6. Bölüm - Zar

1K 81 115
                                    

Yeni bölüme hepiniz hoş geldiniz aşklarım, umarım bölümü keyifle okursunuz.

Fazlasıyla uzun ve güzel bir bölüm olduğunu düşünüyorum.

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Bunlar beni yazmak için motive ediyorlar.

#Bölüm Şarkıları#

Halsey, 1121

Ege Can Sal, Başa Sar

*
*
*
*
*

"Dün bitti, bugün bitmek üzere, yarın da bitecek; ama dünün getirdikleri, bugün içimde kalanlar ve geleceğin saf korkusu asla bitmeyecek."

"Sana salak bile diyemiyorum şu an biliyor musun?" dedi Gökçe aynı sinirli tavırla

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sana salak bile diyemiyorum şu an biliyor musun?" dedi Gökçe aynı sinirli tavırla. "Düpedüz bir malsın sen." haklı olduğunu bildiğimden ağzımı açmak yerine bana söylediğini yapmaya devam ettim. "Şu hareketi biraz daha güçlü yapsana artık." Gökçe'nin öfkeli sesiyle yaptığım hareketi güzelce yapmaya çalıştım.

Saat sabahın yedisiydi ve ben uyanalı yaklaşık iki saat olmuştu. Uyandığım an aklıma gelince başımı yere yasladım. Dün yeterince insanlara rezil olduğum yetmemiş gibi bir de Kaya'nın arabasında uyuya kalmıştım. Onun arabasında uyuduktan sonrayı çok az hatırlıyordum ve buna şükrediyordum.

Kaya'nın beni uyandırmaya çalışması, uyanmayınca Beril'in sözüyle odama kadar taşıması kısmı o kadar silikti ki... Uyanır uyanmaz hatırladığım şeylerin bu olması yeterince rahatsız etmiyormuş gibi bir de başım ağrıyordu. Yataktan çıktığım gibi etkili bir ağrı kesici içmiştim ve iyi de gelmişti ama hala fazlasıyla sızım vardı. Dün akşam yaşananları da unutturacak bir ilaç olsaydı keşke.

Aslında bakarsan o kadar kötü bir şey değildi. Sonuçta uyuduktan sonra bilincim kapanmıştı ve içtiğim içeceğin de etkisiyle uyanmaya halim olmamıştı. Bu benim istediğim bir şey değildi. Böyle bir şey yaşanmasını da bende istemezdim sonuçta ama yaşanmıştı ve yapabilecek bir şeyim yoktu. Üstelik kimse de görmemişti. Sadece Beril biliyordu ve o da Kaya'nın rahatsız olmaması için kimseye söylenemezdi. Olayın üstü kapanacaktı ve sanki hiç yaşanmamış gibi davranacaktık. Eğer çok gerekirse Kaya'dan da özür dilerdim. Yaptığım doğru değildi sonuçta.

Uyandıktan sonra telaş yapmış ve ne yapmam gerektiğini kestirememiştim. Bunun için de Gökçe'yi aramıştım ve açtığı an çoktan pişman olmuştum. Benim kafama takmadığım olayı o fazlasıyla büyütüyordu.

"Başın hâlâ kötü mü?" diye sordu bu sefer merak ve endişeyle. Başımı yerden kaldırdım ve telefondaki görüntüsüne bakıp başımı salladım. Anne gibi, "İlaç aldın mı?" diye sorduğunda yine kafamı salladım. Sıkıntılı nefesini dışarıya verip endişeyle bana baktı. "Doktora filan mı gitsen acaba?"

Yanlış KaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin