27

9.4K 647 92
                                    

Bu kalp senden vazgeçmez
______________
Alaz Selim amirin odasına doğru yürümeye başladı. Demin duydukları ve yaşadıkları onu baya şaşırtmıştı. Ve üzülmüştü de sevgilisi için üzülmüştü. Zaten toplantı odasına girdiğinde bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. O uykusuz gözleri görünce herkesi boşverip sevgilisine sıkıca sarılmak istemişti. Ben buradayım her şey geçecek demek istemişti ama bu saatten sonra geçer miydi bundan pek emin değildi. Kemal için babası hep kapalı bir kutuydu ve Alaz bunun farkındaydı. Annesi hakkında konuşmuşlardı ama babası hakkında tek keline bile etmemişti Kemal.

Kapının önüne gelmesiyle kapıyı iki üç kez tıklattı.

"Gir"

Duyduğu komutla içeriye girdi. Selim amir düşünceli bir şekilde masasında oturmuş önündeki dosyaya bakıyordu.

"Buyurun sayın savcım"

Eliyle gösterdiği koltuğa oturdu Alaz. Oturduğu yerde dikleşti. Fazla şaşkın olduğu için niçin buraya geldiğini bile unutmuştu.

"İyi misiniz Selim amirim"

Selim başını evet anlamında salladı!

"İyiyim sadece şaşkınlığımı daha tam atamadım"

"Bütün ekip bunu beklemiyordu"

Selim Alaza hak verircesine kafasını salladı.

"Konuştunuz mu?"

Selim başını hayır dercesine salladı.

"Hayır konuşmadık. Kemal'i görmeden tek kelime konuşmayacağını söyledi"

Alazın kaşları hafif çattı.

"Bunu Kemal başkomisere söylediniz mi?"

Selim başını hayır dercesine salladı.

"Söylemedim ve kabul etmeyeceğini biliyorum"

Alaz yerinde daha da dikleşti.

"Bakın amirim size direkt düşüncemi söylüyorum. Ben Kemal başkomiseri bu davadan almayı düşünüyorum"

Selim birkaç saat önce aynı şeyi düşündüğü için hafif gülümsedi. Sonra da Kemal'in dedikleri aklına gelince başını hayır dercesine salladı.

"Bakın savcım bu dosya Kemal için çok önemli. Eğer bu dosyayı ondan aldıktan sonra bu işin peşini bırakacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. O bu işin peşini hayatta bırakmaz"

Alaz derin bir nefes alıp verdi.

"Ben Kemal başkomiseri düşündüğüm için bunları söylüyorum. Bu dosya boyunca babasının yaptığı şeylerle karşılaşacak. Belki babası da bu işin içinde. Bu gerçeklerin altında ezilir"

Kıyamazdı Alaz sevgilisine. Biliyordu bu dosya boyunca çok üzülecekti. Bu kararı verirken de bunu düşünmüştü zaten. Bu zamana kadar zaten çok üzülmüştü bundan sonra da üzülmesin istiyordu sevgilisi. O onu mutlu etmeye çalıştıkça hayat Kemal'i daha da üzüyordu ve Alaz buna daha fazla dayanamıyordu.

"Anlıyorum sizi savcım ama Kemal'i davadan almak onu daha fazla üzer. Ama ona yardım etmek istiyorsanız yanında olun. Böyle bir zamanda en çok size ihtiyacı var"

Alaz Selim'in dedikleriyle yerinde kıpraştı. Selim amirin neyden bahsettiğini gayet iyi anlamıştı.

"Ama s-siz nasıl"

Selim güldü.

"Beni yaşlı ve geri kafalı biri olarak düşünüyor olabilirsiniz ama ben aşık adamı gözünden tanırım Alaz ve Kemal'e bakarken ki gözlerin her şeyi ele veriyor"

Alazın eli kravatına gitti ve hafifçe gevşedi

"Ben ne diyeceğimi bilmiyorum amirim"

Selim tekrar gülümsedi.

"Bir şey demene gerek yok. Onun yanında ol o bana yeter. Hele böyle bir zamanda.....Kemal üzüldüğünü belli etmez kendi içinde yaşar her şeyi. Demin gördün hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Ama gözlerindeki acı çok büyük. Onun yanında ol Alaz"

Alaz gülümsedi ve başını salladı.

"Merak etmeyin elimden gelen her şeyi yapacağım"

Alaz  ayağa kalktı. Selim amire bir baş selamı verdi.

"İzninizle"

Selim amirde aynı şekilde bir baş selamı verdi. Alaz odadan çıkar çıkmaz sevgilisin odasına gitti. Kapıyı çaldıktan sona gir komutuyla içeriye gitti.

Kemal masasındaki dosyalarla ilgileniyordu.

"Sevgilim"

Kemal duyduğu yumuşak sesle kafasını kaldırdı!

"Efendim"

Yine takmıştı maskesini diye düşündü Alaz

"İşlerin mi var"

Kemal başını salladı

"Evet bu Cevdet ile ilgili bir şeyler bulmaya çalışıyorum. Ama hiçbir şey yok"

Alaz sevgilisinin masasına doğru gitti ve önündeki açık dosyayı kapattı. Kemal bu hareketiyle ona döndü.

"Bana da mı böyle davranacaksın"

Kemal'in kaşları çatıldı.

"Nasıl"

"Böyle işte sanki bir yabancıymışım gibi. Duygularını gizleyerek"

Elleri Kemal'in saçlarına gitti ve hafifçe okşadı. Bu hareketiyle Kemal'in gözleri kapandı.

"Ben senin sevgilinim Kemal. Sana limanın olmak istiyorum derken ciddiydim. Üzüldüğünde bunu benden saklama. Gel limanına sığın"

Kemal'in duyduklarıyla içi titredi. Ağlayacağını hissettiği için bakışlarını kaçırdı. Alaz tekrar başını kendine doğru çevirdi.

"Bakışlarını kaçırma ağlayacaksan da benim yanımda ağla. Seni yadırgamam Kemal baban için ağlaman kötü bir şey değil"

Kemal başını salladı ve içini kemiren şeyi dile getirdi.

"Eğer....."

Durdu nasıl diyeceğini şaşırdı.

"Eğer babamdan dolayı yani dosyadaki konumundan dolayı benden ayrılmak istersen seni anlarım Alaz. Sonuçta bir suçlu-"

Alaz dudaklarını sevgisinin dudaklarına bastırdı. O an Kemal'in gözünden düşen damla ikisinin dudakları arasına kayboldu.

Alaz Kemal'den ayrıldı ve alnını alnına yasladı.

"Sevgilim saçmalama....Ben seni asla bırakmam. Eğer bana gelip ben katil oldum desen bile bu kalp senden vazgeçmez"

Kemal sevgilisine minnetle gülümsedi ve kollarını sevgilisine doladı. Kapı çalana kadar öyle beklediler. Kapının çalmasıyla ayrıldılar. Alaz sevgilisin göz yaşlarını sildi sonra da istemeye istemeye koltuğa oturdu.

"Gir"

Sergen aldığı komutla içeriye girdi. Alaz savcıyı görünce şaşırsa da bozuntuya vermedi.

"Şeyy başkomiserim"

Kemal Sergen'in çekingen halleriyle kaşlarını çattı.

"Ne oldu Sergen"

Sergen derin bir nefes aldı.

"Başkomiserim Cevdet'in eşi ve oğlu geldi sizinle görüşmek istiyor"

Asayiş Ben Kemal | GayWhere stories live. Discover now