|12|

29.3K 2.4K 2K
                                    

Selamlar wattynin en taşaklı bebekleri

-
-

Yeni duştan çıktığını belli eden şampuan kokusu evi doldururken ağır adımlarla mutfağa girdi. Elindeki çaydanlıkta çay dolduran kadın kapıda giren oğlunu gördüğünde gülümsedi ve süzdü şöyle bir.

"Günaydın oğlum geç otur."

Siyah saçlarını eliyle hafifçe karıştırdı ve masada oturan dokuz yaşındaki erkek kardeşinin saçını okşadı. Ardından yanındaki sandalyeye oturdu.

"Günaydın, babam yok mu?" diye sordu hoşnutsuz bir sesle.

"Yok o erkenden çıktı, işleri varmış." dedi kadın ve kendine de çay koyup masaya oturdu.

Memnunca çayından bir yudum aldı ve çatalını eline alıp tabağını doldurmaya başladı. Babası olmadan bir güne başlamak keyiflendirmişti onu. Masada suratsız yüzünü ve sürekli azarlayan sözlerini duymak ona saldırma isteği uyandırıyordu çünkü.

Önüne haşlanmış yumurtasını alırken bir parça ekmeği de ağzına tıktı.

"Abi dün babam bana hediye getirdi. Bak." diyen küçük çocuk kolundaki saati abisine gösterdiğinde gülümseyerek saate baktı.

"Çok güzelmiş abicim." dedi ağzındaki lokma ile.

Geri tabağına döndüğünde hızlı hızlı yemeğe devam edecekti ki "Sana da almış baban." diyen annesinin sesiyle duraksadı.

Ağzındaki lokmayı ağır ağır çiğnerken sertçe yuttu ve "Bana?" diye sordu şaşırarak. "Babam bana hediye alacak?"

Kadın gözlerini devirdi. "Oğlum neden öyle diyorsun sen çocuğu değil misin tabii ki sana da alacak." dedi.

"Anne babam şu zamana kadar saçımı bile okşamamış sen gelmiş ne diyorsun. Yanağımı okşuyor genelde tokat atarak, ha birde çok sinirlendiğinde kemeriyle sırtımı okşar." dedi sırıtarak sanki hiç de acı bir şey değilmiş gibi. Alışmış bünyesi bu acıları içine gömüp hüzünlü bir şekilde eğlendirirken sırıtmaya devam etti.

"Bak bak, nasıl böyle gülerek söylersin eşek sıpası? Benim canımdan can gidiyor o sana vurunca." dedi kadın üzüntüyle. "Sen de uslu dur artık çıldırtma şu adamı."

"Boşver." dedi Cengiz kelimeyi uzatarak. "Alıştım ben. Hem onu sinir etmek içimin yağlarını eritiyor. Yüzünün aldığı şekil beni öyle eğlendiriyorki canım yanmıyor artık."

Kadın elini kaldırıp gencin saçlarına attı. "Elleri kırılsın hemi. Ben istediğin zaman okşarım senin saçlarını mis kokulum." dedi kadın ve iki eliyle çocuğun yanağını kavrayıp saçlarına öpücük kondurdu.

Cengiz gülümseyerek annesinin onu öpmesine izin verdikten sonra geri çekildi.

"Merak ettim bir getirsene." dedi ağzına bir zeytin atmadan önce. Annesi getirdiğinde kutunun içindeki pahalı saate baktı. Oldukça şaşırmıştı. Babası genelde kardeşine bir şey alırken kendisine almazdı çünkü. Hayret, diye geçirdi içinden. Kafasına taş mı düşmüştü bu adamın?

Omuz silkip saati koluna taktıktan sonra çay bardağını kafasına dikti.

"Akşam geç gelebilirim babam sorarsa ders çalışmak için Utkulara gittiğimi söylersin. Ben onu tembihleyeceğim." dedi ve ayaklandı.

"Yine nereye oğlum?" diye sordu kadın sitem ederek omuzlarını düşürürken.

"İşim var anne, hayırlı bir iş." dedi sırıtarak.

Tehlikeli Yakınlaşma [BXB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin