|34|

29.4K 2K 2.1K
                                    

Merhabaaa,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhabaaa,

Yorumlarınızı merak ediyorum, özellikle bazı yerlerde yazdığım şeyin altındaki mesajı anladınız mı diye beklenti içerisindeyim. Bu yüzden yorumlarınız ile düşüncelerinizi dile getirmekten çekinmeyin lütfen.

Yavaş yavaş....

-

Saat gece yarısına yaklaşıyordu.

Toplanmış dükkanda iç ışıkları kapatırken kapıyı da kapattı ve kilitledi. Arkasını dönüp masada yemek yiyen gence baktı.

Cengiz önünde Ahmet'in onun için sipariş ettiği nohut pilavı yerken sanki günlerce aç kalmış gibiydi. Hızlı hızlı ağzına tıkarken onu kaşları çatık izleyen adamın bakışlarının farkında değildi.

"Yavaş ye, önünde kaçıran yok." dedi karşısındaki sandalyeyi çekip oturmadan önce.

Cengiz ağzı doluyken kafasını kaldırıp esmer adama baktı. Yanakları şişik haldeyken hızlıca çiğnedi ve ayranından bir yudum aldı.

"Tüm gün bir şey yemedim." dedi ağzı hala doluyken.

"Neden?"

Omzunu silkti Cengiz bir şey demeden ve yemeğini yemeye devam etti.

Bir nefes verdi Ahmet ve bacaklarını açarak oturduğu sandalyede biraz daha yayıldı. Kollarını kendine çekip göğsünde bağladığında siyah gömleğinin altından belli olan kol kasları gömleğine dar geliyordu. Kafasını hafifçe yana eğip gözlerini kısarak karşısındaki çocuğa bakarken sessizdi.

Ne diye kendini aç bırakmıştı tüm gün? Hem Ahmet sorana kadar aç olduğunu bile söylememişti. Yemek gelince ise gömülmüştü.

Bu gece burada kalacaklardı. Kendi evine götüremezdi önceki gibi. Bu sefer Baran vardı ve üstelik yeni kavga etmişlerdi. Baran asla Cengiz'i eve almazdı. E dışarıda veya başka yerde de bırakmak istemediği için Murattan rica etmişti.

Hem bazen sırayla dinledikleri ve uyudukları bir yer yapmışlardı depoda. Ahmet sık sık başka işlere gider ve ardından hemen kahveye geldiği için yorgunluktan kendine gelemiyordu. Bir saat bile olsa uyuyup dinlenmek için en azından uzanabileceği bir yer vardı. Bu gecelik ikisi için o yer uygundu.

Ayranından kalan son yudumu içen genç diliyle dudağını yaladı ve arkasına yasladı memnun bir şekilde.

"Doydun mu?" diye sordu Ahmet.

Kafasını salladı Cengiz. "Sigaran var mı?" diye sordu ardından.

Bir süre ona baktıktan sonra elini cebine attı adam ve sigara paketini çıkarttı. Kendi için bir dal alıp dudaklarına götürdükten sonra paketi karşısındaki çocuğa uzattı. Cengiz de içinden bir dal aldı ve çakmak ile sigarasının ucunu yakıp yine ona uzatan adamın elinden çakmağı aldı.

Tehlikeli Yakınlaşma [BXB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin