Operasyon

2.9K 136 14
                                    





"Davet edilmiştim , değil mi?" Mirza istifini bozmadan şakayla karışık kurduğu cümleden sonra , Azad'ın yüzündeki gülümseme genişleyerek sırıtmaya dönüştüştüğünde bir kaç saniye sessiz kalsa da istifini bozmadan oda konuşmuştu.

"Estağfurullah , geç! buyurasın Mirza." Mirza ve Azad peş peşe beraber salondan içeriye geçerken , bende derin bir nefes alarak arkalarından girdim. Bu tarz yerlere oldukça yeni olduğum için alışık değildim. Ancak tanımadığım yüzler , isimler , mekanlar sanırım alışabilecekmişim gibi gelmeye başlamıştı bile. Büyük salondan içeriye geçerken Azad ve Mirza artık yan yana yürümeye başlamış ve beni arkalarında bırakmışlardı , bir anda durduklarında ilk başta farketmesem de herkesin etrafında oturduğu büyük ahşap masayı görmemle yutkundum. Terleyen avuç içlerim sayesinde korktuğumu belli etmek istemesem de az çok belli ettiğimin farkındaydım. Arkalarından sadece topuklu sesimin duyulmasıyla bir kaç yüz bize doğru dönmüş ve istiflerini bozmadan beni izlemeye başlamışlardı. Azad ve Mirza yerlerine geçerken bende kendime ayrılan boş yere doğru gitmiş ve otururken ses çıkartmamdan kaynaklı daha fazla gözün bana odaklanmasına sebep olmuştum. Burada oturan tek kadın olduğumun farkındaydım. Cesaretim gurur verici bir şey di benim için ancak korkuyordum. Üzerimdeki bakışlar tiksinircesine bana bakmaya devam ederken , Azad'ın ayaklanarak eline almış olduğu evrakları teker teker masaya koymasıyla herkesin odağı anında değişmiş ve salon karanlığa bürünmüştü.

"Hoşgeldiniz! Son davetten bu yana tekrardan bir toplantı düzenlemek , pekte mantıklı değildi." Dedi.
Bir kaç kişinin sırıtması ileAzad'ı dinlemeye devam etmiştim.

"Bunlar Elimizde ki son evraklar , bu iş bittiğinde herkes kendi yoluna çekilmek üzere , istediği işin icraatını yapabilecek konuma gelecek. Son iş , son toplantı." Diye vurgulamıştı.

Bir kaç yaşlı yüzden oluşan toplantı , yaş ortalaması yüksek ve ciddi bir işe benziyordu , burada olmak kendimi daha da yerim de büzülmeye zorlamış olsa da korktuğumu belli etmek istememiştim. Bakışları hala masadayken , bacağıma dokunan esmer eller ile , dikkatim tamamen dağılmış ve Mirza'ya odaklanmıştı. Belli ki o da tam olarak bunu istiyordu. Gerildiğimi anlamış ve beni sakinleştirmek için bacağımı okşuyordu. Lakin bakışları , bedeni ve odağı Azad'a odaklanırken , yaptığı bu haraketi asla belli etmiyor ve dik duruşundan da bir nebze olsun ödün vermiyordu. Bende daha fazla dayanamazken elinin üzerine kendi ellerimi koymuş ve sıkıca tutmuştum. Azad tam konuşmasına devam edeceği sırada bir ses herkesin bakışlarını masanın diğer ucunda bulunan sarılın adam yönlendirmişti.

"Ya kırmızı koltuk! Hiç kimse yerini varislerine bırakacak gibi durmuyor , sanırsam." Bakışlarım da anında sesin geldiği yerin sahibine dönerken , havalanan kaşlarım ile şaşkınlığımı saklayamamış. Ve tanıdık gelen bu sarışın adamın anında Salih olduğunu anlamıştım. İçinden geçen düşünceleri fısıldar bir şekilde dile getirirken dejavu yaşıyormuş gibi oldum.

O sırada masada ki bir kaç kişi Salih'in sözlerine sinirlenmişe benziyordu ki , Lacivert takım elbiseli babamlardan genç görünebilecek yaşta bir adam konuşmasını kesmişti.

"Ne diyorsun oğul sen! Kırk senemi verdim ben bu koltuğa , yerimden edecek bir baba yiğit varsa , buyursun denesin." Söylediği sözler sonrasında ortam iyice kızışmaya başlamış ve Berzan babamın gür sesiyle ortam tiz bir sessizliğe bürünmüştü.

Bu durumda birinin görmesinden korktuğum için ellerimi anında esmer ellerden geri çekmiş ve masanın üzerine koymuştum. Mirza ise çekinen bu bedenime karşı dokunuşlarını eksik etmiyor ve ellerini bu sefer belime götürerek okşamaya başlamıştı. Ona taraf baktığım da bakışları ve ruhu önünde bulunan kağıda odaklanmış ancak bedeni benim için yakıcı bir külden farksızdı. Ona taraf baktığımı anladığım da hızlıca bakışlarımı çekecekken Salih ile göz göze gelmiş ve istemsizce gülümseme ihtiyacı duyaraktan gülümsemiştim. Oda bu haraketime karşılık verirken Mirza'nın bakışları anlamsızca Salih'e dönmüş sonrasında da beni gördüğünde derin bir şekilde yutkunuşunu işitmiştim.

ALEDAWhere stories live. Discover now