Biz Evlendik.

2K 110 32
                                    

"Çok üzgünüm ama bu genç adam evlenmek için yirmi yaşını doldurması gerek." Rahibin tok sesi kilisede yankılandığında yaşıma bir kez daha küfür ettim. Her zaman bir engel çıkmak zorunda mıydı? Tanrım neden beni sevmiyorsun?

"Pekala iyi günler." louis'nin bakışlarından üzgün olduğunu anlayabiliyordum.

"Louis.. ne yapacağız?" mavi gözleri gözlerimle buluştuğunda ilk defa yenilgiyi gördüm onda. Beni bırakacak mıydı? Ilk engelde bitmiş miydik?

"Doğum günün ne zaman harry?" bunun konumuza ne ilgisi olduğunu anlamamıştım.

"Üç hafta sonra" dedim omuz silkip. o kadar vaktimiz yoktu. Cumartesiye kadar evlenmeliydik. Elimi tutup çekiştirmeye başladığında tökezleyerek onu takip ettim.

"Louis. nereye gidiyoruz?" arabanın kapısını açtığında beklemeden içeri girdim. Pekala artık ne olduğunu söylese iyi olacaktı. Yanıma oturduğunda küçük gözleri mutlulukla kısılmıştı.

"Sana sahte kimlik yaptırmaya gidiyoruz harry. Benim olmanı lanet bir sayı engelleyemez." dediğinde şaşkınlıkla açılan ağzıma bakıp güldü. Komik olan ne vardı tanrı aşkına yaptığı ciddi bir suçtu.

"Louis yakalanırsak neler olacağını biliyorsun değil mi?" Gözlerini devirdi. bu kadar umursama olmasından nefret ediyordum.

"Seninle evlenmek için her şeyi göze aldım harry. Seni kaybetmek istemiyorum. korkma. bir sorun çıkmayacak tamam mı?" Dedi bacağımın üzerinde duran elimi tutarken içime dolan huzurla gülümsedim. Gerçekten evleniyorduk.

~~~~~~~~~~~

"İşte belgeler hazır dostum." Şişko adamın elindeki sahte kimlik ve diğer tüm belgeleri aldık. Louis elime yeni kimliğimi verdiğinde doğum günümün iki hafta önce geçtiğini gördüm.tüm bu yaptığımız şeylere değerdi umarım.

"Bebeğim iyi misin?" bakışlarımı yeni kimliğimden alıp Louis'e çevirdim.

"Evet. evet iyiyim." Yanıma gelip ellerimizi birleştirdi.

"Bizi ayıracak hiç bir engel kalmadı sevgilim. Hemen şimdi bir kiliseye gidip evleneceğiz" o ne kadar rahat görünsede ben değildim. Ama buna ona belli edemezdim öyle çok mutluydu ki..

"Tamam hemen gidelim o zaman."dedim. Birlikte arabaya bindiğimizde louis'nin telefonu çaldı.

"Babam arıyor!." Telefonu sessize alıp arka koltuğa fırlattı ve arabayı çalıştırdı. Neden böyle acele ettiğimizi anlamıyordum. Sorduğumda ise sadece Cumartesi gününden önce evli olmamız gerektiğiydi.

"Louis..bana hala neden bu kadar çok acele ettiğimizi anlatmadın? Beni yanlış anlama tabii ki istiyorum ama neden böyle şeylere gerek duyduk?" Bana kısa bir an baktı ve pembe dudaklarını dili ile ıslatrarak konuşmaya başladı.

"Babam gay olduğumu ve bir sevgilim olduğunu öğrenince beni...beni dövdü."

"Ne?!."

"Evet. eleanor hamile olduğunu ilk aileme söylemiş. Ama önce annem herşeyi ona anlattığı için eve gittiğimde kıyamet koptu. Beni eleanor'a evlenmeye mecbur tutuyor ve ben bunu istemiyorum. Onlara geçerli bir delil göstermem gerektiği için seninle olan evliliği erkene aldım, şimdi olmasa bile ileride evlencektik bebeğim." Gülümsedi. ben hala anlattıklarını düşünüyordum. Bir baba nasıl böyle acımasız olabiliyordu. louis onun tek çocuğuydu ve onun ne düşündüğü ne hissettiği önemli değildi.

"İşte geldik." dedi. Kilisenin ihtişamlı yapısına bakarken kalp atışlarımın dışarıdan duyulmamasını umdum. Arabadan yavaşça inip Elele tutuştuk, üzerimize baktığımda, bende saçma bir eşofman takımı vardı, louis ise kot tişörtleydi ve böyle bile mükemmeldi. içeri girdiğimizde kısa boylu güler yüzlü bir rahibe bizi karşılamıştı.

"Biz pederi görmek istiyoruz" dedi louis. elimi sıktığında aslında gergin olduğunu anlamıştım.

"Günah çıkarmak için mi?" Diye sorduğunda louis ile birbirinize baktık.

"Hayır. Evlenmek için"

~~~~~~~~~~

"Bu kadar kolay olacağını ve bizi seveceklerini hiç düşünmedim harry." Kıkırdayarak Louis'i öptüm. Elimizde evlendiğimizi gösteren evraklara bakıp sırıtıyordum. Biz evlendik. Tanrım gerçekten evlendik.!

"Şimdi bize gidiyoruz, bu belgeleri babama göstereceğiz." başımı sallayarak onayladım. İçimdeki korku hala geçmemişti. Babası evlendiğimizi öğrendiği zaman ne yapacaktı? Peki benim annem? Umarım öğrendiğinde kalp krizi filan geçirmez. Araba durunca korkak bakışlarımı Louis'e çevirdim. Bunu yapabileceğimi sanmıyordum.

"Louis şimdi söyleme-' sözümü kesip dudaklarıma güven verici bir öpücük bıraktı.

"Güven bana bebeğim herşey yolunda gidecek. korkama Sen artık bir tomlinson'sın" dediğinde kızararak başımı eğdim. Arabadan inip saçlarımı karıştırdım. Aman tanrım üzerimde hala o eşofman takımı vardı.

"Louis üzerimi değiştirmem gerek!" Yanıma gelip ellerimizi birleştirdi. Burnuma ufak bir öpücük bıraktığında gülümsedim. Sanki beni sakinleştiren bir ilaç gibiydi.

"Siktir et, sen her halinle güzelsin bebeğim." Eve doğru yürürken kendimi sakin tutmak için derin nefesler alıyordum. Louis cebinden anahtarını çıkarıp kapıyı açtı.

"Seni lanet piç! Neden telefonunu açmıyorsun!?" Babası olduğunu düşündüğüm adam Louis'in üzerine yürürken louis elini kaldırıp durmasını işaret etti.

"Bana karışma hakkına sahip değilsin artık.. baba!"

"Ne demek oluyor bu louis?" Annesi konuştuğunda louis elimi daha sıkı tuttu.

"Eleanor'la evlenmiyorum. Çünkü harry ile yaklaşık bir saattir evliyiz, biz evlendik..

#####

Güzel bir bölüm olmadı üzgünüm. Ve söylediğim zamandan geç geldi. :( finale son üç bölüm kaldı..

Bad Romance || Larry StylinsonTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon