ALEDA

Kalbimde ki İtiraf

Odaya sızan sıcaklıkla araladım gözlerimi , buraya geldiğimden beri uykuyu bu kadar çok sevdiğimi tahmin bile edemezdim.

Yanımda ki saatte gözlerim iliştiği vakit , epey bir uyuduğumun farkına varmıştım.

Çok halsiz hissediyorken uykulu halimle bir kaç kez esnemem ile tekrardan kendimi yatağımın üzerine attım.

Kalkma gibi bir cesarette bulunup bugün kimseye gözükmeme kararı alacağım vakit Gülben halamın bağırarak konuşması sayesinde olduğum yerden zıplayarak kalkmıştım.

"Aleda! Kalk kız , bıraksak akşama kadar uyuyacak , akşama doğru yemeğe davet edildik. Baban gelecek dedi valla!"

Kapımın açılarak verilmiş olan talimata gözlerim şiş bir şekilde bakarken , tekrardan yüzüme karşı kapı kapanmıştı.

Gülben halamın sözleriyle göz devirmeden edemiyor oluşuma bir çare aramak yerine zor bela ayaklanmıştım.

Adımlarım ahşap dolabıma doğru dönerken , yanıma giyecek hiç bir elbise almadığımın farkına varmış ve daha kapağı açamadan geri berjerlere oturmuştum. Ne giyeceğimi kestiremiyorken , kapımın açılışıyla bakışlarım orada toplanmıştı.

"Halam yolladı , akşam ki davet içinmiş."

Lilan'ın istemeye sıkıla cümlesinden sonra elinde ki elbiseyi ve topukluları , yatağımın üzerine bırakmış ve kapıyı kapatmayaraktan çıkmıştı dışarıya.

Arkasından derin bir nefes verirken , kalkıp açık olan kapımı kapatmış ve Koltuğa koyduğu elbiseye baktığım da gerçekten çok hoş olduğunu görmüştüm. Elbisenin sırtı açıktı midi boy ve yanlardan büzgülü bir elbiseydi , sanırım zevkli bit kadın tarafından seçilmiş bir çift topuklular sayesin de elbisenin şıklığı daha da ön plana çıkacak gibi duruyordu.

Saate baktığım da oldukça geç uyanıyor oluşumun rahatsızlığı ile kendimi sıcak bir duşun altına atmış ve bedenimin rahatlamasına izin vermiştim.

Duştan çıkarken el çabukluğuyla saçlarımı yaparaktan giyinmeye başlamaya karar vermiştim. Şurada kalan bir iki saat çabucak geçerdi zaten. siyah renginden faydalanarak kırmızı bir ruj sürmüştüm , taşlı bir çift narin bir küpe , gerdanıma ise halamın benim için ayırdığı gerdanlıklardan takmıştım.

Her şeyimin hazır olduğunu gördüğüm vakit , elime küçük el çantamı da alarak , boydan aynamdan kendime bakmış ve aşağıya inmiştim.

Halamın dediğine göre ailelerin tekrardan , aralarında bir sorun yaşanmaması adında Lilan ve Mirza'nın Nişanı konuşulacak ve ortak bir karara varılacaktı. Bu yüzden konaktaki tüm herkes akşam yemeği için akın etmiş , hazırlanmaktaydı.

Merdivenlerden inerken tüm herkes aşağıda toplanmıştı , sanırım herkes beni bekliyordu , fazla bekletmemek adına adımlarımı hızlandırdım.

Geldiğim duyulunca bir kaç yüz bana dönmüştü.
Lilan'ın bedbaht yüz ifadesi , buruk ve kırgın oldukça da yorgun gözüküyordu , aramızda bir kaç yaş farkı olmasına rağmen Lilan benim aksime her zaman daha kıskanç ve daha cesaretli olmuştu.

Aramızda ki tek fark ise benim mantığımla onun hırslarıyla haraket ediyor oluşuydu.

"Kızım!"

Yan taraftan  Berzan babamın sesiyle duraksadım , Ona doğru döndüm , Kızım demişti. Gözlerim ne kadar dolmak istese de  kendimi durdurdum , İzin vermedim.

Beni her defasında savunmasız bırakmaya bayılıyordu bu adam , Berzan babamın hitabına karşılık vermezken Hızlıca aşağıya inerek abimin koluna girdim.