10. Bölüm - Hayalin Kollarında, Korkunun Yanı Başında

792 73 35
                                    

Karlı bir günden merhaba canlarım. Hepinize keyifli okumalar dilerim. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum.

#Bölüm Şarkısı#
Sena Şener, Sevmemeliyiz
Camila Cabellio,  My Oh My

*
*
*
*
*

"Uçtu küçük kız; hayale, umuda ve inanca. Hayat gafil avlamak için bekledi küçük kızı; kabusa ve acı dolu gerçeklere. Hayat kazandı, küçük kız büyüdü."

Daha çok küçükken yatağımda yatar ve tavana bakarak geleceğimi düşlerdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Daha çok küçükken yatağımda yatar ve tavana bakarak geleceğimi düşlerdim. O zaman hayatımın hep güzel olacağını, hep babamın prensesi olacağımı düşünürdüm. Zamanla büyüdüm ve herkesin beklediği on sekiz yaşıma geldim. Herkes gibi en çok bu yaşım için ümitlendim, bütün umutlarımı on sekizime ektim. Çiçeklerim büyüdü ve bana verebileceği en güzel şeyi verdi; bir aile verdi. Kalbim olan bir adam verdi. Ama hiçbir şeyin sonsuz olmadığı gibi bir kez daha büyüdüm ben.

Bir yaş daha aldım, bir adım daha ilerledim.

On sekizim arkama baktığımda hatırlayabileceğim güzel bir anı olarak kaldı. Fakat on dokuz olmaktan kaçamadım.

Bütün ümitlerim on sekizim de gerçekleşti ve bütün güzel duygularım o yaşımdan sonra soldu. On sekizim bir cennetti ama aynı zamanda cehenneme ulaşmak için atılan ilk adımdı. On sekiz bir kurtuluştu belki ama devamı asla öyle hissettirmemişti. Devamı hep kötüydü, karanlıktı ama en çok çaresizlikti.

Güzel on sekizim, acıklı hayat öyküsünü dönmüş, elleri hayatın pisliğine bulanmıştı. Hayatın yalanları bitmiş, gerçekleri meydana dökülmüştü. Küçük kız hayata küsmüş ama inatla yaşamaya devam etmişti.

On sekizine sayılı saatler kala yaşadığı kâbusu unutmuştu, umut etmeye devam edebilmek için kız ama on dokuzu ondan bu ümidini de çalmıştı.

On sekiz geçmiş, on dokuz olmuştum. On dokuz bitmiş, yirmi olmuştum. Yirmi bir olamamış, o yaşımda takılı kalmıştım. Yirmi yaşım, en acı yaşımdı belki ama eğer o yaşım olmasaydı ben olmazdım.

Hep babasının prensesi olacağını düşünen kız ilk defa o yaşta büyümüş, destek almadan ayakta durmayı çetin mücadeleler vererek öğrenmişti. Babasının prensesi büyümüş ve babasının olgun kızı olmuştu. Bitmişti, defterin en temiz sayfaları.

Başlamıştı geleceğin getireceği siyahları kirli mürekkeple yazmaya zorunlu bırakan acılar.

Hiçbir yaşanandan pişman değildim ama belki geçmişe dönsem kendi kulaklarımı tıkardım. İşte o zaman yaşanan hiçbir şey gerçekleşmezdi.

Asla ben başka bir şehre savrulmaz, onlar eksik kalmış olmazlardı. Onları eksik görüyordum bensiz geçen beş yıllarından ötürü; ama nedense içimden bir ses bu durumun onlar için sadece artı olduğunu söylüyordu. Ne de olsa zaman her eksiği artıya, artıları eksiye dönüştürürdü.

Yanlış KaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin