|13|

29.4K 2.6K 1.6K
                                    

Lordunuza bir alt dudak verin bakim bölümü size yetiştireyim derken başım ağrıdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lordunuza bir alt dudak verin bakim bölümü size yetiştireyim derken başım ağrıdı

-
-

Sıkıntıyla nefes verirken fokurdayan çaydanlığın ateşini kıstı ve biraz daha kaynamasına müsaade etti. Çaydanlığın ağız kısmından yoğun duman süzülürken avuçlarını tezgaha yasladı ve belini kırıp kafasını eğdi.

Tuvaletten nasıl çıkmıştı hatırlamıyordu bile. Aşırı gerilmişti. Ya gördüyse? Ne olacaktı o zaman? Tamam ona açılmayı düşünüyordu ve ne kadar erken anlarsa o kadar iyiydi fakat bu şekil olması kötüydü. Bir sapık gibi onu gizli gizli izlemesi Ahmet’in kabul edebileceği bir şey olmazdı ve bu iş başlamadan biterdi.

Gerçi Ahmet bunu belli eder miydi? Bildiği kadarıyla o pek iyi rol yapmazdı. Anlardı herhalde yakalanıp yakalanmadığını.

Bir küfür savurdu. Ağız tadıyla dikiz bile yapamamıştı boktan şansı yüzünden. Halbuki onu çırılçıplak görmek gözlerinin pahabiçilemez bir görüntü ile şenlenmesine neden olmuştu.

Kollarını yasladığı tezgahta gererken geriye doğru iyice gerindi ve tam doğrulacağı sırada arkadan hissettiği dokunuş ile "Ananı sikey-" diyerek sözünü tamamlayamadan arkasını döndü.

Afallayarak arkasını döndüğü an ağzına doğru hafifçe bir tokat atan adamla göz göze gelmesi bir oldu.

"Temiz konuş." derken kaşları çatıktı adamın.

Gözlerini kırpıştırarak baktı ona. Siyah ıslak saçları alnına dökülmüşken üzeri çıplaktı. Tapılası esmer vücudunun alt bölgesini beline bağladığı beyaz havluyla kapatmıştı. Islak vücudundan akan su damlaları süzülerek  kasıklarının bitiş kısmında bağladığı havludan içeriye girerken sertçe yutkundu.

Kalbi tekledi. Kafasını kaldırmış kendinden uzun adamın kara gözlerine bakarken gerildi.

Sessizdi ikisi de. Cengiz ne diyeceğini bilmiyordu çünkü şu an Ahmet çok yakınındaydı. Bir iki adım daha atsa vücutları yapışacaktı. Adam ona yukarıdan bakarken süzüyordu.

"Fark etmedim, korktum bir an." dedi Cengiz ve yutkundu tekrardan. Onu böyle karşısında bir anda görünce aklına biraz önce çıplak gördüğü vücudu geldi.

"Ne zaman geldin?" diye sordu Ahmet.

"Yarım saat falan olmuştur."

Kaşları hala çatıkken ağır ağır kafasını salladı. "Murat nerede?"

"Süleymanla markete gittiler birkaç bir şey almak için. Mangaldan vazgeçtik, şimdi siz işten gelmişsiniz yorgunsunuzdur. Sonra gideriz."

Bir nefes verip uzaklaştı Ahmet ve "İyi olur, yorgunum zaten." dedi ve kafasını geriye atıp boynunu kıtlattı. Elini arkasına atıp sırtına götürürken yüzünü ekşitti sanki canı yanıyormuş gibi.

Tehlikeli Yakınlaşma [BXB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin