28

9K 625 20
                                    

Kendine acı çektirmekten hoşlanıyor musun?
________________
Eşi ve oğlu

Bu kelimeler beynimde dönüp durdu. Titreyen ellerimi gizlemek için masanın altına koydum.

"Tamam onları toplantı odasına al ben geliyorum birazdan"

Başını tamam anlamında salladı ve odadan ayrıldı.

"Gitmek zorunda değilsin Kemal"

Başımı hayır anlamında salladım.

"Hayır ben bir polisim ve bu benim görevim"

Yerimden kalktım ve kapıya doğru yürüdüm. Alaz yanıma geldi.

"Kendine acı çektirmekten falan mı hoşlanıyorsun acaba?"

Gülümsedim

"Merak etme iyiyim"

Dudağına bir öpücük kondurdum.

"Hatta şu an daha da iyiyim."

Ona tekrar bir gülümseme bahşettim ve odadan ayrıldım.

Toplantı odasının önüne gelmemle derin bir nefes aldım ve içeriye girdim. İçeriye girmemle sandalyede oturan kadın ve çocuk bana döndü.

Sakin ol Kemal.

Kadın 40'lı yaşlarında vardı çocuk ise en fazla 12 yaşında falandı. Beni ortada bırakmış üstüne bir de kendine yeni bir aile kurmuştu. Ben de onun oğlu değil miydim. Ben de çocuktum.

Kafamdaki düşüncelerle gözlerimi kapattım.

Sakin ol Kemal.

İçimden aynı kelimeyi 4-5 kere tekrarladım.

Kapattığım kapıyı tekrar açtım.

"Gözde"

Masasından kalktı ve hızlıca yanıma geldi

"Buyurun amirim"

"Çocuğu al oyun yerine götür"

Gözde'nin çocuğu götürmesiyle kapıyı kapattım ve kadının karşısına geçtim.

"Adınız neydi"

Soğuk çıkarmaya çalıştığım sesimle konuşmaya çalıştım.

"Ahu"

"Bende Kemal başkomiser"

Gülümsedi.

"Biliyorum..kim olduğunu çok iyi biliyorum. Böyle mi olacak iki yabancı gibi mi konuşacağız"

Boğazımı temizledim.

"Zaten öyleyiz....sadece sorduğum sorulara cevap verin yeter"

Masadaki şişeden bir yudum su içtim.

"Cevdet'i en son ne zaman gördün"

"1 hafta falan oldu"

"Hiç merak etmedin mi kocanı..."

Derin bir nefes aldım.

"Hiç demedin mi kocam nerede"

"Bana işleri olacağını telefonum kapalıysa onu merak etmem gerektiğini söyledi"

Anneme de aynısını söylerdi göreve giderken. Masanın üzerindeki sudan bir yudum aldım.

"Cevdet ne iş yapıyor"

"Oto galerisi var"

Celal'in fotoğrafını önüne bıraktım.

"Bu adamla mı?"

Başını evet anlamında salladı.

Alayla güldüm.

"Yani torbacı ne o satıyor musunuz sen de mi bu işin içindesin"

Başını hayır anlamında salladı.

"Ne ben ne kocam ne de kardeşim böyle işlerin içindeyiz"

Kaşlarımı çattım.

"Celal senin kardeşin mi?"

Başını evet anlamında salladı.

"Nasıl bir teşkilatsınız siz yaa"

Sinirle yerimden kalktım ve dışarıya çıktım.

"Sergen"

Hızla yanıma geldi.

"Buyurun başkomiserim"

"Sen devam et"

Odama doğru gitmemle kapımın açılmasıyla durdum. Alaz odamdan çıktı ve yanıma geldi. Kolumu tutmasıyla beni çıkışa doğru yönlendirdi.

"Nereye"

Sorumla bana döndü.

"Eve gidiyoruz"

Başımı hayır anlamında salladım.

"Hayır burda bir sürü iş-"

Sinirle bana baktı.

"Kemal sarhoş gibisin. Uyku gözlerinden akıyor kendine eziyet etme."

Ne kadar itiraz etsem de beni dinlemedi ve eve gittik.

Asansörden çıkmamla benim eve doğru gitti bende peşinden.

Kapıyı açmamla ben önde o arkada içeriye girdi.

Girişteki yemek kâplarını görünce bana döndü.

"Yemekleri beğenmedin mi?"

"Sabah gördüm"

Kaşlarını çattı.

"En son ne zaman yemek yedin"

Bilmiyorum dercesine kafa salladım.

"Artık bir şeyden eminim sen kendine acı çektirmekten baya baya hoşlanıyorsun"

Ona kötü bakışlar attım o ise beni umursamadan kâpları aldı.

"Salona geç bunlar bozulmuştur ben sana bir şeyler hazırlayayım"

Cevap vermemi beklemeden mutfağa doğru gitti. Bense salona geçtim ve kendimi koltuğa attım. Alaz gelene kadar boş boş tavanı izledim.

Elinde tepsiyle odaya giren sevgilimle ona döndüm.

"Mutfakta sadece makarna vardı ben de ondan yaptım"

Ona isteksizce baktım.

"Pek aç değil-"

O ise beni umursamadan çatala makarnayı doladı ve bana uzattı.

"Hadi"

Çatalı ağzıma doğru uzatmasıyla kaşlarımı çattım ama bana kötü kötü bakan Alazdan korktuğum için ağzımı açtım ve bütün makarnayı böyle elleriyle bana yedirdi. Tabağı tepsiye koydu ve elimi tuttu.

Yatak odama doğru yürüdü ve içeriye girdi.

"Şimdi sen üstünü değiştiriyorsun ben de bulaşıkları halledip geliyorum"

Ona boş boş bakmamla tekrar kaşlarını çattı

"Hadi dedim"

Başımı tamam anlamında salladım ve dolaba doğru yürüdüm. Üstüme bir tişört ve eşofman altı geçirdim.

Kapı tıklatılı

"Üstümü değiştirdim girebilirsin"

İçeriye girdi ve beni şöyle bi süzdü sonra da gülümsedi. Elimi tuttu ve yatağa doğru gittik. Yatağa girdi ve sırtını başlığa yasladı sonra da eliyle göğsüne vurdu.

"Hadi gel"

Gülümsedim ve yatağa girdim. Kafamı göğsüne yasladım.

"Hadi uyu sevgilim"

Gözlerimi kapattım onun eli ise benim saçlarıma gitti ve okşamaya başladı. Orada o odada onun güzle kokusuyla uyudum.

Asayiş Ben Kemal | GayWhere stories live. Discover now