Bana Güvenebilirsin..

3K 145 43
                                    

okuldan çıktığım gibi eve gelip kendimi odama kilitledim. tanrım söyledikleri.. sözleri canımı çok yakmıştı. benimle neden oynuyordu. bir gün önce beni öpüp ertesi gün benden iğrendiğini söylüyordu. ah. en kötüsü ise o kadınla bu ayın sonunda evlencek olmasıydı. ama hayır louis. onunla mutlu olmana evlenmene izin vermeyeceğim.

******

sabah isteksiz bir şekilde kalkıp okula gitmek için hazırlanmaya başladım. Tanrım lütfen dün olanlar sadece kabus olsun. içimde hala bir umut vardı. beni sevdiğini söylerken o kadar içten bakmıştı ki. yalan olmadığını hissetmiştim. hazırlandığımdan emin olduktan sonra aşağı inip mutfaktaki annemi öpüp evden çıktım. ayaklarım geri gidiyordu beynim herşeyi kabul ediyordu. beni sevmediğini söylüyordu ama hiç bir zaman mantıkla hareket etmemştim. okula geldiğimde niall koşup neredeyse kucağıma atladı. 

''Dün seni çok merak ettim hazz. neden haber vermeden gittin?'' liam ve zayn niall'ı onaylayıp soru yağmuruna başlamışlardı. onlara dün louis'yle ne konuştuğumuzu benden nasıl iğrendiğni anlatmıştım. 

''Adi piç! kendi gelip öpüyor birde iğrendim diyor ha?! korkak göt!''

'' zayn'' dedi liam uyarıcı bir sesle küfür edilmesini hiç sevmezdi. 

'' peki şimdi ne yapacaksın harold? yani mutlu olmalarına nasıl engel olabilirsin ki?'' dedi niall aslında haklıydı. ne yapacağımı düşünmemiştim ki. ama elbette canını acıtacak birşeyler yapmalıydım ki, ne hissettiğimi, bilsindi. 

''Bilmiyorum.. çocuklar bana yardım etmelisiniz. en kısa zamanda ona bu yaptıklarının hesabını sormalıyım.''

''ben birşeyler bulacağım kardeşim merak etme'' dedi zayn ve bana sıkıca sarıldı. diğerleride gelip sıkıca sarıldığında gözlerimin dolduğunu hisettim.

'' Ağlama sulu göz.. herşey yoluna girecek'' niall gülüp omuzuma vurduğunda okul binasından acele ile çıkan tomlinson'ı gördüm. 

'' benim bir işim var ço-' zayn kolumu tuttuğunda şaşkınca ona baktım.

'' o adamın peşinden gitmeyi bırak artık. yine seni üzecek birşey yapacak''

''Birşey öğrenmeliyim zayn.. söyleyeceği hiçbirşey dün söyledikleri kadar canımı yakamaz. o adam benim ilk öpücüğümü aldı. beni daha nasıl incitebilir ki?'' zayn çaresizce kolumu bıraktığında arabasına binmek üzereyken onu durdurdum.

'' Ne var styles?!'' mavi gözlerine bakıp sessiz bir şekilde yutkundum. okulun ortasında olmasak ince pembe dudaklarına yapışabilirdim.

''seninle kouşmak istiyorum.. ama okul dışında'' kaşlarını çatıp dudaklarını araladığında itiraz edeceğini anlamıştım

''Bu son olacak.. lütfen.'' beni şaşırtacak şeklide başını sallayıp onayladığında arabanın diğer tarafına geçip etraftaki meraklı bakışlara aldırmadan arabaya bindim. göz göze geldiğimizde kontağı çevirip arabayı çalıştırdı.

''konuşacağın şey her ne ise kısa sürse iyi olur yetişmem gereken bir yer var'' başımı çevirp ona baktığımda bakışları düz bir şekilde yola bakıyordu. benden gerçekten nefret ediyor olamazdı.

''Şurada dur!''  dedim boş bir çıkmaz sokağı gördüğümde. dediğmi yapıp durduğunda arabadan inip sokağa girdim. biraz sonra yanıma geldiğinde hızla ona dönüp konuşmaya başladım.

'Beni Seviyor musun?'' diye bağırdığımda bir adım geriye gidip mavi gözlerini irice açıp şaşkınca bakmaya başladı.

'Bana sesini yükseltme!

'seninle istediğim gibi konuşabilirim louis.. okul dışında benim öğretmenim değilsin''

'yinede yaşça senden büyük olduğumu unutuyorsun..' alayla gözlerimi devirip ellerimi cebime soktum.

'beni seviyorsun louis..'

'Delirmişsin sen!'' onun üzerine doğru yürüdükçe benden uzaklaşmak geriye doğru yürümeye başladı.

''itiraf etmek zor değil bay tomlinson.. söyleyin.. beni seviyorsunuz''

''Harry yapma'' sesi pes edercesine çıktığında gülümsedim.

''söyle beni seviyorsun!'' mavi gözlerini gözlerime çevirdiğinde dudakalrından çıkcak kelimeleri duymak için heyecanlanmıştım.

''hayır sevmiyorum.. sana aşığım!'' dudaklarımız birleştiğinde şaşkınlıkla donup kaldım ama bu defa karşılık vermiştim. sert bir şekilde öptüğümde dudaklarından  derin bir inleme döküldü. omuzlarımdan tutup beni ittiğinde nefes nefese ona baktım.

''Tüm bunları unut tamam mı? hiçbirşey olmadı. sakın bir anlam çıkarma harry tamam mı? ben bunu yapamam.'' deyip hızla arabasına binip gözden kayboldu. tanrım! neden yapıyordu bunu.. benden ne istiyor?!

******

'' Harry?'' duyduğum sesle olduğum yerde kaldığımda nefes nefese yanıma gelip beyaz dişlerini göstererk gülümsedi.. 

'' Ne istiyorsun jack?''

'' lütfen kızmadan önce beni dinle.. o gün olanlar için üzgünüm. ve ben herşeyi biliyorum.'' dediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım. 

'' Neyi biliyorsun?''

'' bay tomlinson'a aşık olduğunu''

'' sen nasıl-'

'' bir önemi yok harry.. ben sana yardım etmek istiyorum..'' 

'' bana yardım mı edeceksin? bana yaptığın o-' sözümü kesip aramızdaki mesafeyi kapatıp ellerimi tuttuğuna kahverengi gözlerini gözlerime dikti. 

'' Bana güvenebilirsin harry. benim olmayacağını biliyorum seninle arkadaş olmak istiyorum.'' Harry farkında olmadan jack'in tuzağına düşmüştü. bugünden sonra hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktı..

italik kısım kitabın başındaki larry konuşmasıydı. :) iyi okumalar <3 

Bad Romance || Larry StylinsonUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum