Tehlikeli Yakınlaşma [BXB]

|26|

-

Saat gece yarısını fazlasıyla geçmişti. Etraftaki evlerin birkaç tanesi hariç hepsinin ışıkları kapalıydı. Gündüz vakti hareketli olan sokaklar bomboştu.

Köşede gizlice park edilmiş arabanın içindeki ikili karanlıklar içerisinde belli olmuyordu.

Sürücü koltuğundaki esmer adam kafasına taktığı siyah şapka, üzerindeki siyah deri ceketi, altındaki siyah kazağı ve siyah kotu ile tamamen karanlıktı. Yanındaki koltukta oturan, üzerinde siyah polar, üzerindeki siyah ceket ve siyah kotuyla siyahlar içerisindeki adamdan eksik kalır yanı yoktu.

Soğuk hava kliması bozuk olan arabanın içerisini soğutmuştu. İkili parmaklarının arasındaki sigaralarını tüttürüyor, birazdan basacakları mekana uzaktan tehlikeli gözlerle bakıyorlardı.

"İlk randevumuz." dedi Cengiz yanındaki adama, içine çektiği dumanı üflerken.

Esmer adam onun bu söylediğine yarım ağız güldü.

"Ne kadar öyle olmasa da randevu için hayal ettiğin yer ve zaman bu olmasa gerek." dedi o da alayla ve sigarasını tekrardan dudaklarına götürdü.

Oturduğu koltukta hafif yana doğru döndü Cengiz. "Tam da hayalimdeki gibi." dedi yandan bir sırıtış ile. "Sen, ben ve pis işler."

Ahmet ona gülerek baktı. "Manyak olduğunu unutmuşum."

Kıkırdadı genç.

"O değil sen bayağı tek tabanca gelmişsin. Yani istesen onun yaptığı gibi bir ton adamla giderdin üzerine." dedi ciddi bir ses tonu ile.

"İstesem bir kamyon adam yığarım buraya."

"İşte biliyorum, yaparsın. Neden yapmadın?"

Ahmet mahallede sözü geçen ağır abilerdendi. Ayrıca eli kolu uzundu. Yani gerçekten de istese bir ton adam yığardı. Gözü kara kişiliği ile tanınan adamın gizliden emri altında çalışırdı mahallenin gençleri. Pek tabii gençlerle de kalmazdı.

Birkaç kez hapis macerası yaşamış olan kendisine kafa tutmak cesaret isterdi. Buna mahalleyi bırak koca semt şahit olmuştu defalarca. O yüzden husumeti olan kişiler bile onunla sokakta karşılaştığında yolunu çevirirdi. Ne yapacağı belli olmazdı çünkü. Özellikle hapis yatmasının sebepleri bu kadar korkunçken...

Bir nefes verip alt dudağını yaladı adam ve kafasını çevirip bu karanlıkta siyaha boyanmış fakat aslında açık kahve olan gözlere baktı.

"Bilmem. Hem sen varsın," dedikten sonra gözlerini kısarak sigarasını içine çekti. Yanakları içeri göçerken ağzındaki dumanı onun yüzüne doğru üfledi. "Yetmez mi?"

Yüzüne doğru yediği duman ile kirpiklerini kırpıştıran gencin şekilli dudakları kıvrıldı ve alt dudağını yalayıp adama doğru yaklaştı.