24

9.4K 644 21
                                    

Hızla hastaneden çıkmamla hızlı hızlı nefes almaya çalıştım. Sanki biri boğazıma ellerini dolamış beni boğmaya çalışıyordu.

Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdım.

"Ben şimdi ne yapacağım anne"

Bakışlarımı gökyüzünden çektim. Bulmuştum onu. Bir gün onu bulacağımı biliyordum ama böyle bir anda hele şöyle bir durumda bulmak istemezdim.

Sonra aklıma gelen görüntüyle hırsla saçlarımı karıştırdım. Onu ilk gördüğümde şaşırmış olsam da onu incelemiştim ve gözüme kolundaki dövme takıldı. Birkaç saat önce izlediğim görüntülerdeki dövmenin aynısı.

Annemi öldüren adamlarla birlikteydi. Günlerdir aradığım adam benim babamdı. Babam.....

Hızla arabama doğru gittim ve sürmeye başladım. Cezaevine doğru sürmeye başladım. Yolda cezaevi müdürüyle konuştuktan sonra hızımı daha da artırdım.

Arabamı park etmemle hızla içeriye doğru yürüdüm. Kimliğimi göstermemle içeriye girdim. Sonra müdürle konuştuktan sonra Celal'e konuşacağız odada onu beklemeye başladım. Kapının açılmasıyla Celal beni görünce adımlarını durdurdu.

"Benim konuşacak bir şeyim yok bunu size söylemiştim. Gardiyan beni ger-"

Elimle masaya vurdum.

"Kes sesini geç otur karşıma"

Yüzüme biraz tereddütle baksa da karşıma geçti. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. İçimde kocaman bir ateş vardı ve şu an onu daha da harlamamak için sakin olmam lazımdı.

"Şu C.K. denilen adam adı ne?"

"Konuşmayacağımı söyledim"

Derin bir nefes aldım yakasına yapışmamak için ellerimi birbirine kenetledim.

"Şakın olmaya çalışıyorum ama benim sabrımı sınıyorsun Celal. C.K. denilen adamın adı ne?"

Sadece yüzüme bakmakla yetindi. Hızla yerimden kalktım ve ensesinden tuttum ve yüzünü kendime doğru çevirdim.

"Seni gebertirim Celal! O tasmanı tutan adamdan değil benden kork Celal. Konuşmamak senin için kötü sonuçlar doğurur. Bu yüzden son kez soruyorum adamın adı ne?"

Korkulu gözlerle bana baktı birkaç kez yutkundu.

"A-adı Cevdet"

Dediği şeyle ensesindeki elim gevşedi. Derin bir nefes aldım. Tekrar ensesini sıktım.

"Ne haltlar çeviriyorsunuz lan siz!"

Kafasını elimden kurtardı.

"Bir şey çevirdiğim yok Cevdet benim arkadaşım o kadar."

Alayla güldüm.

"Karşında salak mı var senin. Bana bak Celal sabrımı çok zorluyorsun. O tasmanı tutan Vural'a çok güvenme yakındır yanına yollamam"

Karşısına tekrar oturdum.

"Ben Vural diye birini tanımıyorum"

"Burada onu savunuyorsun yaa ne acınası bir durum. O seni takmıyor bile onu koruyacağım derken ölene kadar burda çürüyeceksin. Ama o dışarda gününü gün ediyor"

Gözlerini kaçırdı.

"Başta da dedim tekrar da diyorum o Vural denen kişiyi tanımıyorum"

Masadaki ellerimi yumruk haline getirdim. Şu an bu adama dayanamıyorum.

"Bana bak Celal değmez o adam için bir ömür çürütmeye değmez. Bana her şeyi anlat sana ve ailene dokunmasına izin vermeyeceğim. Aksi taktirde o Vuralı da yanındaki...."

Derin bir nefes aldım.

"Cevdet denen adamın da yanına gelmesine az kaldı sen bunu bir düşün"

Sonra derin bir nefes aldım ve cüzdanımdaki fotoğrafı çıkardım. Annem ve benim fotoğrafımdı. Sonra yanda katladığını tarafı açtım orada da babam vardı. Ne kadar yırtıp atmak istesem de yapamamıştım.

Yavaşça masaya koydum ve elimle babamı gösterdim.

"Şimdi teyit etmek için soruyorum. Cevdet dediğin adam bu mu?"

Yüzüme bakıyordu.

"Fotoğrafa bak!"

Başını evet anlamında salladı.

Fotoğrafı elime aldım ve hızla odayı terk ettim. Kulaklarım uğuldamaya başlamıştı. Cezaevinin önündeki kaldırıma çöktüm. Fotoğraftaki gülen anneme baktım. Sonra da gözüm babama çarptı. Bize bunu nasıl yapardı hadi beni umursamadı ona aşkla bakan anneme nasıl yapardı.

Nasıl o adamlarla aynı sofraya oturur. O şeyleri satardı.

Asayiş Ben Kemal | GayOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz