|49|

21.4K 1.6K 660
                                    

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


-

Dükkanın kapısının önündeki masada otururken telefonda Cengiz'in beraber çektiği fotoğraflarına bakıyordu. Kaydırarak resimleri incelerken yanına iki çay ile gelen adamla ekranı kilitleyip cebine koydu telefonu.

"Eyvallah kardeşim." dedi Ahmet, Murat'ın onun için getirdiği çayı elinden almadan önce.

Küçük masanın karşısına oturdu Murat.

"Bu arada çok sağ ol kardeşim dün için. Söz yarın tüm gün ben duracağım kahvede."

"Ne demek kardeşim ya, sıkıntı yok. Sen ne oldu onu anlat. Kendine geldi mi Cengiz?" diye sordu Murat.

Ahmet alt dudağını yaladı ve dudaklarının kenarında bir gülümseme oluştu.

"Geldi." dedi ve ince belli bardağı kavrayıp dudaklarına götürdü.

Murat onun yüzündeki ifadeye bakarken sırıtmaya başladı.

"Ohooo, hayırdır?" dedi göz kırparak.

Ahmet gözlerini kısarak çayından bir yudum aldı ve dudağını yaladı tekrar.

"Hayır mı göreceğiz." dedikten sonra bardağı masaya bıraktı. "Pes ettim. Karşı koyamadım daha fazla. Anlayacağın..."

"Berabersiniz yani? Sevgili falan?" diye sordu Murat merak ve heyecanla. Yine de kısık sesle konuşuyordu ne olur ne olmaz diye.

Kafasını salladı Ahmet. 

"Vay be," diye mırıldandı Murat. "Helal olsun çocuğa, ne yaptı etti seni kendine aşık etti. Harbi eli öpülecek bir karakter bu Cengo." dedi gülerek.

Yani Ahmet gibi birini bu raddeye getirmek mucize gibi bir şeydi. Onun gibi ağır abi, maço, geri kafalı bir adamı nasıl bir erkeğe aşık olmayı ve hatta sevgili olmayı kabul ettirmiştti? Gerçekten tebrik edilecek bir durumdu.

"O değil," dedi Ahmet ve masada ona doğru uzanıp yaklaştı. Elini yüzüyle sıvazladıktan sonra sıkıntıyla bir nefes verdi. "Ben bu çocuğu özlüyorum galiba ya. Halbuki yarım saat önce beraberdik. Abi, ben gidiyorum galiba. Bayağı bayağı kafa gidiyor benim."

Kahkaha attı Murat ve şaşkınlıkla baktı. Hassiktir, bayağı ciddiydi ha?

"Oğlum sen yanmışsın lan, anaaa." dedi sırıtarak Murat.

"Yandım ben." dedi Ahmet kafasını eğerek durgun bir sesle. Her iki anlamda da söylemişti bu cümleyi.

Derin bir iç çekip çayına uzandı. Sıcak sıvıdan birkaç yudum aldıktan sonra bıraktı tekrar masaya.

"Neden dertli dertli konuşuyorsun? Ona aşık olmak korkutuyor mu seni?" diye sordu.

Kafasını kaldırıp karşısındaki adama baktı Ahmet.

Tehlikeli Yakınlaşma [BXB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin