Part1

1.2K 68 34
                                    

EVEET HERKESE MERHABA :) YAZMAYACAKTIM BILIYORUM AMA ÇOK AŞIRI BASKI GÖRDÜM VE YAZMA KARARI ALDIM BEBEĞIM YINE SENIN SAYENDE YAZDIM SENI ÇOK SEVIYORUM 😍

Iyi okumalar :)))

uçaktan indikten sonra harry etrafı hayranlıkla süzdü. onun burayı seveceğini biliyordum.

" sevgilim burası düşündüğümden de harika bir yer teşekkür ederim " dedi yanakları

kızararak. Onun masum hallerini çok seviyordum. bir elimi beline sarıp onu kendime daha çok bastırdım. benim olduğunu herkes bilmeliydi.

" önemli değil bebeğim, teşekkürü evimizde etmeni tercih ederim" dedim gülümseyerek. başını eğdi hadi ama böyle tam bir prenses gibiydi. Aşırı uzamış saçlarında parmaklarımı dolaştırmayı seviyordum.

" haklısın biran önce gitmeliyiz. " Havaalanından elele çıktık. Insanların garip bakışlarını ilk kez umursamadım, mutluluğumuzu hiçbirşey bozamayacaktı. Önceden kiraladığım arabaya binip şehir merkezinden uzakta tuttuğum eve doğru yolu çıktık.

" burada kalma konusunda ciddi miydin?" yola odakladığım bakışlarımı çevirip ona baktım.

" tabii ki? bu konuda gerçek olmaycak ne var?"

" hayır, yanlış anlama lütfen. bende ikimizin yeni bir hayata başlamasını istiyorum sadece eleanor hamile ve bebek doğunca uzakta olduğumuz için onu almamız zor olacak. "

dediklerini düşündüm, haklıydı. Tanrım o kadını hayatıma aldığım güne lanet olsun.

" haklısın sevgilim, bunu tekrar konuşacağız ama şuan sadece biz varız" arabayı yavaşça evin önüne park ettim. eşyaları içeri taşıdıktan sonra kapıyı kapatıp salona girdik. Evin genelinde beyaz renk hakimdi. Aslında Buda önemli değildi sonuçta evde kalacağımız anlar yatak odasıyla sınırlıydı.

" odaya gel sevgilim" kalın boğuk sesini duyunca irkilip kapısı olmayan yatak odasına girdim. büyük beyaz yatağın üstünde uzanırken bir Tanrıça kadar nefes kesici görünüyordu.

" louis burası gerçekten çok güzel ben--' konuşmasına izin vermeden yavaş hareketlerle yatağa tırmanıp üzerine çıktım. Yaptığım her hareketi izlerken yutkunması işimi daha çok zorlaştıyordu.

" şşşt harry.. bunu sadece mutlu olman için yapıyorum, yüzündeki o masum gülümseyiş için." yeşil gözlerini parladı.

" seni seviyorum "

" seni seviyorum küçük aşkım "

*******

" louis mutfağı terk et!" küçük dudaklarını büzüp elindeki bıçağı bıraktı. bana yardım etmekten çok işleri daha çok uzatıyordu.

" oturmak istemiyorum birşeyler yapmalıyım ama!" Sesli bir nefes verip ona döndüm. şuan beş yaşında ki küçük erkek çocuklarına benziyordu. sevimli ve huysuz. ondan uzun olmanın avantajını kullanıp iki kolumun altına küçük bedenini sıkıştırıp başına ufak bir öpücük bıraktım. Vücudu gevşemişti.

" yapalım o zaman " dedim fısıldayarak. geri çekilip gözlerime muzip bir pırıltıya baktı.

" yapalım" elimi tutup beni mutfaktan çıkarırken kıkırdadım. gerçekten birbirimizi özlemiştik. yatak odasına girdiğmizde bakışları tutkulu olduğu kadar aşk doluydu. ellerini göğsümden yukarı doğru gezdirip yanaklarımı avuçları arasına aldı.

" harry " dedi tahrik edici bir şekilde kolları arasında titredim. " çok güzelsin" başımı eğip gülümserken dudaklarını yavaşça benimkiler üzerine kapattı. yavaş olmasını beklemiyordum. yine aynı yavaşlıkta yatağa uzandık. üstündeki tişörtü hızla çıkardı eğilip ıslak dudaklarını boynumda gezdirdiğinde sırtımı gerip kendime daha çok bastırdım. bacaklarımı daha fazlasını istediğimi belli etmek için araladığımda sağ elini kemerin üzerinde gezdirip açmaya başladı.

" siktir! a açılmıyor! " dedi derin nefes alarak. gülümsedim.

" bana bırak sevgilim " ona kolaylık olması için alt tarafımı açık hale getirdim. yüzüme garip bir bakış atıp bacaklarımın arasına eğilip ıslak dudaklarını kasıklarımın üstünde gezdirmeye başladı.

" L- louis! ahh se-" nefesim boğazıma takılmış gibiydi. dudaklarını en çok ihtiyacım olan yerde hissetmek.. bunu anlatmam imkansızdı.

" sakin ol " söylemesi kolaydı. nefes nefeseydi. Başını aşağı yukarı ritimle hareket ettirirken başını biraz daha bastırdım. ve çok geçmeden gelmiştim. Hızla geri çekilip dilini dudaklarında gezdirdi.

" yine acelecisin prenses" ah. prenses demek. şimdi göreceğiz sevgilim. Belinden tutup hızla altıma aldım.

" demek hala prenses olmadığımı kanıtlayamadım?" alt dudağını dişleri arasına alıp bana meydan okuyan bir şekilde tek kaşını havaya kaldırdı.

" sana böyle seslenmeyi seviyorum " dedi saçlarımı okşayarak bunun, beni ne kadar tahrik ettiğini bile bile.. Ellerini başının üstünde birleştirdim ve boynuna aşk izleri bırakmaya başladım. canını yakmak istemiyordum.

" harry, sert ol bebeğim." gözlerine baktım bunu gerçekten söylememeliydin. onunda üstündeki fazlalıkları çıkarıp yere fırlattıktan sonra bacaklarını iki yana açıp arasına yerleştim içine hiç alıştırmadan girdiğim için tiz çığlığı odada yankılandı.

" harry bu harika " cevap vermedim ve hareketlerimi biraz daha hızlandırdım. belinden tutup oturur pozisyona geçtim ve kontrolü ona bıraktım.

" sür beni louis hadi bebeğim!" kendini geri çekti ve yavaşça tekrar tekrar girdi. bu kadar sıkı olması beni daha çok tahrik ediyordu tamamını alamıyordu.

" bu çok iyi harry ah! t - tanrım " Vücudunun titremesi ile geleceğini anlamıştım onu kucağıma alıp yataktan kalktım ve beyaz duvarla arama sıkıştırdım.

" prensesin seni iyi becerebiliyor mu? hoşuna gittimi bebeğim?" Çığlıkları kulağıma hoş bir melodi gibi gelirken aletini kavrayıp okşamaya başladım.

" geliyor- um ahh!" Sıcak sıvısı elime bulaştığında bende içine geldim. Yavaşça yatağa bırakıp banyoda elimi yıkayıp yatağa uzandım.

" seni özlemişim" mavi okyanusları mutlulukla parlıyordu. alnına küçük bir öpücük bırakıp sıkıca sarıldım.

" ben seni her saniye özlüyorum louis. Yanımdayken bile." Dudaklarıma uzandığı anda tek düşündüğüm şey onu hiç bırakmayacak olmamdı her ne olursa olsun

Bad Romance || Larry StylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin