29

367 50 16
                                    

chase atlantic - falling

Biraz yan shiplerimizi görelim çocuklar

***

On dört kişi aynı anda bara giriş yaparken, Chan ve Seungmin ne olur ne olmaz diye Ryu ve Chae'nin yakınında duruyordu.

Minho ilerleyerek barmene işaret yaparak yanına çağırmış, "Ne isterlerse ver, bizden." dediğinde çocuk kafasını sallamıştı.

Herkes bir yana dağılırken bar kısmında; Hwa, san, woo ve joong kalmıştı. Yanlarında ise oturmuş sigarasını tüttüren minho ve tadını beğenmeyerek içtiği birası ile Jisung vardı.

Chaeryeong yerinde zıplayarak sahnede the neighbourhood çalan grubun şarkısını bağırarak ryujine doğru söylüyordu. Diğer yanda Hyunjin, Jeongin'i kendi etrafında döndürüyor durup durup öpüyordu.

San, üç shot atarak kafasını sallamış sonunda içkilerden edindiği cesaret ile wooyoungun elini tutmuştu. Woo kaşlarını kaldırarak, "İmdat!" dese bile san onu umursamadan yerinden kaldırmıştı.

İkisi kalabalığın arasına karıştıkları zaman, Woo titreyen vücudu ile ne yapacağını beklerken, San kalabalığın arasında bir anda durarak elini onun beline sarmıştı.

Gözlerini kapatarak derin bir nefes alırken, Woo hızlanan kalbi ile onu bekliyordu.

"Seni seviyorum." kelimeleri ağzından dökülürken, Woo bir adım sendelemişti. "Lütfen bana inan." dediğinde karşısındaki siyah ve sarı saçları önüne dökülen çocuğun gözlerine bakmıştı. "Bir anda ne değişti?" diye sorduğunda San derin bir nefes aldı. "Hiçbir şey bilmeyen aptalın tekiydim," demiş sonrasında elini boynundaki haç kolyesinin ucuna getirmişti. "Bana bunun günah olduğunu söylemişlerdi, ama böylesine güzel bir duygu nasıl günah olabilir ki?" dediğinde Woo gözlerini kırpıştırdı. Onun karşısında kalbi hızlanıyor, anlam veremiyordu.

Sakince ona yaklaştı, belindeki bir eli ensesine çıkarken alnını onun alnına yaslamış "Sen bu kadar güzelken bana nasıl günah olabilirsin ki?" diye fısıldamıştı.

Woo kafasını ondan çektiğinde San kafasını yere eğdi, yeniden reddedilecekti. Ancak öyle olmadı, Woo elini onun yüzüne getirerek yanaklarına tutunmuş ve onu hızlıca kendine çekerken dudaklarını dudaklarına kapatmıştı.

Joon, şaşkınlıkla gördüğü ikiliye bakarken Hwa derin bir nefes vermişti. "San, wooyoung'u öpüyor mu? Tanrım ne sikim dönüyo-" Hwa yediği çerezi bırarak hızlıca ona dönmüş ve ensesinde tutarak dudaklarını dudaklarına bastırmıştı.

İkisi de dudaklarımı oynatmazken ilk çekilen Hwa olmuştu, ayağa kalkarak "Çok konuşuyorsun, susmayı öğrenmen lazım." diyerek yürümüştü. Joong gözlerini kırpıştırırken hızlıca arkasından yürümüştü.

"Hey! Park Seonghwa hemen buraya gel! Hey, kime diyorum?" hızlıca arkasından koştururken elini tutmuştu. "Of, sus artık." demişti. Joong sinirli ifadesi ile ona bakarak, "Sen az önce-" Hwa gözlerini devirdi. "Evet süper hetero boy, seni öptüm?" dediğinde joong gözlerini kısarak kafasını iki yana salladı.

"Sen ona öpmek mi diyorsun?" demişti. Bu sefer Hwa kaşlarını çatarken tuttuğu bileği ile onu kendine çekmiş ve, gerçek bir öpüşme başlatmıştı.

