Otuz

34.4K 2K 396
                                    


Yetişkin içerik 🔥


-"Asil?"

Sıkı sıkıya tuttuğu yanaklarımı dudaklarıma ulaşabilmek için bırakmayınca zorla ittirdim.

-"Asil! Ses geliyor."

Homurdanarak beni koltuğa bıraktı ayağa kalktı. Hava artık neredeyse kararmaya dönmüştü. Biz ise saatlerdir sohbet ediyorduk. Evet hep kucağındaydım. Kulübenin kapısının önüne çıktığında tül perdeyi aralayıp camdan dışarı baktım. Birisi at üstünde gelmişti.

Elindeki kutu benzeri çantayı Asil'e uzatıp bir kaç kelime konuştular. Ardından Asil içeri geri girdi ve elindekini dolabın üstüne bıraktı.

-"Akşam yemeğimiz."diyince koltuğa oturup kollarımı göğsümde bağladım.

-"Planlı bir geziydi demek.."dedim bundan hoşlanarak.

Başını aşağı yukarı sallayıp yanıma oturdu ve belime sarılarak boynuma sokuldu. Kocaman bedeniyle üstüme böyle sığamayacağını anlamış kendine rahat bir pozisyon arıyordu ki telefonu çalmaya başladı.

-"Bize rahat yok galiba." Cümlesinin yanında hatrı sayılır küfürlerle kalktı. Yeleğinin cebinden çıkarttığı telefonuyla yanıma geri geldi. Koltuğa gevşek bir oturuşla yayılınca ben göğsüne yattım.

-"Umarım güzel bir neden için arıyorsundur Kaan."Telefonu açış şekline sessizce güldüm.

-"Arkadaşım olmasan senin şu suratın çekilmez valla abi."

Karşı taraftan duyduğum Kaan'ın isyanıyla gülmemek için dudağımı ısırdığımda Asil sertçe kalçamı avuçlamıştı.

Gözlerim yuvalarından fırlayacak gibi oldu.

-"Ne oldu söyle?" Asil iyi ki bana da böyle davranmıyordu. Aksi halde her gün bir miktar ağlayabilirdim.

-"Vildan aradı...sizi mi görmüş ne yapmış..."

Kesik kesik kulağıma ulaşan sesi yüzümü ifadesizleştirdi. Ancak tepki vermedim. Yavaşça Asil'in göğsünden kalkıp koltukta geriye yaslandım ve dizlerimi göğsüme doğru çektim.

Asil ise her zamanki kayıtsız halindeydi. Gözleri boş bakıyor öylesine arkadaşını dinliyordu.

-"Bunun için mi aradın Kaan? Sorun yok takılma sen sonra görüşürüz."demiş telefonu kapatmıştı.

Ensemdeki saçlarımın arasını kaşıyıp elimi kucağıma geri bıraktım.

-"Acıktın mı sen?"diyerek bana dönünce başımı iki yana salladım.

Telefonu koltuğun yanındaki küçük sehpaya bırakıp bedenime yaklaştı. Bacaklarımı indirip beni kollarının arasına aldı,kolayca kucağına oturttu.

-"Lavin güzelim. Sormak istediğin bir şeyler olduğunda çekinme olur mu?"

Olmayacağını bilsem de uzatmadan başımla onayladım. Başımı tutarak boyun girintisine yasladı. O esnada yanağımı hafifçe öpmüştü.

-"Bilirsin kadınlar bu çevrede fazla gereksiz yakın ilişkiler kuruyor. Vildan da annemden dolayı bugün evimdeydi. Ben hiçbir zaman davet etmem."

Saçlarımı okşayarak diğer elini belime koydu. Sessizliğimi bozmadım. Hem ne diyecektim ki? Annene söyle bir daha getirmesin mi?

Ki annesi yokken de çoğu zaman o kadın onun evindeydi.

-"Bu tarz konuları konuşmak hiç bana göre değil. Hiç de hoşlanmam. Sadece için rahat olsun diye söylüyorum. Evet bir kaç kere yakınlaştık.Hoşlandığım bir kişiliği olmadığı için ona şans vermesem bile ailelerimizin baskısıyla kendisinin benimle geleceği olduğunu sanıyor. Bu süre zarfında da bana bir takım duygular beslediği için her kadın gibi kolay vazgeçemiyor."

MEVANiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin