken ani bir hareketle yer değiştirdik.

‘’ hey! ‘’ itiraz ettim. böyle anlaşmamıştık. cevap vermeyip yüzünü boynuma yaklaştırdı ve durdu. sıcak nefesi tenimi yakıyordu. inledim. benimle oynuyordu.

'' harry, ah harry '' dudakları biraz daha yaklaştı ve ıslak bir öpücük bıraktı. titredim. nasıl etkileyeceğini biliyordu. ellerimi uzun saçları arasında gezdirirken dudakları daha aşağılara indi. çok tehlikeli bir yerdeydi. 

'' l- louis!'' gülümseyip tam göbeğimin üstüne öpücük bırakıp geri çekildi. bu kadar oyun yeterli. tekrar eski pozisyonumuza döndüğümüzde hiç vakit kaybetmeden elimi çamaşırının içinde gezdirmeye başladım. sırtını gerip inledi. altımda kıvranıyor olmasından garip bir zevk almıştım. ellerim kasıklarını okşarken, nefes nefese elimin hareketlerine bakıp zevkten koyu maviye dönen gözlerini yeşillerime çevirdi. 

'' k-kes şunu harold! ah. t-tanrım!''  durmadım. baksırı yavaşca aşağı çekip onu tamamen çıplak hale getirdim. bedenimin altında yatan bir insan olamazdı. vücudu, teni, yüzü, saçları... o kesinlikle bir insanın sahip olamayacağı en güzel şekilde yaratılmıştı. bu muhteşem varlık benimdi. sadece benim. 

'' ne yapmamı istiyorsun sevgilim?'' başını tekrar kaldırıp ıslak gözlerini kırpıştırdı.

'' dokun!'' emiriyle uzunluğunu kavradım. yavaşca hareketlerime başladığımda çarşafı avuçlarında toplayıp çekiştirdi. 

'' lütfen, oynamayı bırak. daha fazlasına ihtiyacım var!'' ve bu kez hızla elimin yerini ağzımla değiştirdiğimde çığlık atıp saçlarıma yapıştı.

'' h-harry! siktir! e- Evet!'' bir süre devam edip geri çekildim tatmin olmadığını biliyordum ama bende kötü durundaydım içindeyken bitirmek istiyordum. iki parmağımı ağzına uzattığımda ne yapacağımı anlayarak parmaklarımı ıslattı. gözlerindeki karanlık ona acımadan sahip olmamı söylesede canını yakmadan parmaklarımı içine gönderdim. 

'' harry bitir şunu artık!'' dedi zorlukla. parmaklarımı çekip dizlerimin üstünde yükseldim. 

'' hazır mısın?

'' evet, evet! hadi '' hızlı tek bir itişte içine girdim. louis'nin sesi tüm evi inletirken hazır olmasına izin vermeden hareket etmeye başladım. çok sıcaktı. 

'' louis, çok sıkısın t-tanrım!'' yatak hızımızla aynı orantıda sallanırken louis kendini kavradı. elini çekip ben devam ettim. 

'' harry! h-harry aah!'' başı yastığa düştüğünde bende içine gelip kendimi serbest bıraktım. üstüne yığlımadan çekilip nefes nefese yanına uzandım.

'' seni özlemişim'' dedi. yavaşca yanıma sokulduğunda çarşafların altına girmiştik. 

'' bende sevgilim'' nemli saçları arasına dudaklarımı bastırıp beline daha sıkı sarıldım. bizi ayıracak hiç bir güç kalmamıştı. neredeyse onu kaybediyordum tanrım. olanlar hala gözümün önündeydi. istemsizce kollarımı sıktığımda başını kaldırıp yüzüme baktı. 

'' harry?'' 

'' birşey yok, iyiyim. '' zorlukla gülümsediğimde dediklerime inanmasa da üstelemedi. ne olursa olsun kaybetmeyeceğim seni..

******

'' harry, gitme işini yeniden düşünseniz?'' liam üzgünce harry'nin eşyalarını toplamasına yardım ederken onu vazgeçirmeye çalışıyordu.

'' tek çözüm yolu bu lee. gitmek zorundayız. burada kaldığımız sürece belalar peşimizi bırakmayacak. louis neredeyse ölecekti. hastalıklı bir adının aşkı yüzünden ondan vazgeçemem.'' liam anlayışla başını salladı. haklıydı. 

'' hey ama ziyarete geleceğim, tamamen kopamam sizden'' liam gülüp kollarını iki yana açtı. bu sevimli, sinir bozucu, ve sürekli muz yiyen çocuğu çok özleyecekti. harry liam'ın sarılmasına karşılık verip geri çekildi. 

'' gitme zamanı'' harry bavulunu zorlukla kaldırıp odadan çıktı. herkes aşağıda toplanmıştı. yani zayn, niall diana, jay ve anne. louis annesini affetmese de yinede son kez görüp vedalaşmanın iyi olacağını düşündü. tüm yaşadıklarına rağmen annesini hala seviyordu ama kırgınlığı geçmiyordu. 

'' anne ağlama'' anne gözyaşlarını silip parlak gülümsemesi ile oğluna sarıldı. bu son sarılmasıydı, çünkü istediği her an onu göremeyecekti. 

'' kendine ve louis'ye dikkat et tamam mı? bana sık sık telefon etmeni istiyorum.'' harry gülümseyip annesini onayladığında tekrar sarıldılar. Jay, çekingen bakışla louis'yi süzdü. ona sarılmak istiyordu. 

'' lou?'' mavi gözlerini annesine çevirdi. gözlerinde gördüğü o duygu içini acıttı. tek kelime etmeden annesini kolları arasına aldı. 

'' üzgünüm, bebeğim. böyle olsun istememiştim.'' elini annesinin uzun saçlarında gezdirip geri çekildi. kadının gözyaşlarını silip öptü. 

'' bunları konuşmak istemiyorum, geldiğin için teşekkür ederim anne. kendine iyi bak '' kadının gözleri yeniden dolduğunda louis arkasını dönüp evden çıktı. 

'' harry hadi sevgilim'' harry kıkırdayıp küçük valizini alıp dışarı çıktı. arabaya binmeden geriye dönüp baktı. yeni bir hayata adım atıyorlardı. louis ve harry.. artık kimse onların huzurunu kaçıramayacak, mutluluklarını engelleyemeyecekti.. louis'nin yanında yerini aldı. maviler yeşillerle birleşti.

'' hazır mısın?'' harry tekrar eve baktı. el sallayan arkadaşlarına karşılık verip tekrar kocasına döndü

'' evet'' dedi gülümseyip.. '' Hazırım..''

Bad Romance || Larry StylinsonDonde viven las historias. Descúbrelo ahora