Yirmi

34K 2.2K 255
                                    




••


Halam üstünü değiştirip geleceğini söylediğinden beri koltukta kıvranıp duruyordum. Ateş basması ve terlemeler yaşarken halam nihayet gelebilmişti.

-"Günün nasıl geçti?"diye sordu yanıma otururken.

Kucağıma koyduğum minderi hafifçe sıkıp tebessüm ettim.
-"Güzel. Senin?"

-"Çıkıp hava almak güzel de yoruluyorum artık. Hemen de evimi özlüyorum."diyince gülümsemem büyüdü.

Gerginlik bedenimden oluk oluk akıyordu. Göğsümü havayla doldurup indirdim.

-"Sana bir şey söylemek istiyorum."diye söze girdim.

Televizyonu açtıktan sonra kumandayı mermer sehpaya bırakıp elini elime koydu.

-"Söyle kuzum."

Dudaklarımı kemirerek başımı eğdim.
-"Ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Senden gizlemek istemediğim bir konu ve biraz utanıyorum."dedim mırıltılarla.

Dudaklarından hımm tarzı mırıldanma çıkarttı ve ellerimi okşayıp geriye yaslandı. Gözleri televizyona bakarken yüzünde muzip bir tavır vardı.

-"Söylemek istediğin konuyla komşumuzu ziyaret etmenin bir bağlantısı varmış gibi hissediyorum."der demez ağzım aralandı.

Nasıl böyle şıp diye anladı?

Konuşabilmek için önce yutkundum.
-"Şey...ee...yani of evet." Ellerimi yüzüme kapattığımda yanımda halam keyifle gülmüştü.

-"O kötü adam evimizi bastığında Asil beyin seni korumak istediğini evden gördüm. Bir kere de sen seradayken yanına geldiğini gördüm."

Ellerimi hızla indirip şaşkın suratımla halama baktım. Tanrım inanamıyorum.

-"Yani ona yabancı olan kimseyi hayatına yakinen dahil etmez. Sana daha farklı yaklaştığını düşündüm. Düşüncem de ilk kez sen gittiğinde yanıldım. Çünkü hiçbir şey yapmadı."diye tane tane konuştu.

Beni utandırmadan yüzüme bakmayarak konuştuğu için onu dikkatle dinliyordum.

Isırdığım dudağımı serbest bıraktım.
-"İtalya'ya benim yanıma geldi."dedim fısıltıyla.

Bu defa bakmıştı. Şaşırıp kaşlarını kaldırdı. Ona geldiği zamanı babamdan bahsetmeden üstü kapalı şekilde anlattım.

-"Öyle işte. Hala ben böyle şeyleri hiç bilmiyorum. Hiç yaşamadım. Bu tip hislerin varlığından habersizdim. Ama şimdi her duygum farklı. Her hissi dibine kadar hissediyorum. Sanki değiştim. Sanki kalbim ruhum değişti. Mutlu olduğumda dünyanın en mutlu insanı gibi oluyorum. Her duygum zirvedeymiş gibi nefesim kesiliyor. Kendimi yadırgıyorum ama sanki hep buna ihtiyacım varmış gibi. Eksiğim tamamlanmış gibi."

Dilim kendi kendine sökülmüştü. Konuştukça göğsüm ferahlamıştı. Hiç biriyle oturup içimi böylesine açmamıştım.

Heyecanla anlattıklarımı aynı saf heyecanla karşılayan halam yüzümü tutup yanaklarımı okşadı.

-"Her duygu çok özeldir. Sana insan olduğunu hatırlatır. Ama aşk...eğer gerçek aşksa onun yeri çok başkadır. Ona duyduğun hislerden emin misin?"

Al al olmuş yanaklarımla başımı salladım.
-"Her şey Asil'le tamam olmuş gibi hissediyorum. Onu hissediyorum. Gücünü,şefkatini,huzurunu iliklerime kadar hissediyorum. Sanki doğduğumdan beri onu tanıyorum. Öyle tanıdık öyle içimden gibiymiş gibi geliyor. Bana kızdın mı?"diye ekledim göğsüm havadayken.

MEVANiWhere stories live. Discover now