üç

1.9K 265 352
                                    

_______________________________________

koko:
buraya bak.

inupi:
???

koko:
bu hafta anlamadığın bir şey yok mu?

inupi:
umurunda mı?

koko:
umurumda ki soruyorum amına koyayım.
iyi misin?

inupi:
matematikte bir iki yer var.
kendim hallederim.

koko:
gereksiz trip atma.
bırak anlatayım.

inupi:
istemiyorum.

koko:
bir daha sormam ama?

inupi:
tamam anlat.

koko:
gelirim yarım saate.

inupi:
annenler evde değil di mi?
aç mısın?

koko:
çok değil.

inupi:
tamam.

_______________________________________

zil çaldığında mutfaktan çıkıp koridoru geçerek kapıyı açtı. karşısında elleri ceketinin cebine saklanmış, elmacık kemikleri ve burnu kızarmış, soğuktan titreyen bir kokonoi bulmayı beklemiyordu. evleri arası en fazla beş dakikayken bu kadar üşümesine imkan yoktu.

"evden gelmiyor musun?" dedi, kenara çekilip diğerinin eve girmesini beklerken.

kokonoi ayakkabılarını çıkarıp sıcaklığa adım attı. kapı kapandıktan sonra rüzgarın kesilmesiyle ısındığı belli olacak şekilde ceketini de çıkardı. kapının solunda kalan portmantoya ceketini asarken başını arkaya çevirip her zamanki gibi dilini çıkararak inui'ye baktı. "işim vardı."

"siktir git, bu soğukta mı?"

"kış uykusuna mı yatacaktım?" diyerek salona girdi. kendini koltuğa bıraktığında gözleri birkaç saniyeliğine televizyonda açık kalan diziye sabitlendi.

inui, salon yerine mutfağa geçip ocağın altını kapattı. "yemek yiyeceksen gel." başını mutfak kapısından uzatıp salondaki arkadaşına seslendi.

kokonoi yavaş adımlarla mutfağa girdi. inui o sırada yaptığı sosu, tabaktaki makarnaların üzerine döküyordu. arkasına geçip kollarını kendinden yaklaşık beş santim uzun olan sarışının beline doladı. "beni bu kadar düşünme."

alayla karışık sözlerinden sonra inui'nin arkasından çekilip masanın köşesinde kalan sandalyeye oturdu. çatalını eline alıp parmakları arasında yavaşça çevirirken sosların üzerine kaşar rendesi serpiştiren inui'yi izlemeye devam etti.

"çok sıkıcısın."

inui elindeki işi bırakmadan göz ucuyla sağında kalan kokonoi'ye baktı.

"şakalarını yeni arkadaşlarına sakla o zaman." dedi, hazırlığı biten tabağı diğerinin önüne iterken.

kokonoi cevap vermek yerine dilini çıkarmakla yetindi. daha sonra ses çıkarmadan yemeğine başladı. inui'yle bu konu hakkında tartışmaya girmekten kaçındığı her halinden belliydi.

gergin yemek faslı bittikten sonra kokonoi, inui'nin odasına gidip çalışma masasını hazırladı. o sırada inui bulaşıkları kaldırdı. derse başladıklarında saat dördü biraz geçmişti.

anlatamam | kokonui.Where stories live. Discover now