|Bay Kim|

939 87 77
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.








Kim Taehyung

''Yemeyeceğim! İstmiyorum!''

''Si Jin-ah! Artık kızıyorum.''

''O köpüşü bana alacak mısın?'' Genç kadın yılgın bir nefes verdi. ''Si Jin, bunun için yeterince büyük değilsin.''

Küçük çocuk dudaklarını büzdü. ''Ne zaman büyüyecğim? Bana sürekli bunu söylüyorsun.''

Küçüklüğümü hatırlıyordum. Çoğu insanın aksine benim için kaçabileceğim bir şey değildi çocukluğum. Bir kar tanesi, tekerekli sandalye, bir fincan kahve yeterliydi çocukluğuma inmek için. Babamı görmeme gerek yoktu bunun için. Ya da konuşmam.

Tata burdaydı. Yan sandalyemde, evimde ki banyoda, yatağın kenarında yerde cenin pozisyosunda. O benimleydi. Yaşadıklarıyla, düşündükleriye ve benimle.

Benimle beraber,benimleydi.

Bazen onunla konuştuğumda, iyice kafayı yediğimi düşünüyordum. Deliydim ben. Kendi çocukluğuna bile, artık mutlu musun, lütfen mutlu ol, diye soran manyak bir heriftim ve şöyle bir bakınca, duygularımı görmezen geliyor diye Jimin'e kızamazdım.

Tata büyümek isterdi. Büyümek ve kardeşiyle annesini o adamın elinden kurtarmak isterdi. Onları babasından koruyacak kadar güçlü olmak isterdi.

Ama ben, büyümek isterken bunları düşünmek istemezdim. Geç yatmak, daha fazla televizyon izlmek istemek gibi olmalıydı. Neden bunların yerine babamı öldümeyi düşledim? Neden yirmi beş yaşında olmama rağmen yatağın yanında yatarak ağlayan Tata'nın saçlarını okşuyorum?

''İçkinizi yenilememi istermisiniz efendim?''

Garsonun tok sesiyle hastalıklı dünyamdan sıyrıldım. Yun'u eve bırakacaktım ve daha fazla alkol kullanamazdım.

''Hayır teşekkürler. Hesabı alabilirmiyiz?''

''Tabi efendim.''

Garson yanımızdan ayrılırken, Jimin'in bana kızgın bakışlar attığını fark ettim.

''Hesabı tek ödemeye çalışmayacaksın umarım?''

Garsonun getirdiği deri defteri aldım. ''Patronunuz ile yemeğe çıkmışsınız gibi düşünün Bay Park.''

Güldü. ''Sanmıyorum.''

Gerekli miktarı defterin içine koyarken duraksayıp ona baktım. Bakışlarımdan dolayı gerilmiş ve dudaklarını ıslatmıştı. Bakışlarımın oraya kaymaması için büyük bir savaş verdim.

''Bugün Bay Kim gibi değildiniz. Ciddi yani.'' Boğazını temizledi. Benden korkuyor muydu, yoksa onu geriyor muydum anlamamıştım. Garsonun bahşişini de ekleyip defteri ona uzattım.

Find Your Ice Spirit || VminWhere stories live. Discover now