Bad Romance || Larry Stylinson

O benim sevgilim

Dün okulda bay tomlinson'ı sıkıştırtıktan sonra tüm günü çok mutlu geçirmiştim. Eve geldiğimde bile üvey babamla kavga bile etmedim. Çünkü onun gözlerini, ince pembe dudaklarını, sıcak nefesini unutamamıştım. Ah tabii baş döndürücü kokusunu unutmamak gerekir. Tanrım, neden imkansıza aşık oldum ki? Neden benim yaşında değil. Yada ben neden büyük değilim. Lanet yaşlar! Lanet kurallar! Hepsinden nefret ediyorum.

"Harry bebeğim yemek hazır" annemin sesiyle düşüncelerimi bir kenara bırakıp aşağı indim. Hey bizim şişko nerede ?

"Robin yok mu?"

"Ah, onun acil bir işi varmış tatlım, bize katılamayacak" omuz silkip yemeğimi yemeye başladım. Uzun zamandır annemle başbaşa kalmamıştık. Ne vardı bu pislikler evlenecek ikimiz çokta güzel yaşıyorduk.

"Okul nasıldı bugün ?" Başımı tabağımdan kaldırıp anneme baktığımda yüzünde sıcak bir gülümseme ile ban bakıyordu.

"Ihım, her zamanki gibi?" Kaşlarını kaldırıp 'gerçekten mi' bakışı atıp gözlerini üzerimde tutmaya devam etti.

"Anne... bana öyle bakma."

"Bebeğim bugün diğer günlerden çok fazla mutlu geldin eve. Bunun özel bir nedeni var mı?"

"Hayır anne yok.. Neden böyleydim bilmiyorum" diyerek yalan söyledim. Tabii ki annem bana inanmamıştı ama üstelemedi. Yemeğin geri kalanında ikimizde sessizdik sofrayı toplarken anneme yardım ettim ve ödevim olduğunu, söyleyerek odama geri döndüm. Bugün o kadar korkulu bakıyordu ki gözleri, nefesi öyle çok titretin ki.. Eğer okulda olmasaydık çok başka şeyler yapardım. Hey. Sapık değilim. Sadece pembe dudaklarına ufak bir öpücük bırakıldım. Ağırlaşan göz kapaklarıma itiraz etmeden Louis'i düşünerek uykuya daldım.

*******

"Duydun mu harry okula yeni biyoloji hocası gelmiş ve çok güzelmiş." Zayn'nin heyecanlı çıkan sesine gözlerimi devirdim. Kadınlarda ne buluyordu ki?

"Hey, bay tomlinson'ın arabasından inen uzun baca-'

"Zayn yeter!" Gerçekten yeterdi. Ve evet bu kadın kim? İçimde yükselen öfke kıvılcımları ile peşlerine düştüm. Onunla ne işi olduğunu öğrenmem gerekiyordu. Öğretmenler odasının önüne geldiklerinde yanındaki kadın içeri girdi ama louis müdürün odasına gitmek için ters yönde yürümeye başladı, ah. İşte fırsat. Hızlı adımlarla peşinden koştum. Kolundan tuttuğum gibi onu boş bir sınıfa sokup kapıyı kilitledim.

"Harry ne yapıyorsun aç kapıyı!"

"Yanında getirdiğin kadın kim?" Sert sesimle gözlerini kısarsak bana baktığında üzerine yürümeye başladım.

"Seni ilgilendirmiyor! Aç şu kapıyı..!" İşte yine onu duvarla aramda sıkıştırdım.

"Lütfen Louis.. Söyle." Mavi gözlerini sinirle devirdiğinde beni üzerinden itip ellerini saçlarından geçirdi.

"O yeni biyoloji öğretmenin eleanor calder.. Ve benim sevgilim." Söylediği son cümle ile gözlerim irice açıldı. Sevgilim...

"Ne?"

"Duydun işte.. O benim sevgilim. Ve yakında evleneceğiz"

"B-beenn--'

"Ah sen sandın ki, bende senin gibi bir ibneyim ve beni kolayca elde edeceksin. Kusura bakma ama ben asla senin gibi bir ucube değilim ve olmayacağım... Şimdi aç kapıyı" yanaklarımdan süzülen yaşları elimle silip kilitli açtım. Hızla yanımda geçerken kokusunu son defa içime çektim.. Çünkü bir daha onunla böyle yakın olamayacaktım...