|41|

25.9K 1.8K 656
                                    

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


-

Bu havada ve bu saatte şu an burada olmak belki de deli saçmasıydı. Fakat hiçbirinin umrunda değildi.

Gökyüzü karanlıktı fakat sayısız yıldız tıpkı bir elmas gibi parlıyordu.

Gece kulübünden sonra geldikleri bu yerde kimse yoktu. Arabayı kumsal yakınına çeken dörtlü kimsenin olmadığı kumsalda kıkırdarken kafaları hafiften uçmuştu. Deniz dalgalarının sesinden başka ses yoktu.

Çıplak ayakları ile kumlara basan ikili, onları biraz uzaktaki kayalıklara oturup izleyen ikilinin bakışları altında el ele tutuşmuşlardı.

Esmer adam dişlerini göstererek kıkırdayan çocuğun yanaklarını kavradı iki eliyle. Soğuk deniz suyu çıplak ayaklarına değerken ikisinin de umrunda değildi. Aldıkları yoğun alkolden dolayı mıdır nedir, vücutları cayır cayırdı.

"Suya girelim mi?" diye sordu Ahmet alnını Cengiz'in alnına yaslarken.

İkisi de ayakta durmakta hafiften zorlanıyordu. Bu yüzden birbirlerine sarılırak destek alıyorlardı.

"Buz gibidir şimdi."

"Olsun." dedi Ahmet mayhoş bir sesle.

Bir kez daha kıkırdadı Cengiz. "Sarhoşsun."

"Olabilir." dedi adam burnunu alnına yasladığı gencin burnuna sürterken. Sesi sarhoş ve mayışmış çıkıyordu. "Sen de öylesin."

"Benim kendime göre sebeplerim vardı içmek için. Sen niye bu kadar içtin?"diye sordu Cengiz kollarını sıkıca adamın beline dolamadan önce.

"Güzelliğini ayık kafayla kaldıramadım daha fazla, ondan." dediğinde gözleri parlayan genç kocaman gülümsedi.

Ahmet onun karanlık gökyüzünün altında bile parlayan güzel gözlerine ve gülümsemesine bakarken iç çekti.

O kadar güzel hissediyordu ki. Cengiz'e bakarken zihninin bir köşesinde bas bas bağıran, 'yanlış, dur, yapma' diyen tarafına sarhoş kafayla kulak tıkamak aşırı iyi hissettiriyordu. Sonsuza kadar böyle kalmak istedi çünkü kafası ayık olunca dertleri bir bir çökecekti kabus gibi.

Fakat şu an kabuslara yer yoktu. Parlayan yıldızların yansıması çarşaf gibi olan denizin üzerine düşmüşken, karşısında tüm güzelliğiyle duran çocuk kendisini mutlu hissettiriyordu.

Olduğu yerde zıpladı Cengiz ve kollarını sıkıca adamın boynuna dolayıp yanağına upuzun bir öpücük kondurdu. Onun sarılışına karşılık veren adam havaya kaldırdı genci ve iki kez döndürdüğünde Cengiz'in kıkırtısı yankılanmıştı sessiz gökyüzünde.

Kalbi tastamamdı.

Onları uzaktan izleyen ikilinin dudaklarında ise minik bir gülümseme vardı.

Tehlikeli Yakınlaşma [BXB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin