|Peşimde|

872 84 83
                                    

Korku.

Taehyung'un hissettiği şey buydu. Saf bir korku değildi bu. İliklerine kadar hissettiği, kırık bir korkuydu. Baktığı gözlerde, şeytanı gördüğüne yemin ettirecek bir korkuydu.

"Geldiniz mi? Ben de size bakıyordum."

Duyduğu cıvıl cıvıl ses, onu boğuk rüyadan çekip çıkardı. Şeytanından gözlerini alamadı. Jimin bir şeyler olduğunu fark etmiş, yüzü kireç gibi olan abi kardeşe bakıyordu.

"Canım, tanışıyor musunuz?''

Jimin annesinin sorusu ile ona döndü.

"Evet, Bay Kim benim patronum.''

Kadın yarım ağız gülüşüyle Taehyung'a döndü. Taehyung bakışlarını kadına çevirdiğinde oldukça sertti.

"Gergin gözüküyorsunuz Bay Kim."

Jimin tekrar Taehyung'a baktı. Annesinin dediği gibi, gergin gözüküyordu. Ama daha çok korkutucuydu.

"Abi," dedi Yun titrek sesiyle. Bunu fark etmiş olacak ki boğazını temizledi. "Gidelim mi?"

Taehyung kafasını salladı. Sıkı sıkı tuttuğu tekerlekli sandalyeyi döndürdü. O adamın ağzından duyduğu cümleyi duymamazlıktan geldi.

"Babanıza selam vermeyecek misiniz çocuklar?"

"Abi..."

"Gidiyoruz Yun." Dedi Taehyung sakinleştirici bir şekilde. "Gidiyoruz güzelim."

Jimin, gözden kaybolan ikiliden bakışlarını çekti. Duyduğu şey doğru muydu?

"Babanız...derken?"

Annesi güldü. "Taehyung ve Yun, Pu Reum'un ilk evliliğinden çocukları. Ama sanırım babalarını gördüklerine pek sevinmediler."

Jimin şaşkınlık içindeydi. Annesinin kocası, Tehyung'un babasıydı.

"Oğlumun kusuruna bakma Jimin, kendisi hep donuktur."

Beyninde Taehyung'un hırıltılı sesi yankılandı.

Sekiz yaşında babam beni evin kilerine kapattı. Matematikten düşük not aldığım için.
 

Beni iki gün orda bıraktı. Kilerde pencere yoktu. Böylelikle benim akıllanacağımı düşündü. Fakat bana bıraktığı koskocaman bir güçsüzlüktü.

Dokuz yaşında babam beni kar yağdığı bir gün kapı dışarı etti. Karların ortasına attı ve o kadar çok kar vardı ki ben boğuluyorum sandım.''

Jimin korku dolu gözlerini, beraber aynı masaya oturduğu, üstelik annesinin bir çocuk yaptığı adama çevirdi.

''Donarak ölürsen bunu bir nimet say.''

Mina'nın sahne kıyafetini çekiştirmesiyle transtan çıktı. "Abi, dondurma yiyelim."

Kendini toparlayıp boğazını temizledi. Kuruyan dudaklarını ıslattı. "Üstümü değiştireyim."

Annesi ve Pu Reum, konuşarak çıkışa ilerlerken, o da gerisingeri dönerek soyunma odasına girdi. Düşündükçe delirecek gibi oluyordu. Eğer Bay Kim'in anlattıkları doğruysa, o adam korkunç brisiydi. Psikopattı ve annesi senelerdir onunla aynı yatağa giriyordu.

Üstünde ki sahne kıyfetinin düğmelerini açtı. Ne yapmalıydı?

Kim Taehyung ile gidip konuşmalı mıydı? Konuşsa bile ne diyecekti?

Oflayarak üstündekileri çıkarttı. Hepsini çantasına sıkıştırdıktan sonra gündelik kıyafetlerini giydi. Makyajını da sildikten sonra soyunama odasından çıktı. Jin resmen aklından çıkmıştı. Fakat ortalarda görünmeyen amcasının elbette onun yanında olduğunu düşünüyordu. Telefonunu çıkardı ve hızla rehberden amcasını buldu.

Find Your Ice Spirit || VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin