3

2.8K 334 170
                                    

lana del rey - national anthem

arkadaki her şeyi kaldırıp, uygulamayı bilgisayarında çalıştırdı. Şimdi hazırdı, tam anlamıyla. O yayını açacak, karşısındaki kişi Jeongin mi diye kontrol edecekti. Evde henüz kimse yoktu, bu durumu daha katlanılır yapıyordu.

Eğer karşısındaki Jeongin değilse yayını hızlıca kapatır ve giderdi. Ama Jeongin ise.. Eğer karşısındaki Jeongin'se beklerdi. Uygulama içinde ss bile alamazken o görüntüleri ekran kaydına alamayacaktı muhtemelen. O hâlde neyi bekleyecekti? Sadece Jeongin olduğunu sesi ile doğrulaması yeterdi, değil mi?

Dudaklarını ısırdı. Yetmezdi. Onu görmek istiyordu. İnce parmaklarının kendini sarmalayışını, sürekli büktüğü o belinin çıplak halini. Tenini görmek istiyordu. İnlemelerini merak ediyordu. Ne kadar iştah açıcıydı deli gibi tatmak istiyordu.

Aynadaki yansımasına bakarken küfür savurdu. Sadece nefret ettiği bir oğlan hakkında öyle çok şey istiyordu ki, kendine lanet okumadan edemiyordu.

Jeongin olduğunu düşündüğü kişi sonunda ona şifreyi göndermişti. Hyunjin bilgisayarının kamerasını sadece belini ve belinin altını görecek şekilde ayarladıktan sonra giriş yaptı.

Fakat arama bağlanırken tekrar küfür etmiş, hızlıca bilekliklerinden kurtulmuştu. Pahalı yüzüğünü de bir kenara koymak istese de parmağından çıkmayan yüzükle uğraşamayarak bağlanan yayına odaklandı.

Jeongin, sadece bol bir gömlek ile görüş alanına girdiğinde sakince yutkundu. Üzerinde başka hiçbir şey yoktu ve gömlek yarısına kadar açıktı.

"Hey~~" diyerek aegyo yapan sese dikkat kesildi. Bu kesinlikle Jeongindi. Kısa bir süre sonra kameranın arkasındaki bir şeye uzanırken pembe saç tutamlarını görmüştü Hyunjin.

"Siktir." Yüzüklü elleri ile gömleği kavradığında, dudaklarını görünecek şekilde eğilerek gülümsedi.

"Sesini kapatmayı unutma." Hyunjin sakince sesini kapatırken, Jeongin'in elleri önce gömleğin düğmelerinde dolaştı. İnce parmaklarına geçirdiği gümüş yüzükler adeta parlıyordu. Bembeyaz teni ile öyle güzel durmuşlardı ki, Hyunjin yeniden yutkundu.

Daha hiçbir şey yapmamış olmasına rağmen hyunjin, yutkunup duruyordu.

Jeongin tüm düğmelerini açtığında, gözü giydiği pembe tanga ve bacaklarına taktığı pembe bacak kemerlerine değdi. Tekrar bir küfür savurmuştu. Sınıfın o ineğinden böyle bir şey kesinlikle beklemezdi.

Jeongin gömleği üzerinden sıyırarak beline kadar indirdiğinde, parmaklarını vücudunda dolandırmaya başlamıştı. Hyunjin ise dolanan parmakları gördüğünde istemsizce elini bacak arasına götürmüştü.

Jeongin kalçasını oturduğu sandalyeye bastırarak belini bükmüş ve bacaklarını birbirine bastırarak inlemişti.

"Ah~ Bu tek taraflı bir şey değil biliyorsun değil mi!" dediğinde Hyunjin siyah tişörtünü bir anda çıkararak yana atmıştı. Jeongin kıkırdayarak bacaklarını tekrar aralamıştı.

Elini bacak arasına getirip inlediği sırada Hyunjin istemeden bacak arasında duran elini hareket ettirmişti. Yutkunamıyor ve titriyordu. Gittikçe sertleştiğinin gayet farkındaydı çünkü.

Jeongin kendi penisini kumaşım üstünden okşamayı bırakarak sandalyeden indi. Bilgisayarı yatağın üzerine bıraktığı sıra. dizlerinin üzerinde oturdu yatağa. Hyunjin yapacağı şeyini anladığında, sertleşen penisini sertçe tutmuş ve inlemişti.

Jeongin kameraya doğru eğilerek pembe dudaklarını araladı. İnce parmaklarını dudaklarının arasından göndererek emmeye başladığında, Hyunjin'in göğsü kafesine sığmıyordu. Parmaklarını olabilecek en tatmin edici şekilde emdikten sonra gömleği tamamen yana atarak yan döndü. Parmaklarından birini deliğine getirerek orada dolandırıyor, hem kendine hem Hyunjin'e işkence ediyordu. Sonunda parmaklarından biri içeri girdiğinde, Jeongin bacaklarını birbirine basıtırıp inşemişti. İkinciyi de göndererek, sürekli inlemeye ve sızlamaya başlamıştı.

Fakat inlemelerinin nedeni canının acıyor olması falan değil, karşısındaki kişinin koca penisi içindi. Dudaklarına yerleştirdiği koca gülümseme ile bir yandan inliyor bir yandan onun içinde olduğunu umarak deliriyordu.

Hyunjin ise çoktan her şeyi siktir etmiş kendini okşamayı keserek sonunda kendini çekmeye başlamıştı. Parmakları her kendini sardığında inliyor, istemeden karşısındaki bedenin titremesini de sağlıyordu.

Hyunjin sonunda sonuna geldiğinde, son kez küfür ederek inlemiş ve boşalmıştı. Jeongin ise son kez kendisini sarmalayan kemikli ele ve pahalı marka yüzüğe bakmış, ardından parmaklarını çekerek ve tangasının üzerinde beyaz iz bırakmış penisine bakmıştı. O çoktan boşalmıştı.

Sonunda kameraya dönerken, bacaklarının izerinde durmaya devam ediyordu. Hyunjin dolgun ve beyaz baldırları ile iç çekerken Jeongin gülümseyerek kameraya eğilmişti.

"Bir dahaki sefere daha iyilerini yapabiliriz, ama şimdilik gitmelisin." diyerek lipglossu dağılmış dudaklarını görüş açısına soktu.

"Umarım görüşürüz."

michelle | hyuninWhere stories live. Discover now