Elli Dört

22.6K 1.8K 105
                                    



'

-"Girmene gerek yok."

Odanın kapısında durduğumda bana alaycı bir bakış attı. Biraz da sinirli.

Ardından beni belimden tuttuğu gibi hiç güç göstermeden odaya sokarak kapıyı kapattı. Ona gözlerimi devirdiğimde ise beni kucaklayarak yatağa atınca aynı hatayı yapmadım. Ki zar zor kaçabilmiştim.

Çoğu eşyam hala bavulda duruyordu. Bundan dolayı toplamam uzun sürmedi.

-"Bir daha seni yanımdan ayırmayacağım."

Arabada düşünceli düşünceli otururken yanağımı okşayarak ona bakmamı sağladı.

-"İnanmalı mıyım?" Boş bakışlarla yüzünü izledim. Sonra önüme döndüm.

-"Sana olan bağlılığıma inanıyorsan..sözlerime de inan."

Yalnızca yorulmuştum. Her son dediğimde yeni bir acılar doğuyordu.

-"İnanmıyor musun?" Duygu barındırmayan sesi sessiz arabada yükseldi.

-"İnanıyorum."dedim alçak tonda. Tüm kalbimle.

Çiftliğe vardığımız zaman geleceğimizden elbette haberi olan ve çoktan eve yerleşerek evi hazırlayanlar kapıda bekliyordu.

Arkamızdan gelen Ömer bavullarımı çıkarttığı an ise verdikleri rahat nefesle tek tek bana sarıldılar.

-"Ya üşümüşsünüz ama!"dedim yakınarak.

Hanife abla koluma sarılarak içeri soktuğunda arkadan homurdanan Asil bundan pek hoşnut değildi.

-"Heyecandan hiç onu hissedemedik ki! Akşam yemeğini hazırladık. Onun öncesinde odanı yerleştirelim."

Sabah çıktığım ev ile şuanki karşılaştığım ev çok farklıydı. Isınmıştı ve duvarlarda yer alan antika lüküsler yanıyor sıcak bir hava veriyordu.

-"Acelesi yok."dediğimde donup kaldılar. Asil de aynı anda boğazını temizleyince yanlış anlaşıldığımı anladım.
-"Yani zaten yorulmuşsunuz yemekten sonra birlikte yaparız."dedim.

Haliyle kabul etmediler. Onlar Ömer'in kapıya bıraktığı bavulları odaya taşırken bende botlarımı çıkartmış ayağıma rahat terlikler geçirmiştim.

-"Aa Asil?"

Ses tonumdaki nidayı fark edince çıkarttığı kabanını asıp anında bana baktı.

-"Yemekte olmayacağımızı söylemedin mi?"

Bir daha onca emek vererek hazırlamışlardı.

-"Aklıma gelmedi."dedi yanıma yaklaştı. Belime sarılarak arkamda yer alan merdiven trabzanlarına yasladığında iyice geri kaçtım.

-"Ben gidip hazırlanmaya başlasam iyi olur." Bir yandan sert kaslı göğsünü ittirmeye çabalarken diğer yandan ona dokunmayı ne kadar özlediğimi fark ettim.

Yutkunduğu saniye burnunu yanağıma değdirip sürttü.
-"Daha çok var. Birlikte biraz dinlenelim."

Bu teklifi kabul ederken kesinlikle uzanıp dinlenmeyi hayal etmiştim. Hanife ablaları odadan çıkartırken de aynı fikirdeydim. Ancak odanın içinde bulunan bölmedeki küvetin suyunu açınca bu tezim çürüdü.

Sertçe yutkundum ve nefesimi üfledim. Avuç içlerim terlemeye başlayınca çaktırmadan üstüme bastırdım ardından yatağın ucuna oturdum.

Asil kazağının ucunu tutup bir hamlede çıkarttığında ahenkle hareketlenen şekilli kaslarına baktım. Esmerliğini koruyan teninden göğsüne yol izleyen bakışlarım yüzüne kaydı. Nefes kesecek kadar yavaş yavaş yaklaştı ve başımın üstünü öperken belimi tutarak ayağa kaldırdı.

MEVANiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin