hhmi:
yarın oldu
foxwishers:
ne?
ah, evet..
hhmi:
müsait mi değilsin yoksa?
foxwishers:
hayır aslında uygunum şu an
hhmi:
pekala o zaman hazırlan, bekliyorum seni
foxwishers:
yine açmayacak mısın sesini?
hhmi:
emin değilim
neden sordun?
foxwishers:
sesini duymayınca tek taraflı hissettiriyor, bu rahatsız edici
her neyse önemli değil bu sadece ikinci yayınımız.
bensen istediğin şeyleri şimdi söyle o zaman
hhmi:
sadece..
benim için herhangi bir etek giyebilir misin?
foxwishers:
etek mi?
hhmi:
evet, eğer varsa tabii
foxwishers:
evet var.
tamam giyeceğim, on dakikaya linki atarım.
hhmi:
bekliyorum
Hyunjin kalbi deli gibi atarken, kamerasını ayarlayarak üzerindeki tişörtü çıkarıp kenara bıraktı. Heyecanından neredeyse tırnaklarını yemeye başlayacaktı ve bu onu sinirlendiriyordu. Çünkü, bu durum sadece bir erkekten etkilenme meselesi değildi. Bu durum etkilendiği tek erkeğin Jeongin olması meselesiydi. Ondan öyle etkileniyordu ki, vücudu sadece onu istiyor, gün boyu onu düşünüp, vücuduna dokunma arzusu ile yanıp tutuşuyordu.
Sonunda Jeongin ona linki gönderdiğinde, derin bir nefes alarak kameranın karşısına yerleşti ve linke tıkladı.
Açıldığı gibi, kamerayı ayarlamaya uğraşan jeongin ince parmaklarını ekrandan uzaklaştırarak iki yanına koymuştu.
Beyaz bacaklarının üzerine geçirdiği açık pembe bir etek ve crop ile sandalyesine oturmuş, bacaklarını birbirine bastırmıştı. Bu görüntü beyaz baldırlarının daha dolgun görünmesini sağlıyor ve Hyunjin'in şimdiden sertleşmesine neden oluyordu.
"Hasiktir." yine sesini kapatmayı unutarak söylemişti bunu. Ama ufacık bir mırıldanma ile onu tanıyamayacağına emindi. Bu yüzden derin bir nefes alıp arkasına yaslandı. Elini şortunun üzerinden bacaklarına getirip, sanki Jeongin'in bacaklarını okşuyor gibi düşünerek hafifçe parmaklarını oynatıyordu.
Jeongin kılırdayarak, yüzünün asla görünmediği ekranda kamerayı daha çok aşağı kaydırarak bacaklarının daha iyi görünmesini sağlamıştı. İnce parmaklarından birkaçını baldırana getirerek uyluklarına doğru sıyırdı eteği. Hyunjini nefesini tutmuş elini bacağından çekip penisine getirmişken, Jeongin o görmese bile keyifle sırıtarak eteği tamamen sıyırmıştı.
Eteğinin üzerinden kendini okşayarak, inlemeye başladığında Hyunjin'in gözleri kayıyordu.
Jeongin elini önünden çekerek arkasına getirmiş ve parmaklarını deliğine göndermeye başlamıştı, Hyunjin ise çoktan iç çamaşarını sıyırmış ve kendini çekiyordu.
Kısa bir süre sonra Jeongin sonunda yayını kapatmak için eğilmişti. Hyınjin derin bir nefes alarak ellerini kendinden uzaklaştırdı.
"Sonra tekrar görüşürüz yakışıklı." diyerek yayını sonlandırdığında Hyunjin gözlerini kırpıştırdı.
"Siktir ya!"
