Tutkum'sun

6K 317 44
                                    










Araba yolculuğu fazla sessizken açtığım yavaş bir biçimde çalan şarkı arkada duyuluyordu , gözlerimi cama dikmişken , kaç kez sorduğunu bilmediğim , Mirza'nın üşüdün mü , lafına 'hayır iyiyim' diyebilmiştim. 

Geldiğimiz sahil kenarına bakarken mirza inme diyerekten bagajdan bana bir hırka getirmişti , kadın hırkasıydı , kimindi acaba? diye sormak istedim , ancak soramadım.

Arabadan inmemi beklemeden ilerideki küçük köfte ekmek minibüsüne doğru ilerlemiş orada ak saçlı , yaşlı bir amcayla el sıkışmıştı , hızlıca hırkayı üzerime geçirirken , arabadan aşağıya inerek kapıyı kapattım. yanına doğru ilerlerken , köftenin kokusuyla Acıktığımı hissetmiştim. 

Yanlarına doğru yaklaşırken Mirza elini belime atmıştı , artık bu ani temaslarından korkmuyordum. Alışmıştım.

"kolay gelsin amca."  Dedim.

Ak saçlı bu mavi gözlü yaşlı amca beni görünce Mirza'ya bakmış ve gülümsemişti. Mirza'nın ilk kez utana sıkıla yanaklarının kızardığını hissediyordum. Yaşlı amcadan bir kahkaha peyda olurken

"hoşgeldin kızım." Demişti.

eliyle boş bir tabureyi göstermiş ve oturmam için beni yönlendirmişti. Önümüze konan sıcak çay ile bir süre Mirza'ya bakmış ve havanın serinliğinde bu önüme konan çay oldukça içimi ısıtmıştı.

Mirza kaynar çayı bir iki yudumda kafasına dikerken , onu izliyor ve arada gülümsüyordum.

Ona baktığımı anladığı an hareleri bende buluşmuş ve gözlerimin içine bakan kara gözleri ışıldamıştı.

"Üşümüştüm , yalan söyledim." Dedim.

Şakayla karışık dile getirdiğim cümlem ile kaşları havalanmış ve oda gülümsemişti.

"Kaç kez sordum güzelim , neden söylemedin. Hasta olmanı istemiyorum yoksa Berzan baba güzelim kızını bir daha bana emanet etmez." Demişti.

Dudaklarım düz bir çizgi halini alırken merakla elimdeki çayı avuçlarımın içine almıştım.

"Burada olduğumuzu biliyor mu? İzin verdimi." Demiştim. Usulca başını sallarken , derin bir yutkunma bahşetmiştim ortama.

"Ahmet amca! Bize iki tane yarım atar mısın?"

Adının Ahmet olduğunu öğrenen genç kadın , yaşlı amcaya doğru baktı.

"tamam oğlum." Demişti.

Yaşlı ak saçlı , tonton yüzlü amca. Bir süre sonra gelen köftelerimiz ile yarım ekmeğin hepsini bitirmiştin.

"çok acıkmışım , bugün pek fazla yiyememiştim." Demiştim.

Elimdeki dürümden bir ısırık daha alırken , çayımdan yudumlamıştım. O sırada Mirza elindeki dürümünü küçük masaya koyarken , esmer elini bacağımın üzerine koymuş ve yüzüme doğru eğilmişti.

"Hiç bir endişen olmasını istemiyorum. Korkma!"
Demişti.

Söylemi ile kısa bir duraklama yaşasam da yutkunmuş ve elimde ki dürümü geri masaya bırakmıştım.

ALEDAWhere stories live. Discover now