Jisung gördüğü şeyler ile kafasını masaya koydu, "Hay amına koyayım herkes mi mutlu ya?!" diye sitem ederken kafasını kaldırıp margaritasının sonunu içmiş ve elini cebine atmıştı, çıkardığı boş pakete barkarken Changbin'e tekrardan sövüyordu.

Sürekli sigarasını alıp boş paketi veriyordu Jisung'a.

Yanında dönerken, göremediği mor kafa ile tekrar kafasını masaya koymuştu. Barmen sildiği bardaklar ile yanına gelirken kafasını kaldırıp bakmıştı. Karşısındaki çocuk gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken Jisung kaşlarını çatmış ona bakıyordu.

"Hava almak dışarı çıkıyorlar, git oraya bak herkes sigara içiyordur zaten verirler bir iki tane." dediğinde Jisungun gözleri açılmış, "Teşekkürler şey," yaka kartına bakarak gülümsedi. "Jisung?" dediğinde karşısındaki çocuk gülmüştü. Barmen, "Park Jisung." dediğinde gülmüş ve elini uzatmıştı, "Han Jisung." demişti. Çocuk gülerken Jisung çekilmiş hızlıca çıkışa yürümüştü.

Barın çıkışında alçak beton duvara yaslanmış mor kafayı gördüğünde koşarak yanına ulaşmış, hızlıca kendinisini kaldırarak beton duvara oturmuştu.

Minho ona bakarken, "Sigara verebilir misin?" demişti. Mor kafa ona kısa bir bakış atarak cebinden çıkarttığı paketi ona uzatmıştı. Jisung dalı dudakları arasına yerleştirirken çakmağı yakarak ona uzanmış ve sigarasını yakmıştı.

Burnunu çekerek, sigarasını içerek bacaklarını sallayan çocuğa baktı. "Niye içeride değilsin?" dediğinde Jisung omuzlarını silkmişti. "Herkes birbiriyle yiyişiyor, yalnız kaldım." Minho kafasını sallayarak önüne dönerken Jisung iç çekiyordu.

"Sen hep böyle sessiz misin ya?" dediğinde Minho burnunu çekti. "Konuşacak bir konu yoksa konuşmama da gerek yoktur, aslında şu anda konu var ama haddim değil diye susuyorum." dediğinde Jisung kaşlarını çatmıştı. "Konu neymiş?" dediğinde Minho gülmüştü. "Felix ve Changbin'i kıskanıyor olman, sanırım Changbin'den hoşlanıyordun.." Jisung gözlerini büyürtürken minho omuzlarını silkmişti, "Ya da sadece ilişkilerini kıskanıyor olabilirsin." Jisung yeniden iç çekerken, ayaklarını sallamaya başlamıştı.

"Aslında hoşlanıyordum ama yıllar önce. Ona hiç söylemedim o da hiç fark etmedi zaten, ama bir süre sonra yakın arkadaş olunca zamanla benimde hislerim soldu. Yine de zamanında bende fark etmediği şeyleri Felix'te hemen fark etmesi kötü hissettiriyor." Minho kafasını sallamış, "Vay be.." dedikten sonra önüne dönmüştü. "Boşver üniversitedekiler daha iyi sevişiyor zaten." dediğinde Jisung kaşlarını çatmıştı. "Ne alaka amına koyayım?" dediğinde Minho gülmüştü. "Yani diyorum ki, Changbin ile bir ilişkiye başlayıp saçma seksler yaşamaman iyi olmuş, üniversitede daha başarılılarını yaşarsın." Jisung sigarayı yere atarak oturduğu yerden atlamıştı.

"Ya bi siktir git ben gayet bilgiliyim ve gayet de iyi sevişiyorum." demişti Minho tek kaşını kaldırarak ona baktı, "İddiasına var mısın?" dediğinde Jisung gerilemişti. "Üniversiteli biri mi daha iyi sevişir," Jisungu süzerek gülmüş "Yoksa liseden yemi mezun olmuş bir ergen mi?" dediğinde Jisung kaşlarını çattı.

"Sen beni yatağa mı atmaya çalışıyorsun ya?" dediğinde minho omuzlarını silkmiş ve sigarasını atmıştı. "Evet." diyerek elini tuttu.

***

Bi de minsung seks yazamam

michelle | hyuninWhere stories live. Discover now