39

7.1K 524 34
                                    

                           Bulunan ceset
                    _______________
3 saat sonra

Alaz Kemal'in karakoldaki odasına girdiğinde burnuna dolan kokuyla burnun direği sızladı. O da sevdiği gibi kokuyordu. Kendini odadaki koltuğa attı. Kafasını geriye doğu yasladı ve bir müddet gözlerini kapadı.

Kırılma sesiyle gözlerini açtı sonra da kulağına bir ağlama sesi geldi. Hızla yerinden kalktı ve odadan çıktı. Sergen'in elindeki bardak yere düşmüştü ve tuzla buz olmuştu. Gözde ise ağlıyordu. Hızla o tarafa gitti

"Ne oluyor"

İçinden binlerce kez dua etti sevdiğine bir şey olmaması için.

Sergen dolmuş gözlerle ona döndü.

"İ-ihbar geldi...."

Devam edemedi Sergen derin bir nefes aldı

"Sergen lafı geveleme"

Sergen bir nefes daha aldı

"Şu arabanın takibini kaybettiğimiz yerin 4 km uzağında bir depoda ca-cansız bir beden bulunmuş"

Alaz geriye doğru sendeledi düşmemek için yandaki koltuğa tutundu.

"Ve adamın tarifi Kemal'le uyuşuyor"

Alaz gözlerinin dolmasına engel olamadı. Olmazdı değil mi? Sevgilisine bir şey olmamıştı. Yutkundu.

Hayır ona bir şey olmamıştı. Kemal'di o öyle kolay bırakıp gitmezdi. Gitmezdi değil mi?

Gözlemini sildi.

"Tamam kendini toparla gidiyoruz"

Konuştuktan sonra yürüdü ama yanında Sergen'i görmeyince ona döndü.

"Hadi komiser! Kendine gel!"

Sert sesiyle Sergen kendinde geldi ve savcıyı takip etti. Arabaya binmeleriyle hızla depoya doğru sürmeye başladı. Yanındaki dolu gözlerle duran Sergen'e bir bakış attı.

"Kendine gel Sergen. O Kemal değil ona bir şey olmadı"

Aslında bunları Sergen'e değil kendine söylüyordu.

Arabayı deponun önüne park etmesiyle hızla indiler. Kapının önündeki kalabalığı aşıp içeriye girdiler.

İlerde yerde gördüğü bedenle ikisi de yavaşladı. İkisinin de tek bit dileği vardı oradaki adamın Kemal olmaması.

Yavaş yavaş adama yaklaştıkça içlerindeki sıkıntı büyüdü. Adamın bedenine yaklaşınca gördükleri yüzle ikisi de yürümeyi bıraktı.

Alaz gözlerinin dolmasına mâni olamadı. Derin bir nefes aldı. Yüzünde küçük bir gülümseme oluştu.

"Çok şükür"

Sergen'in sesiyle ona döndü. Sergen'in yüzündeki endişeli ifade hâlâ duruyordu. Çünkü bu adam Kemal değilse Kemal hâlâ o adamların elindeydi. Ya birkaç saat sonra Kemal'i de aynı manzarada bulurlarsa. Bu düşünce Sergen'i büyük bir karanlığa itti. Ne kadar böyle düşünmek istemese de bu adamların nasıl insanlar olduğunu biliyordu. Onlar küçücük çocuğa bile acımazken Kemal'e neden acısınlar.

Kendine sarılan bedenle bu düşünceleri bir kenara itti. Alaz savcı ona sarılıyordu. Şaşırsa da sarılışına karşılık verdi. Alaz savcı ondan ayrıldı ve dostane bir şekilde elini omzuna koydu.

"Kötüyü düşünme Sergen. Biliyorum zor ama yine de iyiyi düşün"

Sergen hafifçe güldü. Alaz ne kadar sakin olmaya çalışsa da onun da aynı şeyleri düşündüğünü biliyordu. Yüzünden çaresizliği belli oluyordu.

Çalan telefonuyla Alaz omzundaki elini çekti. Sergen Gözde yazısını görmesiyle hızla açtı.

"Efendim Gözde"

"............."

"Ne diyorsun"

Hayretle konuşmuştu.

"Ne zaman"

"............"

Alaz konuşan adama merakla baktı çünkü biliyordu. Kemal'le ilgili bir haber vardır.

"Tamam tamam geliyoruz"

Sevinçle konuşmasıyla Alazın içini kocaman bir umut kapladı.

"Ne oldu"

Sergen gülerek ona döndü.

"K-Kemal yaşıyor"

Alaz duyduklarına inanamadı.

"N-ne?"

Hayretle sormuştu Alaz.

Sergen kocaman bir kahkaha attı.

"Kardeşim yaşıyor lan! Şu Talat var ya o aramış. Kemal'in bir hastanede olduğunu söylemiş. Bizimkiler de bakmış oradaymış kardeşim"

Alaz'ın gözleri tekrar doldu ama bu sefer mutluluktan.

"Yaşıyor"

_____

Bir ara Kemal'i öldürmeyi düşündüm. Sonra dedim ki hayat Kemal'e çok acımasız davrandı o da hayata inat mutlu olsun

Kendinize iyi bakın öpüldünüz💖✨

Asayiş Ben Kemal | GayWhere stories live. Discover now