22. Bölüm - Altın Varaklı Kafes

821 72 87
                                    

Neredeyse bir ayın sonunda yeniden merhaba canlarım. Yeni bölüme hepiniz hoş geldiniz. Kendisi benim bir ay önce başlayıp bir günde bitirdiğim bir bölüm oldu. Umarım keyifle okursunuz.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Böyle daha hevesli bölüm yazıyorum, verirseniz bölümleri daha hızlı yazabilirim.

Bu bölüme şarkı koymayacağım çünkü tam bulabildiğim bir şarkı olmadı. Siz sevdiğiniz bir şarkıyı açın dinleyin bu bölüm de, buraya da adını yazın. Sizinle birlikte dinleriz.

*
*
*
*
*
"Her şey böyle başlamıştı; geçmişin, geleceğe sızmasıyla...

*****"Her şey böyle başlamıştı; geçmişin, geleceğe sızmasıyla

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Korkmak yok diyorum kendime ama korkuyorum. Olacaklardan ve olmuşlardan korkuyorum. Yaşadığım tüm gecelerde bir korku dolduruyor göğüs kafesimi. Kaçamıyorum, her şeyden kaçmayı beceren ben yıllardır korkmaktan kaçamıyorum. Alışamıyorum da. Bu korkudan ne kaçabiliyor ne de varlığına alışabiliyorum.

Korkmaya alışılmıyor, bir çaresi yok korkmanın.

Korkularımın esiri olmak istemiyorum. Korkulardan örülmüş bir kafese girip kendime hayatı dar etmek istemiyorum. Kafesim altın varaklı da olsa özgürlüğümden olmak istemiyorum. Ama o kafesteyim ve kurtulamıyorum. Benim kafesim dünya, kilidim özgürlük. Parmaklıkları parçalamak ise imkansız.

Hepimiz korkularımızdan örülmüş bir kafes de yaşıyoruz ama bazılarımız bunu sorun etmiyor. Korku güvenliktir diyor. Korkarsak güvende oluruz, korkarsak yaşarız. Bir şeylerden korkup yine de yapmayacaksak ne anlamı var yaşamanın? Korktuğumuz şeyler yaşatmaz mı bizi zaten? Bizi asıl öldüren korkmadan yapabildiklerimiz, değil mi?

Onlardan korkuyorum, bana hissettireceklerinden ama en özgür nefesimi yine onların yanında alıyorum. O mahalleden korkuyorum, kendi odamdan ve o mahalledeki evimden ama yeniden dönüp dönüp onlara gidiyorum. Korkularımın üzerine hep ben gidiyorum ama sanki her defasından onlar benim üzerime geliyor. Kapana kıstırılıyorum her defasında korkularım tarafından. Bir köşeye siniyorum, korkularımın gölgesi üzerime düşüyor. Yaşamak bu mu yoksa altın varaklı bir kafese kapatılmak mı?

Ayrımı yapamıyorum artık, sadece yaşıyorum. Düşersem kalkıyorum, canım yanarsa yara bandı yapıştırıyorum üzerine... Yara bantları iyileştirmez, gizler sadece yarayı. Bundan en iyi arkadaşlarımın hep yara bantlarım oluşu. Ruhumda sayısız yara bandı var, hepsi hayallerime yapışmış. Çünkü benim ruhumda en çok gerçekleşmeyen hayallerim kanıyor, bir onların acısı geçmiyor. Benim korkularım gerçekleşmemiş hayallerim.

Korkularım bir bıçaksa hayallerimde bir sürü bıçak izi var. Hayallerimin katili korkularım. Boğazıma yaslanmış, bana rahat bir nefes aldırmayan bıçak benim korkularım. Elimdeki tırnak izlerinin nedeni, asla gerçekleşmeyecek güzel hayallerin katili...

Yanlış KaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin