43

7.1K 488 65
                                    

Basıldık
_________________
"Hadi Kemal biraz daha ye"

Kaşlarını çatarak konuşan Alazla ben de kaşlarımı çattım.

"Doydum hatta patlatacak gibi hissediyorum"

Alaz bana güya akşam yemeği olan tatsız tuzsuz yemeği yedirmeye çalışıyordu. Ben bu yemekleri yiyeceğime sonsuza kadar aç kalmayı yeğlerim. Hayır yani bu kötü yemekleri yiyeceğimi nasıl düşünüyor.

"Kemal çok az yedin ne ara doydun"

Ona yalandan güldüm.

"Günlerdir uyuyorum yaa deme ki midem küçülmüşse"

Bana inanmayan bir bakış attı.

"Hem ben çok yorgunum"

Kendimi yatağa geri yasladım. Uyanalı 3 gün olmuştu ve bu üç gün boyunca Alaz benim yanımda kalıyordu ve sağ olsun hayatımda hiç yemediğim kadar sebze ve sağlıklı yemek yemiştim. Ne kadar eve git desem de benimle kalıyordu. Sadece eşya almak için gidiyordu.

Esinlerde gelmiyordu yanımıza önlem için ne olur ne olmaz diye. Bari o geleydi bana güzel yemekler getirirdi. Bu tatsız tuzsuz yemeklere kalmazdım. Ama bugün midem bayram edecek.

Telefonuma gelen mesajla telefona baktım.

Samet: Geldim aşağıda bekliyorum.

Okuduğum mesajla gülümsedim.

Kemal: 2 dakikaya gel

"Sevgilim"

Alaz katladığı tişörtü bıraktı ve bana döndü!

"Efendim"

"Şu geçen getirdiğin içecek vardı yaa"

Başını evet anlamında salladı.

"O çok güzeldi canım çekti sana zahmet olmazsa alıp gelebilir misin"

Yemi attım

"Tabii yeter ki sen iste. Ben gider alır gelirim"

Yemi yuttu.

Bu bana 20 dakika kazandırır.

"Teşekkür ederim. Çok acele ediyim deme yavaş yavaş dikkatli dikkatli git gel"

Kabanını aldı ve giydi. Yanıma geldi ve saçlarıma bir öpücük kondurdu.

"Hemen gidip geliyorum"

Ne dedim ben demin acaba yavaş yavaş gel demedim mi?

"Dikkatli ol"

Odadan çıktıktan kısa süre sonra kapı tekrar açıldı.

Sergen içeriye girdi. Ona beklentiyle baktım. Eli ceketinin iç cebine gitti ve bir poşet çıkardı. Odayı dolduran kokuyla kocaman gülümsedim.

Allahım lahmacun!!!!

Şimdi midem bayram edecek.

"Hadi hadi çabuk getir"

Masayı aramıza çekti ve ayak ucuma oturdu. Sonra poşetin ağzını açtı ve lahmacunları çıkardı. Burnuma gelen kokuyla ağzım sulandı.

Lahmacunu açtı malzemelerini içine koydu sarıp bana uzattı. Elime aldığım lahmacundan büyük bir ısırık alınca gözlerim otomatikman kapandı.

"Şu an var ya cennetteyim arkadaş. Böyle bir lezzet yok"

Sergen dediklerime gülümsedi ve lahmacunundan bir ısırık aldı.

Hızlıcana bitirince ikincisine başlıyordum ki kapı birden açıldı.

"Cüzdanımı un-"

Sergen'in duyduğu sesle elleri havaya kalktı ve bana baktı.

"Basıldık!"

Dedikleriyle gülmek istesem bile bize şaşkınca bakan Alaz buna engel oldu. Sergen hızla ayağa kalktı ve bize kaşları çatmış bakan Alazla yavaşça yutkundu.

Oğlum ben niye beni yatakta basmış gibi hissediyorum.

"Açıklayabiliriz savcım"

Sergen'e hak verir gibi başımı salladım.

"Evet açıklayabiliriz"

Ellerini bağdaş yaptı ve kendini kapıya yasladı yüzünde hafif bir gülümsemeyle bize bakıyordu. Elini buyurun açıklayın dercesine salladı

"Hepsi bunun suçuydu"

"Hepsi bunun suçuydu"

İkimizde birbirimizi göstermiştik. Arkadaşlığa gel hemen satış.

Sergen'e kötü bakışlar attım. Bana doğru eğildi.

"Kardeşim benim savcım senin erkek arkadaşın sence hangimize daha çok kızar"

Gözlerimi kısarak ona baktım ve tekrar Alaz'a döndüm. Hâlâ yüzünde sırıtmasıyla bize bakıyordu.

"Sanki suç işledik arkadaş girdiğimiz duruma bak! Tamam yaptım ama sor neden yaptım?"

Yüzündeki gülümseme daha çok büyüdü.

"Neden yaptın Kemal"

Sormasını beklemiyordum.

"Çünkü çünkü açım aç! Bu yemekler hiç güzel değil. Zaten sen de sebze yemeği yapıp getiriyorsun. En sonunda sebze olacağım. Canım et istiyor et!"

Oh bee! Vallaha rahatladım.

Bana baktı bit müddet sonra gülmeye başladı. Kahkaha ata ata gülüyordu.

Komik bir şey dediğimi sanmıyordum.

Eliyle yüzünü sıvazladı.

"Sevgilim bana söyleseydin ben alırdım"

Fazla sakin konuşuyordu.

"Ne bileyim yemeklerini beğenmediğimi düşünürsün sandım. Bir de sen dışardan yemek söylemeyi sağlıksız buluyorsun ondan"

Gülümsedi

"Sağlıklı ve temiz bir yer bulurduk olmadı ben sana yapardım"

Dedikleriyle ben de gülümsedim. Bu adam niye böyle yaaa.

"Yiyelim mi o zaman"

Sergen'in sesiyle gülmemek için dudağımı ısırdım. Küçücük çocuk gibiydi. Dışarı çıkmak için annesinden izin isteyen bir çocuk gibiydi.

"Yiyin tabii"

Alaz da komik bulmuş olacak ki gülümseyerek konuştu.

Sergen hızla eski yerine geçti Alaz ise koltuğa oturdu. Isıramadığım dürümümü elime aldım ve kocaman bir ısırık aldım.

"Eee bu sevkiyat işini ne yaptınız"

Sorumla Sergen elindeki dürümü masaya bıraktı.

Yapılan davette sevkiyatın 2 hafta sonra olacağı kesinleşti.

"Yapılacağı yerle ilgili araştırmalar devam ediyor. Bir de baskını  istihbaratla beraber yapacağız."

Ayranımdan içtim.

"Daha iyi olur"

O da benle aynı düşünmüş olacak ki kafasını salladı ve yemeğini yemeye devam etti. Aklına bir şey gelmiş olacak ki heyecanla bana döndü.

"Bugün Celalin olduğu ceza evindeki müdür emniyeti aradı. Celal bizimle konuşmak istiyormuşum. Bu Ceren hakkında bilgiler verecekmiş. Yarın yanına gidicem"

"İyi aklı başına gelmiş bari"

________

Bölüm boyunca Sergen yerine Samet yazdım. Kitaplar karıştı ostososody

Asayiş Ben Kemal | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin