|48|

23.2K 1.6K 836
                                    

Bi'kahve? HAHAHAHSNZBZNZBZNBZNZBZNZBZNZBZNZNZNXNMXNXNX

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bi'kahve? HAHAHAHSNZBZNZBZNBZNZBZNZBZNZBZNZNZNXNMXNXNX

-

Evden çıkmak için hazırlanan ikili ayakkabılarını giymeden önce kapının önündeydiler. Cengiz şarjı bitmiş ve kapanmış telefonunu cebine soktuktan sonra ceketini giyen adama baktı.

"Telefonunu versene." dedi elini uzatarak.

"Neden?" diye sordu Ahmet yakalarını düzeltirken.

"Fotoğraf çekeceğim, sevgili olarak ilk fotoğrafımız olsun. Benimkinin şarjı bitmiş." dediğinde Ahmet gülerek telefonunu cebinden çıkardı ve şifreyi söyledi. Daha istemeden şifresini söylemesi Cengiz'in oldukça hoşuna giderken memnun olmuş şekilde gülümseyerek kameraya girdi.

Kamerayı açtı ve adama yaklaştı. Ahmet onun hevesini kırmamak için iki koluyla bedenini sardı ve kendine çekip başını kamerayı tutan çocuğun başına yasladı. Gülümseyerek bakarak birkaç fotoğraf çektiler. Cengiz kafasını geriye atıp onu öperken de zorla çekmeye çalıştı.

"Hadi hadi." dedi Ahmet gülerek ve ondan ayrıldı. "Sen çık geliyorum ben." dedi adam ve içeriye gitti.

Cengiz gülümseyerek çekindikleri fotoğraflara bakarken dudaklarındaki gülümseme çok içtendi. Yıllar sonra ilk defa yan yana fotoğrafları olmuştu. Üstelik sevgili olarak...

İç çekip fotoğrafları yana kaydırdı. Ahmet'in çekindiği fotoğrafları görmek için karıştırmaya başladı. Belki ayıptı şu an bunu yapması ama umrunda olmadı. Özel bir şey olsa vermezdi direkt telefonu değil mi ama?

Fotoğrafları yana kaydırırken önüne gelen resimle durdu. Ekrandaki kendi yüzünü gördü. Gözleri büyürken nutku tutuldu adeta.

Kırmızı rujlu fotoğrafı...

Hızla arkasına döndü ve adamın gelip gelmeme durumuna baktı. Henüz görünürde yoktu.

Tekrar bakışlarını fotoğrafa çevirdiğinde içinden bir küfür savurdu. Kahretsin. Bu fotoğrafın bu adamda ne işi vardı? Silmemiş miydi? Ama o görmeden silmişti, emindi. Bir şekilde galeriye indiğinde görmüştü demek...

Yüzünü ekşitip sıkıntıyla baktı ekrana. Bok gibi hissettiği, psikolojik olarak kendinde olmadığı bir an yaptığı bu saçmalığı tekrar hatırladı. Utandı. O an için Ahmet’in görmesi için bir anlık hırsla atmıştı fakat sonradan hemen pişman olup silmişti, daha doğrusu sildiğini sanmıştı. Şimdi ise uzun bir süredir bu fotoğrafın bu adamda olması... Ahh, lanet olsun.

"Hadi gidelim."

Yanına gelen adamın sesiyle irkildi ve hızla ona döndü. Bir anlık ürkme ile ekranı kilitledi.

Ahmet onun sertçe yutkunan ve donakalmış çekingen yüzüne bakıp kaşlarını çattı.

"Ne oldu?" diye sordu.

Tehlikeli Yakınlaşma [BXB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin