Altmış Bir

23.1K 1.6K 68
                                    




Çiçekçi dükkanımıza uğradığım bir kaç saati zor geçiriyordum. Minel yorulmamı istemiyor ve beni orada tutmuyordu.

Ki yorulmuyorum o ayrı bir konuydu.

Asil'in yoğun bir kaç görüşmesi olduğu için bugün kendi kendime dolaşıyordum ve açıkçası daha rahattım.

Sürekli tepemde onu yap bunu yapma öyle yürü böyle dikkat et diye diye beni yiyordu.

İki gün önce 16 haftamız dolmuştu.

Fazlasıyla zorlanıyordum ancak artık daha fazla hareket etmek için kendimi zorluyordum.

-"Teşekkürler."

Canımın çektiği bol sütlü kahveyi alıp kahveciden çıktım. Ömer yine peşimde benimle dolaşıyordu. Az önce arabayı otoparka götürdüğü için şimdi yalnızdım.

Şirketin kapısından girdiğimde güvenliklerden geçerek asansöre ilerledim.

Geldiğim en üst katta sekreterin önünde duran Nalan ablaya doğru yürüdüm ve beni fark etmeyince hafifçe koluna dokundum.

Hızla bana döndüğünde gülümsemişti.
-"Canım hoşgeldin!"

Kollarını açınca birbirimize sarılmıştık ancak karnım biraz engel olduğu için gülerek geri çekilmiş şişkin karnımı okşamıştı.

Dudağını bükerek tebessüm etti.
-"Çok sevimli. Nasılsınız bakalım?"

-"İyiyiz."dedim uzatarak. Gülümsemiş iki elimi karnıma koymuştum.
-"Sen nasılsın? Babam burada mı?"

-"İyiyim canım. Baban bugün pek bir gergin. Odasında."

Gülümsemem genişlerken sekreter masasından uzağa doğru yürüdüm. Bana eşlik etmişti.

-"Gerginliğini hafifletemedin galiba?"

Nikah günümüzde babamın yanında olan bir kadın olarak,ki uzun zamandır yan yanaydılar ama hiç birbirlerine olan bakışlarını görmemiştim.

-"Ay o ne demek öyle Lavin?" Yüzü bocalamış eliyle yüzüne hava yapmaya başlamıştı.

Babam hayatın ona taktığı çelme yüzünden kendisini her türlü kapatmıştı.

-"Hiiç. Öylesine söylüyorum sen niye telaşlandın canım?" Omuz silkip sırıtmayı sürdürürken ellerimi montumun cebine soktum.

Nalan abla çok güzel bir kadındı ve kesinlikle ruhu çok güzel bir insandı.

-"Yok şey...neyse." Boğazını temizleyip hafifçe öksürdü. Etrafa bakınarak saçlarını düzeltirken onu daha fazla strese sokmak istemedim. Aslında bu halleri bir hayli eğlenceliydi.
-"Ben babana geldiğini söyleyeyim."diyerek odanın kapısına doğru kaçmıştı.

Odaya girdiğim zaman babam camın önünde telefon görüşmesi yapıyordu. Bana gelmemi işaret ettiğinde Nalan abla odadan çıkmak için hareketlenmişti.

-"Aslında işiniz yoksa yemek yiyelim diyecektim."der demez ayaklarını durdurdu.

-"Şimdilik yok."dedi sessizce.

Babamın konuşmasının bitmesini bekledikten sonra yanıma gelişini izledim. Hala bana farklılaşan gözlerine alışamadım desem.

Ufak bir tebessümle karnımı okşayarak yavaşça sarıldı.

-"Hoşgeldin. Yalnız mı geldin? Hava soğuk niye dolaşıyorsun?"

Gözlerimi devirmemek için zor durdum.
-"Birinden kaçıyorum bir diğerine yakalanıyorum."dediğimde Nalan abla sessizce gülmüş babam kaşlarını çatmıştı.

MEVANiTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang