|58|

20.4K 1.5K 846
                                    

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

Yorgun argın eve geldiğinde salona girdi. Ev halkının bakışları üzerindeydi. Baran kaşlarını çatarak abisini süzerken kaç gündür neden evde olmadığını, neden böyle yıkık bir halde olduğunu merak ediyordu.

Ahmet onlara birkaç şey söyleyip geçiştirdiğinde duş almak istediğini söyleyip ayrılmıştı. Odasına doğru giderken Baran da peşinden gitti.

Ceketini çıkartan adama bakarken "Abi," dedi dikkattini çekmek için. "Neredeydin sen kaç gündür?"

Ahmet yüzü beş karış bir haldeyken ifadesiz bir şekilde baktı kardeşine. "Murattaydım." dedi sadece.

"Cengiz'in olayını duydun değil mi?" diye sorduğunda gözlerini sıkıca kapatıp açtı. "Şok oldum açıkçası ama ona belli etmedim. O gün koşarak geldi buraya söyledi. Seni sordu ilk ama sen işteydin. Abi bu nasıl mümkün olur ya? Sen biliyor muydun?" diye sordu merakla yanına gelerek.

Yüz ifadesi katılaştı adamın. Kendisine merakla bakan kardeşine baktı.

"Baran, abiciğim başım çatlıyor. Sonra konuşalım tamam mı?" diye sordu alttan alttan bu konuyu açmamasını ima ederken.

Baran kaşlarının çattı. Neden böyle davranıyordu şimdi? Tepkisiz gibiydi. Bu öyle normal bir haber değildi ama abisi şu an normal duruyordu. Üstelik günlerdir ortalarda yoktu. Cengiz'i de aradığında ulaşamamıştı.

Bir şeyler olduğu kesindi.

Yüzü sıkıntıyla asık olan adam hızla banyoya girdiğinde kapıyı kilitledi. Omuzlarını düşürüp bir nefes verirken lavaboya doğru yaklaştı ve banyo aynasına baktı. Gerçekten yıkılmış gözüküyordu.

Gerçekten çıldıracak gibi hissediyordu. Olaydaki en az suçu olan kişi kendisiyken Cengiz'in en çok da kendisine kızması rahatsız bir durumdu. Üstelik onca sebep yapmıştı ona, açıklama yapmıştı. Yalvarmış, ayaklarına kapanmıştı ama inatçı çocuk nuh demiş peygamber dememişti.

"Sikeyim." diye mırıldandı sinirle. Ne yapacaktı? Onun kalbini ve güvenini bir daha nasıl kazanacaktı?

Püfleyerek üzerindekileri çıkartmaya koyuldu. Kazağını çıkartıp üstünü çıplak bırakırken elini pantolonuna attı. Tam çıkarıyordu ki cebindeki telefonunu fark etti. Odada bırakmayı unutmuştu. Telefonu alıp lavabo mermerinin üzerine koyduktan sonra altını da çıkardı. Tamamen çıplak kaldı.

Duraksadı. Aynadaki gözlerine bakıp zihninde dolaşan terbiyesiz düşüncelerin bedenini ele geçirmesine engel olamadı.

Elini telefonuna atıp hızla galeriye girdi ve aradığı fotoğrafı buldu. Cengiz'in ona attığı çıplak meme uçlarındaki piercingli ve kırmızı rujlu fotoğraf...

Ekrana bakarken bir an için gerçekten çıldıracağını düşündü. Öyle bir özlem doluydu ki ona karşı. Yanıp tutuşuyordu adeta.

Kurumuş alt dudağını yaladı ve elini penisini attı. Avuç içine alıp okşamaya başlarken sert bakışları ekrandaki fotoğraftaydı. Parmaklarını penisinin etrafında hareket ettirirken sertçe kaydırıyordu. Kuru gelince kaşlarını çatarak kalkmış sikine tükürdü. Hemen tekrar elini sarıp çekmeye başladığında yavaştan vücudunu ele geçiren tahrik ile ekranı kapanmış telefonunu boştaki eliyle açtı.

Tehlikeli Yakınlaşma [BXB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin