|18|

30.9K 2.4K 1.3K
                                    

Hi

-


"Ahmet abi."

Sıcak hissediyordu. Çok sıcaktı.

Gözleri kapalıyken kaşları çatıldı. Kulağına gelen birses vardı fakat henüz kendine gelemediği için anlamlandıramıyordu.

Kirpiklerini kırpıştırarak aralamaya çalıştığında ilk başta buğulu olan bakışları saniyeler sonra netleştiğinde yatağında uzanıyordu. Görüş açısına ilk olarak odasının tavanı girdi.

Kaşlarını çatmasından dolayı alnı kırışmıştı. Siyah saçları arkaya doğru düşmüşken başını yastığında hareket ettirdi huzursuzca.

Kafasını hafif yana çevirdiğinde göz göze geldiği kişiyle gözleri büyüdü dehşetle.

"Cengiz?"

"Ahmet abi."

Uzandığı yataktan hışımla doğrulup yan tarafa çevirdi bakışlarını. Baran'ın yatağı bomboştu. Kardeşi neredeydi?

Neler oluyordu?

Gerçekliğini algılamadığı bir zaman dilimi içerisindeyken düşünme yetisini yitirmiş gibi hissetti.

Tekrar karşısındaki kişiye baktı. Olduğu yerde salınan çocuğun üzeri çıplaktı. Altındaki kısa bir şortu vardı. Kafasını hafifçe eğmiş gülümseyerek bakarken dudakları kıpkırmızıydı. Bir elini diğer koluna atmış dirseğinden tutarken işveli bakışlarını yatakta şaşkınlıkla ona bakan adama dikmişti.

"Senin ne işin var burada?" diye sordu onu baştan aşağı süzüp en sonunda gözlerinde karar kılarken.

"Seni çok özledim, yanına geldim." dedi çocuk gülümseyerek olduğu yerde hafif hafif cilveyle salınırken. "Sen de beni özledin mi?"

Kalp atışları hızlandı. Gözleri karşısındaki çocuğa bakarken parladı. İçi sımsıcacık bir hisle doldu. Aynı zamanda tahrik edici bir hisle...

Bacaklarını yatağından sarkıtıp ayaklanan adam çocuğun karşısına geçti ve yaklaştı. Alt dudağını yalayıp hayranlıkla gözlerine bakarken ellerini iki yandan onun çıplak beline yerleştirip nazikçe kavradı.

Kendinden kısa çocuğun yüzüne eğilip bir süre baktı yüzüne. Yutkundu ve ona biraz daha yaklaşıp burun buruna geldiklerinde gözlerini sıkıca kapatıp açtı. Bir eliyle bel boşluğunu okşarken diğer elini sırtından sürüyerek yanağına çıkardı ve onun beyaz tenini okşadı elinin tersiyle. Kirpiklerinin altından bakan çocuk ellerini adamın omuzlarına yerleştirmişti.

Burun burunayken koca bir iç çekti Ahmet ve "İçim gidiyor sana." diye mırıldandı onun dudaklarına doğru içli bir şekilde.

Nefeslerini dudaklarında hissederken özlemle biraz daha yaklaştı ve kendine yapıştırdı onu.

"Neden beni sevmiyorsun?" diye sordu çocuk elini kaldırıp adamın ensesine atarken.

"Seni seviyorum." dedi direkt kaşları çaresizce çatılmışken.

Kafasını iki yana salladı çocuk huysuz bir şekilde. "Bana aşık değilsin." dedi. "Madem seviyorsun, söyle. Benimle ol."

Gözlerini sıkıca kapattı adam ve acı çeker gibi aralarken sıkıca kollarını doladı onun beline.

"Korkuyorum." diye fısıldadı.

"Korkma." dedi adamın yanaklarını avuç içlerinde kavrarken.

Tekrardan bir iç çekti onun gözlerine büyülenmiş gibi bakarken.

"Cengiz..." dedi ve mümkünmüş gibi daha çok sardı onu kendine. "Benim küçük zaafım..."

Tehlikeli Yakınlaşma [BXB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin