Beni Bırakamazsın!

2K 102 26
                                    

"Harry dostum kız gibi ağlamayı keser misin çok çirkin oluyorsun!"

"Zayn gerçekten hiç sırası değil" liam'ın uyarısı sonucu zayn omuzlarını düşürerek yanıma geldi. Burnumu gürültüyle çekip başımı omzuna yasladım.

"Özür dilerim harold. sadece biraz gülmeni istedim, seni böyle görmekten nefret ediyorum! Izin ver tomlinson denen herifi bir güzel benzeteyim!" başımı iki yana sallayıp gözlerimi sildim. Buna alışmak zorundaydım. Louis artık benim değildi. o sürtük kazanmıştı. Ona dünyanın en güzel hediyesini verecekti. küçük bir bebek.. Louis benimle birlikte olduğunda bu duygudan yoksun kalacaktı. Günün birinde evlâtlık edinebilirdik. onu sevip tüm ilgimizi verebilirdk ama benimle olduğu sürece kendi çocuğuna sahip olamayacaktı.

"Ben iyiyim zayn.. düşünme artık beni. onu unutmaktan başka yapabileceğim birşey yok. Ben ona kızgın değilim olamam. Birlikte olduklarında bizim aramızda hiçbirşey yoktu. Onu ihanetle suçlayamam."

"Seni gerçekten anlayamıyorum.. "dedi saçımı öperken. beni sakin tutmak istediğini biliyordum.

"Dışarıda acayip yağmur yağıyor! Bir dakika.. O bay tomlinson değil mi?" Diyen niall'ı duyduğumda koltuktan hızla kalkıp pencerenin önüne dikildim. Evet. O'ydu. Ve bu yağmurda dışarıda ne bok yapıyordu? Üzerime ince bir hırka geçirip aşağı indim. yağmura rağmen hava soğuk değildi. Yanına gittiğimde başını kaldırıp kızarmış mavi gözlerini benim çokta farklı olmayan gözlerime dikti.

"Neden geldin louis?" sesimin böyle çaresiz çıktığına inanamıyorum!

"Seninle konuşmak için.. beni dinlemeden çekip gittin, sana ihtiyacım olduğu anda beni bıraktın harry." başımı iki yana sallayıp gözümün önüne gelen ıslak saçlarımı geriye attım. Bu kadar basit değildi.

"Louis.. Nişanlın gelip senden hamile olduğunu söylüyor, benim ne yapmamı bekliyorsun? En doğrusu bizim ayrılmamız" dediğimde elleri yüzümü kavradı ve sertçe dudaklarıma yapıştı. Ani öpücük karşısında şaşırsamda dudaklarındaki sıcaklığa karşı koyamayıp öpücüğüne karşılık verdim.

"Beni bırakamazsın!.. duyuyor musun harry sen benimsin! Eleanor ile evlenmeyceğim çünkü hemen şimdi biz evleniyoruz!" Dedi. gözlerim irice açılırken beni tekrar öptü.

"Bu-bir evlenme teklifi mi?" Attığı kahkaha ile bende güldüm. Ne? çok tuhaf bir teklifti.

"Evet bebeğim, ve bana hayır demeni istemiyorum"

"Hayır diyeceğimi nereden çıkardın?" Tanrım ben az önce ayrılmaktan bahsediyordum ama şimdi Louis'in teklifine evet demiştim.

"O halde en yakın kiliseye gidiyoruz" yüzündeki gülümseme öyle güzeldi ki. Sanki dünyanın en değerli mücevherine sahiptim. Parlak mavi gözlerin, küçük burnu, ve çizgi şeklindeki pembe dudakları.. Tanrım o benim için fazla mükemmeldi..

####

Kısa oldu sanırım, geçiş bölümü olarak yazdım. :) ve beni destekleyen ve yanımda olan tüm okuyucularımı çok seviyorum :3 en kötü hissettiğim anda beni gülümsettiğniz için teşekkür ederim :')

Bad Romance || Larry StylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin