Artık seni bırakmayacağım..

2.7K 123 28
                                    

Gözleri irice açıldığında kahkaha atmaya başladı. Burada komik birşey göremiyordum neye gülüyordu bu manyak?

"S-sen? b-beni vuracak mısın? Ahaha g-gerçekten mi sevgilim"

"Bana sevgilim deme!" elimdeki silah ateşlendiğinde jack kahkahayı kesmişti. Lanet olsun! Yoksa onu-- gözlerimi açıp baktığımda kapının üzerinde siyah bir delik gördüm.

"O silahı hemen bana ver harry!" ileri doğru bir adım attığında bu sefer silahı tam olarak ona çevirdim.

"Sakın yaklaşma!" Dedim elidmeki silahı sıkıca tutup. Dışarıdan gelen araba sesiyle donup kalmıştım, birileri gelmişti ve kurtulacaktım. Tanrım teşekkür ederim. Teşekkür ederim..

"Jack aç kapıyı içerde olduğunu biliyorum." Dedi tanımadığım ses kapıyı yumruklarken.

"Mike git buradan. Onu kimseye vermeyeceğim!"

"Jack bu yaptığın bir suç Harry'i serbest bırak!" Tanrım doğru mu duydum? Louis burada mıydı?

"L-louis?" dedim çekinerek aklımı kaçırmadığımdan emin olamdıydım.

"Benim harry. Buradayım bebeğim." dedi taptığım sesiyle. Jack hızlı adımlarla kapıyı açtığımda mike ve louis içeri girmişti. Louis elimdeki silahı gördüğünde gözleri şaşkınlıkla açıldı.

"Harry sen..?"

"Kimseye birşey yapmadım louis.. Merak etme" derin bir nefes verip elimi indirecekken jack yanıma gelip elimdeki silahı alıp arkama geçip sol kolunu boğazıma sarıp silahı kafama dayandı.

"Eğer buradan gitmemize engel olursanız onu öldürürüm" dedi soğuk ve ürkütücü sesiyle.

"Jack yapma. Harry seni istemiyor dostum. Lütfen bırak onu." Başımdaki silahı biraz daha bastırdığında garip bir ses duydum.

"Bırakmam! Ona aşığım. Bu pislikten daha çok seviyorum onu!. Harry'i haketmiyorsun sen! Onu yeterince üzdün. Artık mutlu olacak. Olacağız. Mike o sikik adamı al ve defol buradan!" Louis yavaş bir şekilde bize doğru yaklaştığında gözlerim irice açıldı ve kafamı iki yana sallamaya başladım.

"Louis gelme!.." Jack silahı başımdan çekip Louis'ye çevirdiğinde boğazımı daha çok sıkmaya devam etti.

"Onu bırak. lütfen jack. Bırak. Biliyorum onu fazlasıyla üzdüm ve canını yaktım ama ben onu seviyorum." Jack bir kahkaha attığında kollarından kurtulamak için çırpınmaya başladım. Silahı tekarar kafama dayadı.

"Seviyormuş! duydun mu harry? Tomlinson seni sevdiğini söylüyor. Yalancı pislik! Onu sevdiğin için mi sürtüğün tekiyle nişanlandın!"

"Buna mecburdum. Ben bunları aileme anltamam. Kimse anlamaz. Kendimi Harry'den uzak tutmak için çok uğraştım ama nasıl yapabilirdim? O öyle güzel öyle masum ki. Ben.. Korktum, insanlar öğrenirse bizi incitirler."

"Ama ben korkak değilim ve onu seviyorum!" Louis bir adım daha atıp yaklaştığında sakince jack'e bakıyordu.

"Onu almadan buradan gitmeyeceğim! Istersen öldür beni. Umrumda değil."

"Yapamayacağımı mı sanıyorsun ?" Jack tekrar silahı Louis'e çevirdiğinde gözlerimi kapatıp dirseğimi karnına geçirdim. Acıyla bağırıp eğildiğinde serbest kalmıştım. Mike gidip elindeki silahı aldığında koşarak dışarı çıktık. Arabasına bindiğimizde hızla gaza basıp uzaklaştık.

"Iyi misin bebeğim?"

"Durdur arabayı." Söylediğimi yapıp durduğunda hızla olduğum yerden kalkıp kucağına oturdum ve açlıkla dudaklarını öpmeye başladım.

"Çok. Korktum. Seni. Seni. G-göremeyeceğim diye çok korktum. louis" dedim pembe dudakların öperken.

"Korkma bebeğim. Artık seni bırakmayacağım.." Dediğinde onu tekrar öptüm. Nefesimiz kesilene kadar öptüm. Kokusuyla ciğerlerimi eğlendirirken ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum. Mutlu olmamız kolay olmayacaktı ama louis benimleydi ve herşeyi birlikte yapacaktık.. Ikimiz.. Louis ve Harry..

***

Kötü oldu galiba özür dilerim :( neyse yeni bölümde telafi ederim. Iyi okumalar :)) bu arada love ıs love yarın gelecek

Bad Romance || Larry StylinsonWhere stories live. Discover now