Sonsuza Dek... Part 2

1.3K 91 20
                                    

GECİKME İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜM :( YENİ BÖLÜMDE LOUİS VE ROBERT CALDER ARASINDA NE OLDUĞUNU ÖĞRENCEKSİNİZ :) 

İYİ OKUMALAR ^.^

'' Hadi ama harry hala hazır değil misin?'' 

'' geliyorum anne!'' hızla mutfaktan çıkıp annemin peşine takıldım. tanrım bugün evliyoruz! gerçek bir düğünle. louis ne kadar belli etmemeye çalışsada ailesi yanında olmadığı için üzgündü. keşke yapabileceğim bir şey olsaydı. onlar bizi kabul etmeselerde yine de yanımızda olmalarını isterdim. düşüncelerim annemin sesiyle bölündü.

'' kuzenlerin new york'dan bu sabah geldiler harry, lissa çok heyecanlı.'' gözlerimi devirdim. lissa tam bir sürtüktü. hayır bana hiç asılmadı ama ondan hoşlanmıyordum. 

'' ve bunu bana şimdi mi söylüyorsun anne?'' annem mahçup tavrıla kirpiklerini kırpıştırdığında ona kızgın kalamayacağımı biliyordum. 

'' o kadar yoğunduk ki aklımdan çıkmış tatlım.'' 

'' her neyse, benden ve kocamdan uzak dursun yeter!'' dediğimde annem kıkırdadı. araba kilisenin önünde durduğunda hızla inip koşar adım içeri girdim. umarım bir aptallık yapıp bayılmam. 

'' ah, bizde seni bekliyorduk harry hadi hemen hazırlanman gerek.'' zayn kolumdan tutup çekiştirdiğinde düşmemeye çalışarak onu takip ettim. 

'' louis burada mı?'' 

'' hayır onu hiç görmedik.'' dedi bir odanın kapısı açıp beni içeri fırlattı. tanrım bunun neyi var böyle. 

'' Hey, düğünden önce sakat kalacağım!'' dediğimi duymamış gibi yapıp çıktığında sinirle tısladım. Ah, pekala sakin olmam gerekiyor. bugün hiç kimse beni üzemez..

LOUİS :

'' bunu yaptığınıza inanamıyorum!'' 

'' bize başka bir çare bırakmadın louis. bay calder oldukça sinirli lütfen saçmalayıp her şeyi mahvetme!'' Tanrım benim bu saçmalığın içinde olmamam gerekiyor. harry'nin yanına gitmeliyim. 

'' anne beni iyi dinle tamam mı? hiç kimse beni harry'den ayıramayacak. onu seviyorum ve bu gün evleniyoruz.'' babam üzerime yürüdüğünde annem engel oldu.

'' senin oğlum olmaman için her şeyi yapardım biliyor musun?! pis ucube!'' zil çaldığında bakışlarını benden çekti. istediğini söyle baba hiç biri umrumda değil. annem içeri döndüğünde ağlayan bir eleanor ve beni öldürmek için fırsat kollayan robert calder içeri girdi.. tanrım  buradan hemen gitmek istiyorum!

HARRY : 

Bir saatten fazladır louis'ye ulaşamıyordum. çağrılarımı asla yanıtsız bırakmazdı. bunun hakıkında ki konuşmamızdan sonra daha dikkatliydik. telefonu odadaki koltuğun üstine fırlatıp kıravatımı gevşettim. aklıma kötü şeyler getirmemeliyim. 

'belki de vazgeçti harry?'

' hayır, o böyle birşeyi bize yapmaz' 

' neden yapmasın? nişanlısı hamile ve bu seni terk etmesi için iyi bir sebep!' Hayır!. louis, söz verdi. bizden vazgeçmeyecek. bunlar sadece aptal birer kuruntu. gelecek.. söz verdi. Lanet göz yaşları gözlerimi yakmaya başladığında odanın kapısı büyük bir gürültüyle açıldı. 

'' sevgilim?'' biliyordum. beni bırakmayacağını biliyordum!  

'' louis! ah, seni çok merak ettim sevgilim. telefonuna cevap vermeyince korktum, neredeydin neden geç kald--'' dudaklarımda ki yumuşak baskıyla susmak zorunda kalmıştım. 

'' hepsini düğünden sonra konuşacağız söz veriyorum.'' dediğinde sorgulamadan kabul ettim. düğünümüz her şeyden önemliydi. 

'' harry bay tomlinson hala gelme--'' niall'ın sözü yarım kaldığında gülümseyip dışarı çıktık. söz verdiği gibi gelmişti ve biz evleniyorduk.! Louis'nin kolunda mihraba yürüken etrafa mutlulukla gülümsüyordum. birazdan ikinci kez tomlinson olacaktım. Rahip her zamanki konuşmalarından birini yaparken louis'nin okyanuslarına bakıyordum. iki yıl öncesi gözlerimin önüne geldiğinde burukça gülümsedim. o zamanlar biraz daha drama kraliçesiydim ama şu an onun eşiyim. sıra yeminlerimize gelmişti. louis ellerimi sıkıca tutup gözlerini gözlerime dikti. 

'' ben louis william tomlinson, sen harry styles'ı iyi günde kötü günde, zenginlikte ve yoksullukta sevip sayacağıma, sana ömür boyu aşkla sadık kalacağıma yemin ederim.'' 

'' ben harry edward styles. sen louis tomlinson'ı iyi günde kötü günde zenginlikte ve yoksullukta sevip sayacağıma sadece seni sevip sana sadık kalacağıma yemin ederim'' zayn küçük kutuda ki yüzükleri bize uzattığında önce louis'in yüzüğünü taktım. aynı şeyi oda yaptığında uzun uzun bir birimizin gözlerine baktık. artık her şey yoluna girmişti.

'' öpüşsenize sizi sersemler'' lissa'nın sesini duyduğumda aramızda ki mesafeyi kapatıp onu kollarımın arasına alıp dudaklarına yapıştım. kalabalıktan gelen alkış sesleriyle gülümseyerek dudaklarımızı ayırdım ve dudakları üzerine fısıldadım.

'' Artık sadece seninim'' 

'' Sadece benimsin....

Bad Romance || Larry StylinsonUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum