Jeongin - somewhere only we know (ai cover)
When you are young, they assume you know nothing.
Güzel çocuk gözlerini kapatmış, ılık suyun altında mayışmış bir şekilde şarkısını dinleyerek rahatlamaya çalışıyordu.
Çok uzun bir sürenin ardından ilk kez huzurlu hissediyordu. Sonunda bütün acılar bir şekilde solmuş ve gitmişti. Annesinin dediği gibi her yokuşun sonunda güzel bir manzara vardı.
Artık para sıkıntısı yoktu, hesabını çoktan kapatmıştı. Baba belası yoktu, annesi üzgün değildi. Sınav geçmiş ve sonunda mezun olmuştu. Bütün stresi bitmişti.
Ama en önemlisi, aşık olmuştu.
Her zaman aşkın ne kadar aptalca olduğunu düşünen kişiydi Jeongin. Fakat zamanla, bu duygunun güzelliği vurmuştu onu. Pişman değildi, ancak bu hissin ona çokca acı çektirdiğini unutamıyordu.
Banyonun kapısı açıldığında saydam duşakabin camlarından birinin buğunu silerek bakmıştı.
Hyunjin girerek kapıyı kilitlemiş ve hızlıca tişörtünü çıkartmaya başlamıştı.
Yutkunarak nefesini tuttu, kalbi onu gördüğü her anda hızlanıyor ve inanılmaz mutlu oluyordu.
Beyaz tişörtü yere atmış, şortunu da çıkararak siyah çamaşırı ile kalmıştı. Mavi saçlarını karıştırarak Jeongin'e döndü, gözleri şişti muhtemelen yeni uyanmıştı. Gülümseyerek iç çamaşırını çıkararak duşakabini açmış ve içeri girmişti.
Chaeyoung'un verdiği yazlıktalardı ancak Jeong ve Hyunjin iki gün önceden gelmişti. Dün evde vakit geçirmeleri ile geçerken bugün birlikte denizde eğlenmiş ve eve geldikleri gibi Hyunjin uyumuştu. Jeongin ise dağıttıkları evi toparlayıp duşa atmıştı kendisini.
Elini fayanslara yaslayarak onu duvarla arasına aldığında Jeongin kahkaha atarak ellerini boynuna dolamıştı.
"Biz en son ne zaman yapmıştık bunu ya?" dediğinde Jeongin kaşlarını çatmıştı. "Neyi?" Hyunjin ona yaklaşarak gülümsemiş, "Duşta sevişmeyi." demişti. Jeongin kafasını geriye atarak yukarı baktı. "Kalçamın ağrısı yeni geçmişti biliyor musun?" dediğinde Hyunjin boynuna bir öpücük kondurup çekilmiş, su sayesinde önüne düşen saçları yüzünden gözlerini kapatarak kafasını iki yana sallamış sonrasında elleri ile arkaya doğru taramıştı saçlarını. Jeongin iç çekerek onu izledi.
"Ama çok çekicisin.." dediğinde Hyunjin gülerek ellerini beline dolayarak kendine çekmişti. "Sende çok güzelsin işte dayanamıyorum." dediğinde gülerek onun dudağını öpmeye başlamıştı.
Hyunjin'in dolgun dudakları ile kendisinin pembe dudaklarının buluşması en sevdiği uyumdu.
Birkaç ay öncesi olmasına rağmen çok fazla şey bilmediği zamanlardı örneğin; her zaman Hyunjin'i öpmeyi sevmişti. Çünkü sevdiği tek şey dudakları değil onda bıraktığı etkiydi, ondan ayrıldıktan sonra, ya da ona yaklaştığı an hızlanan kalbinin etkisinden hoşlanıyordu.
Hyunjin onun boynunu öperken gözlerini kapatmış, ensesindeki saçları ile oynuyordu.
Kafasını kaldırarak tekrar yüzüne bakarken derin bir nefes almıştı, elini yanağına çıkararak baş parmağı ile okşadığında Jeongin daha önce yaptığı gibi gözlerini kapatmış gülümseyerek onun eline yaslanmıştı.
Dudaklarını tekrar dudaklarına kapattı.
Jeongin arkasını dönerek duvara yaslandığında, Hyunjin elini ince beline sarmış yavaşça içinde hareket ediyordu.
