Üç Bin Üç Yüz Bilmem Kaç Sopa - III

223 11 10
                                    

Dük, adamlarına şatonun avlusunda toplanmaları için emir verdi. Herkes merak içindeydi. Soylu bey, kalabalığa seslenmek üzere binek taşına çıktı. Yanında Don Kişot, Sanço Panza ve eşi de vardı.

– Ey burada bulunanlar, diye bağırdı, herkes beni can kulağı ile dinlesin! Size önemli bir kararımı açıklayacağım... Şeref misafirimiz olan soylu şövalye Mançalı Don Kişot'un da onayını alarak seyisi Sanço Panza'yı Beleşonya Adası'na vali tayin etmiş bulunuyorum!

Kalabalık, önceden öğretilmişler gibi, hep bir ağızdan bağırdı:

– Yaşasın Beleşonya Valisi Sanço Panza!

Dük, yeni Vali'ye öne ilerlemesini söyledi. Bizimki paytak adımlarla öne çıkarken herkes gülmemek için kendisini zor tutuyordu. Eğer Dük'ün sıkı talimatı olmasaydı, kahkahaları koyuvereceklerdi.

Soylu beyin işareti üzerine Beleşonya kahyası atını ileri sürdü. Elinde tuttuğu emirnâmeyi saygı ile açtı:

– Efendimiz Dük Hazretlerinin başkanlığında toplanan Dükalık Meclisinin aldığı kararı açıklıyorum, diye başladı... Meclisin soylu üyeleri, oy birliği ile, Arslanlı Şövalye Mançalı Don Kişot'un seyisi Sanço Panza'nın valiliğini kabul etmişlerdir. Efendimiz de kararı onaylayıp altına mührünü basmıştır. Karar hepimiz için hayırlı olsun. Yaşasın Dük'ümüz, yaşasın Beleşonya Valisi!

Kalabalık hep bir ağızdan tekrarladı:

– Yaşasın Dükümüz, yaşasın Beleşonya Valisi!

Dük kalabalığı selamlayıp tekrar söz aldı:

– Geleneklerimiz icabı, yeni valimizi uğurlamadan önce, şerefine bir av partisi düzenlemiş bulunuyoruz. Ekselans Sanço Panza artık resmen vali olduğuna göre, onun emri benim emrim sayılacaktır... Kendisine saygıda kusur edenleri şiddetle cezalandıracağımı bilmenizi isterim! Hemen hazırlık yapılsın. Bir saat sonra yola çıkıyoruz.

Dük'ün tumturaklı konuşması bitince bir gürültü koptu ki, evlere şenlik. Davul, mızıka ve boru sesleri her yanı inletti..

Sanço Panza'nın emrine tahsis edilen adamlar, ellerinde ağır bir zırh ve süslü silahlarla gelip önünde eğildiler. Onu giyindirmek için izin istediler. Bizimki avazının çıktığı kadar bağırdı:

– İşte bu olmaz efendiler! Ölürüm de bu acayip şeyleri üzerime taktırmam!

Adamlara nezaret eden Beleşonya Kahyası, baştan beri -bir oyun olduğunu bildiği halde- Sanço'nun vali tayin edilmesine karşı çıkmış; ancak Dük'e söz geçiremediği için karara boyun eğmek zorunda kalmıştı... Şu anda, onu herkesin gözünden düşürmek için iyi bir fırsat yakalamıştı:

– Aman Vali Bey, ne yapıyorsunuz? Eğer av teçhizatını giyinmezseniz, herkes sizin silah kullanamadığınızı sanacak...

– Silahtan nefret ederim! dedi Sanço, hem iyi silah kullandığımı da kim söyledi?

– Hiç silah kullanamayan, ava çıkmayan vali olur mu?

– Bana bak Kahya! Seni hiç gözüm tutmadı... Vali dediğin makamında oturur, devlet işlerine bakar. Avcılıkla devlet işlerinin ne ilgisi var?

– Ama Sayın Vali.....

– Aması maması yok! Alın şu demir yığınlarını, derhal aldığınız yere koyun! Yoksa, valilik makamına oturunca benden çekeceğin var!

Don Kişot, Sanço'nun bağırmalarını duymuş; yine bir çam devirip işleri berbat etmesin diye yardımına koşmuştu. Yardımına koşanlar arasında Düşes de vardı. Bizimki efendisini görünce, ne oluyor demeye kalmadan, çocuk gibi, şövalyenin üzengisinden tutup yalvarmaya başladı:

Don KişotWhere stories live. Discover now