Geçmişimi bir toprağın altına gömerken o günler de bıraktığım herkesten koşarak uzaklaşmıştım. Giderken büyük bir bomba patlatmış ve hepsinin benden nefret etmesine neden olmuştum. Ben, beni seven kim varsa onların içlerine benim için öfke tohumları...
Hepinize uzun bir aranın ardından merhabalar aşklarım. Görüşmeyeli baya uzun zaman oldu ve bu süre de hayatımda birçok şey değişti. Sandığımdan daha çok beklettiğimi biliyor ve hepinizden özür diliyorum.
Normal de bu bölümü bile tamamlayamazdım ama içinizden birinin lafıyla kendime gelip bölümü iki gün gibi kısa süre de türlü aksiliklere rağmen bitirdim ve sizinle paylaşıyorum.
Benim için oy ve yorum çok önemi... Bunlar olduğunda yeni bölümü daha hevesli yazıyorum. Lütfen bunları benden sakınmayın.
Sizi seviyorum ve yeni bölüme bırakıyorum.
#Bölüm Şarkısı#
G-Eazy, Halsey - Hım&I
* * * * *
Gelecek yeni bir kapıyı araladığında geçmiş geride kalan kapıyı aralık bırakır.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- ÇİSİL ÖZCAN -
Bekarlığa Veda Gecesi...
Şarkının sesi yükseldiğinde yüzümü buruşturdum. Birkaç saattir o kadar yüksek şarkı sesine maruz kalmıştım ki başım çatlamaya başlamıştı artık. Müzik dinlemeyi severdim ama kulaklıktan kendi başıma ya da kulaklığın teki ona takılıyken severdim. Kalabalık bir ortam da şarkının sesi beynimin içine savaş düzenlediğinde sevemiyordum. Şarkı böyle zamanlarda sadece ses kalabalığıydı ama kendi başıma ve onunla dinlediğim her an özel bir ezgi haline geliyordu.
Kalabalıktan uzaklaşacakken birine çarpmamla duraksadım. Kime çarptığımı görmek için kafamı yukarı kaldırdığımda gördüğüm kişiyle gülümsememek için kendimi zor durdurdum. Bu sandığımdan daha zordu ve itiraf etmeliydim ki oldukça keyifliydi de. Doğu da aynısını hissediyor olacak ki tam beni gördüğü için gülecekken kendini sıkı gülme isteğini bastırdı. Yine de sağ dudağı yukarı doğru çok hafif bile olsa kıvrıldı.
"Nereye gidiyorsun böyle Çisil Hanım?" yüksek müzik sesinden dolayı sesini yükseltmiş, onu duymam için dibime girmişti. Bedeni bedenimi değerken alayla gülümsedim.
"Sana ne!" dedim onu terslemek için ama sesim hiçte katı çıkmamıştı. Başkalarına onunla aram bozukmuş gibi davranmak ve surat asmak kolaydı ama karşıma Doğu geçtiğinde bunda fazlasıyla zorlanıyordum. "Sen git Trabzonspor'u tut." Bu sefer sesimi öfkeyle doldurabilmiştim.
Doğu bana gözlerini devirdiğinde sabırla nefesini verdi. "Sevgilim, neden inat ediyorsun bu kadar?" gözleri kısıldı, dudakları düz çizgi halini aldı. "Fenerbahçe'yi tutmak sana hiçbir şey katmaz, dert sahibi olursun aksine. Hayır, yani şimdiden bak küstürdü bile bizi." Küçük bir çocuk gibi dudaklarını büzdü üzgünlükle.
