yirmi dört

1.3K 139 101
                                    

TW: madde kullanımı, maybe a bit cinsel içerik

inui'nin şartlardan birini kabul etmesi üzerine sanzu, kokonoi'nin alnında neredeyse iz çıkaran silahı çekti. ancak koko tam otuz beşe geldiğinde patlayan silahın sesi kısmen boş depoda yankılandı.

kokonoi elini alnına götürerek vurulup vurulmadığını kontrol ederken inui'nin gözleri refleksle sıkı sıkıya kapanmıştı. kasları gevşeyip gözleri açıldığında sanzu'nun tavana sıktığını fark etti.

"otuz beş yaşıma geldiğimde intihar etmeyi düşünüyorum da." diyerek uğurlu sayısını açıkladı. kokonoi yirmide vuracağını düşündüğü için aptal gibi hissetti. mikey'in doğum gününü baz almıştı. sanzu'nun kendine ait önemli şeyleri olduğunu düşünmüyordu.

kokonoi'yi ayağa kalkması için normalde yan tarafında durması gereken ama şimdi bir şekilde iki yana dağılmış saçlarından tutarak yukarı çekti. kokonoi ayakta durabildiğinde kulağına doğru eğilerek "zamanımı almayı bırak ve öldür şunu." diye fısıldadı. gizli bir anlaşma mıydı? kokonoi hâlâ emin değil.

bir eliyle inui'ye kokonoi'nin yanına geçmesini işaret ederken ran'ın getirdiği kutuya yöneldi. ilgili malzemeleri aldıktan sonra tekrar onu bekleyen ikiliye döndü. "koko bu işleri bildiği için şanslısınız. yoksa şırıngayı şah damarınıza saplar kolay yoldan kurtulurdum."

inui göz ucuyla yanında dikilen o sırada sanzu'nun verdiği şırınga ve elli miligramlık cam şişeyi alan kokonoi'ye baktı. elindekilere hiç yabancılık çekmiyordu. şırıngayı hazırlarken de şişedeki sıvıyı şırıngaya çekerken de. sürekli yaptığı işlerden farksız bir tutumu vardı.

"kolunu uzat." dedi inui'ye bakmadan. tüm dikkati elindeki şırıngaya yöneltilmişti. zaten inui de itiraz etmeden kolunu uzattı. başka yapacak bir şeyi yoktu.

kolundaki bastırdıkça belirginleşen damarları incelerken "acırsa söyle." demeyi ihmal etmedi. sanki söylese bir işe yaşayacakmış gibi. ardından bulduğu en uygun damara iğnenin ucunu sapladı. derisini delip damarlarında yanmaya sebep olan bu kısa enjekte işlemi inui'yi tıslattı. yine de beklediği kadar acıtmadı. belki de kokonoi'nin sanzu'da attığı ilk deneyimin yanında bu sinek ısırığıydı.

sıvının tamamı bitip de sıra kokonoi'ye geldiğinde inui şimdi yavaşça kan sızan kolunu tutmakla meşguldü. zaten meşgul olmasa da ona yardım edemezdi. çünkü olayın nasıl işlediğini bilmiyordu.

kokonoi şırıngayı bir kez de kendisi için hazırladı. buraya kadar tamamdı da kendi kolunda damar bulma konusu sıkıntılıydı. daha önce hiç yapmamıştı. birkaç saniye uğraştı. başarısız oldu. yeniden uğraştı. en sonunda sanzu gelip elindeki şırıngayı kaptı. "biz yaparken izleseydin böyle olmazdı." diyerek kokonoi'nin kolunda çoktan bulduğu damara iğneyi batırdı. az önce kastettiği 'biz' büyük ihtimalle rindou ve sanzu'ydu. zaten bu damar işlerini bir o ikisi yapıyordu. bir de yenilerde kokonoi.

"size kral yataklarımızdan birini tahsis etmeyi çok isterdim ama eldekiyle yetineceksiniz artık." diyerek ayağını soğuk zemine sürttü. ardından kendi kendine gülerek sandalyesine geri döndü. inui, sanzu'nun kesinlikle şizofren olduğunu düşünmeye başlamıştı.

kutuya bıraktığı silahı yaklaşık beş metre ileride bekleyen ikiliye doğru fırlattı. kokonoi havada yakaladı. "ben söyledikten sonra istediğin zaman vurabilirsin."

büyük ihtimalle sadece kendinin eğlendiği bu eğlenceyi saatlerce sürdürecekti.

"hanginizin düzüleceğine karar vermek için bir dakikanız var. süre dolduğunda seçememiş olursanız ben seçerim."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 23, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

anlatamam | kokonui.Where stories live. Discover now