Yirmi Dört

33.2K 2.1K 400
                                    





-"Gelmek istediğinden emin misin?" Durgunluğu düşünmeme yol açmıştı.

Beni duyması nihayet bana bakmasını sağladı. Başını hafifçe salladı.

-"Biraz yürüyelim mi?"diye sordum.

Aklının karışıklığı gözlerine yansıyordu. İnsanların baskısını şuanlık çekemeyecek gibiydi ve biraz sakince düşünmeliydi.

Evin önünde durdurduğum arabadan ilk olarak ben indim. Arkasından dolaşıp olduğu tarafı açtım ve inmesini bekledim.

Demir korkuluklu camlara şöyle bir göz attığımda oynayan perde yüzünden nefesimi üfledim.

-"Gel."

Saat belki gece yarısına geliyordu fakat bu toprakların neredeyse hepsi bana ait olduğu için bir sorun teşkil etmiyordu. Gözlerindeki korkunun yersiz olduğunu ona söyleyecekken avludan dışarı adım atmadı.

-"Ben galiba biraz yorgun hissediyorum."

Göğüs kafesi normalinden fazla alçalıp yükselirken belli ettiği tepkilerle ona yaklaştım ve elini tuttum.

-"Ben yanındayken korkma."dedim gözlerinin içine bakarak. Her baktığımda düşüncelerim tuz buz oluyor kayboluyordu. Bu derece etkisi altına girmem haksızlıktı.

Titreyen dudağını ısırdı ve gözlerini yere indirdi.

-"Sana güveniyorum ama...ben yapamam. Eve girelim lütfen."

Telaşlı soluklarıyla durmadan etrafa bakması bana da kendimi kötü hissettiriyordu. Yine de anlamaya çalışıyordum.

-"Lavin."

Elini elimden çekmek isteyince izin vermedim. Göz bebeklerine dek titriyordu. Ne yani yanında o adamlar olmadan yaşayamayacak mıydı?

-"Güzelim sakin ol ve bana bak. Sana kimse zarar veremez. Kimse anladın mı hiç kimse? Nefes al."
Avuç kadar olan yüzünü kavrayıp kaldırdım. Solukları düzene girince alnına düşmüş bir parça saçını geriye ittirdim.
-"Benimle güvendesin. Bana inanıyorsun değil mi?"dediğimde beni gözleriyle onayladı.

Yüzünü bırakıp elimi ince beline koydum ve kendime çektim sarıldım.
-"Aferin kızıma."

Saçlarının arasını hasretle öpüp kokladığımda onu ne denli özlediğimi fark ettim.

-"Özür dilerim."diye fısıldayışını işittim.

Sırtını okşarken hissettiğim çelimsiz fakat baştan çıkarıcı bedeni dolayısıyla gözlerimi kısa bir an yumdum.

-"Dileme güzelim. Sadece iyi hisset yeterli. Eve girelim en iyisi. Bu saatte Hale hanımı uyandırma benimle gel."dedim.

İtiraz etmedi. İstemeyerek de olsa ondan uzaklaşıp elimi beline koydum. Kapıyı çalmadan açılınca kaşlarımı çatmamak için zor durdum.

-"Hoşgeldiniz!"

Kaan ve arkasında Hanife meraklı gözlerle duruyordu. Lavin'in utangaç halde bana yaklaşması üstüne Kaan'a ufak bir hareketle salona geçmesini söyledim.

-"Hanife. Lavin'e odama kadar eşlik et. İhtiyacı varsa karşıla yoksa çıkabilirsiniz."dedim ve ceketimi çıkartıp kenarda bıraktım.

Lavin göz ucuyla bana bakmış sonra merdivenlere yönelmişti. Onun ufak tefek bedenini evimde görmek farklı bir heyecan yaratmıştı. Mutluydum evet.

-"Tamam beyim." Bu gereğinden fazla telaşlı halini sevinmesine veriyordum.

Lavin hiç çaba harcamadan herkese kendini sevdiriyordu.

MEVANiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin