41

7.6K 497 25
                                    

Senin yüzünden
_____________
3 gün sonra

Önüme uzatılan çayla bakışlarım o tarafa döndü. Sergen elindeki çayı biraz daha bana doğru uzattı. Uzattığı çayı aldım çayı almamla yanıma oturdu. Çaydan bir yudum almamla yanımdaki boş sandalyeye koydum. İkimizde konuşmuyor karşıdaki boş duvara bakıyorduk.

"Nasılsın?"

Sergen'in sorusuyla bilemem dercesine omuz silktim. Gerçekten hiçbir şey bilmiyordum. Aklım o kadar Kemal'i düşünür okumuştu ki başka bir şeyi düşünemiyordum bile. Tam tamına üç gün olmuştu ve benim bu üç gün içinde yapabildiğim tek şey bu camın arkasından sevgilimi izlemek. Hiçbir şey yapamamak beni daha fazla sinirlendiriyordu. O orada öyle acı çekerken benim hiçbir şey yapamamak elim kolum bağlı durmak beni bunaltıyordu sinirlendiriyordu.

Aklıma gelen şeyle Sergen'e döndüm.

"Şu Talat denilen adamla konuştunuz mu?"

Başını hayır anlamında salladı.

"Vallaha üç gündür bekliyorum. Daha ses seda yok. Sergiye kaldı iki gün bizim daha elimizde kodlar yok"

Sergiye sadece davetiyeyle gidebildiğimizi düşünüyorduk ama öyle değilmiş bir de özel kodlar gerekiyormuş. Talat bizim için getireceğini söylemişti ama daha getirilmeyi bırak o günden sonra bizimle irtibata bile geçmemişti.

"Ne zaman arayacak zaten kalmış iki gün"

Ellerini saçlarına geçirdi ve karıştırdı.

"Aradım ama meşgule attı ben sana dönerim dedi bekliyorum"

Konuştuktan sonra güldü. Eliyle kendini gösterdi.

"Şu düşürdüğü hallere bak telefonun başında beni aramasını bekliyorum"

Bu sefer ikimiz de güldük. Bana şaşırarak baktı bu üç gün içinde ilk yaşam belirtim olduğu için şaşırması normaldi.

Telefonuna gelen mesajla telefonuna baktı. Okuduğu şeyle kaşlarını çattı.

"Talat buradaymış bizi bekliyormuş"

Konuşmasıyla ayağa kalktım. Ayağa kalmamla Sergen'i takip ettim. Sergen'in girdiği odaya girmemle yatakta oturmuş yere bakan adamı gördüm. Kaşlarını çatmış öyle duruyordu.

"Ooo beyefendi sizi görmek gözlerimiz yaşardı"

Sergen'in konuşmasıyla bakışları Sergen'e döndü ve kaşlarını çattı.

"Pardon tatildeydim uzatayım dedim. Sanırsın keyfine gelmedik"

Sergen tam bir şey diyecekti ki onu durdurdum. Zaten Kemal'i bırakıp gelmiştim bir de bu konuşmayı uzatamazdım.

"Ayarlayabildin mi?"

Bu sefer bakışları bana döndü elini cebine attı ve üç tane kartı bana uzattı. Elime aldığım kartı inceledikten sonra Sergen'e verdim. Kod yazan davetiyelerdi.

"Üç tane tek bulabildim. Yeter umarım"

Sergen kartı ceketinin cebine koydu

"Yeterli"

Başını tamam anlamında salladı.

"Kim gelecek sizden"

"Vural'ın tanımayacağı kişiler gelecek. Kişiler belli olunca sana söyleriz."

Başını tamam anlamında salladı.

"Toplantı odası nerede biliyor musun"

Sergen'in sorusuyla başını hayır anlamında salladı.

"Onu sergi günü öğrenir size söy-"

Telefonunun çalmasıyla konuşması bölündü. Telefonu açtıktan sonra kısa bir görüşme gerçekleştirdi. Konuşmayı bitirdikten sonra oturduğu yerden ayağa kalktı.

"Benim acil gitmem gerek. Toplantı odasını öğrenince size söylerim"

Konuştuktan sonra hızla odadan çıktı.

_____

1 gün sonra

Gözümü açtığımda kısa bir süre tavana baktım sonra etrafı inceleyince beyaz bir odada olduğumu gördüm. Yataktan doğrulunca elimdeki serumu farkettim. Ayaklarımı yataktan sarkıttıktan sonra kolumdaki serumu çıkardım. Ayağa kalkınca hafif sendelesem de kapıya doğru yürüdüm.

Odadan çıkmamla birden kendimi otoparkta buldum. Etrafa bakınca ilerde gördüğüm Alaz ve Sergenle gülümsedim. Hızla onlara doğru yürümeye başladım. Ne kadar yürüsem de yanlarına gidemiyordum.

Sonra iki el silah sesi duyuldu. Yüksek ses otoparkta yankılandı. Alaz'a baktığımda yere yığıldığı gördüm. Hızla ona doğru koşmaya başladım. Bu sefer ona doğru gitmeyi başarmıştım. Yanına vardığımda üstü ve yerin kan olduğunu gördüm.

Yanında ona bakan iki beden vardı bir beden bana döndü. Bunun Ayaz olduğunu gördüm diğer bedende bana döndü bu da Araftı

"Senin yüzünden oldu!"

Araf sinirle konuşuyordu.

Bu sefer Ayaz konuştu.

"Abimin katili sensin!"

Her zaman neşeli konuşan çocuk bu sefer mesafeli konuşuyordu. Bakışlarım yerde yatan bedene gitti.

Benim yüzümden olmuştu. Beni seven herkesin sonu ölüm oluyordu. Beni sevmek lanetliydi.

Hızla nefes alıp vermeye başladım. Nefes alamıyor gibiydim.

"Kemal bey"

Bir ses yankılandı.

"Kemal bey beni duyuyor musunuz?"

Bu sefer daha ince bir ses yankılandı.

"Doktor bey gözlerini açıyor"

Sonrası karanlık.

_______

41. Bölüm olmuş😱 ne diyoruz o zaman 41 kere maşallah

Asayiş Ben Kemal | GayWhere stories live. Discover now